Tesla hakkında pek çok farklı yönden pek çok farklı eleştiride bulunmak mümkün. Bunun yanında, yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim, 100 yılı devirmiş otomotiv devlerine otomobili yeniden öğrettiği de bir gerçek. Model S de bu öğretinin ilk dersiydi, bir nevi Elektrikli Otomobil 101. Şimdi ikinci sayfanın zamanı geldi. Üretiminin 9. yılında Model S makyajlandı.

Bu süre, normal bir modelin ömür döngüsünde tam bir nesilden bile uzun. Tabii burada Model S’in bir Kuzey Amerika üretimine yakışacak şekilde her üretim yılında elden geçirilerek ufak ufak makyajlandığının da altı çizilmeli. Belki de bu makyaj için ilk büyük güncelleme tabiri daha iyi olabilir. Sonuçta Model S yarı otomobil yarı yazılım.

Makyaj operasyonu estetik açıdan Model S’i çok fazla değiştirmemiş. Gözlerin biraz fazla alıştığı tasarım çok değişmemiş ama detay düzenlemesiyle aerodinamik açıdan tam bir devrim yapılmış. Bir sedan olarak rüzgara karşı zaten avantajlı olan otomobilin rüzgar direnç katsayısı 0,208 Cd’ye düşürülmüş. Makyaj öncesinde bu değer 0,24 Cd idi. Bunun dışında yeni jantlar ve yeni renk seçenekleri de dış tasarımdaki bir iki farklılığa eşlik edecek.

İç mekandaki yenilikler hem çok daha fazla hem de çok daha radikal. Önce ilk dikkat çekenden bahsedelim, Tesla Model S’in artık bir direksiyon simidi olmayacak, bunun yerine bir yönlendirme lövyesinden bahsetmek gerekli. Terminolojiyi bir kenara bırakırsak Model S’in üst kısmı olmayan direksiyon simidiyle geleceğini söylemek mümkün. Fakat bu durum seçimlik, hatta bazı pazarlarda da tamamen hayal olarak kalabilir. Zira motorlu taşıtların yönlendirilmesi ve durdurulmasıyla ilgili sıkı yönetmelikler var ve yarım direksiyon simidi de bu yönetmeliklere takılabilir. Tesla da bunun için hazırlıklı ki yapılandırma seçeneklerinin gizlenmiş bölümünde normal bir direksiyon simidine ait görseller de bulunuyor. Dahası Tesla, direksiyonun arkasındaki kolları da Model S’te kullanmıyor. Malumunuz bu kollar silecekler, sinyaller ve makyaj öncesi Model S versiyonlarında vites seçimi için kullanılıyordu. Şimdiyse bu kolların işlevlerinin sensörler, kameralar ve yön bulma sisteminin yardımıyla otomobil tarafından yerine getirileceği anlamına geliyor.

İç mekandaki diğer bir yenilik Model S hayranlarının çok sevdiği 17 inçlik merkezi kumanda biriminin dikey yerine yatay konumlandırılması. Bu sayede geniş ve yüksek çözünürlüklü sinematik ekran elde edilmiş. Bu ekran bir çok uygulamayı destekleyerek şarj sırasında otomobilinde oturmak zorunda olan Model S kullanıcılarına farklı zaman geçirme yöntemleri sunabilecek. HEPA filtreli 3 bölgeli otomatik klima bu ekran üzerinden kumanda edilecek ve kokpitteki yegane düğme 4’lü ikaz lambalarına ait olacak gibi görünüyor. Alt kısımda aynı anda iki telefonu kablosuz şarj edebilecek bir bölme ve arka koltuklar için de küçük bir ekran sunuluyor. Bu arada her bir koltuk için birer USB-C ve kablosuz şarj imkanı sunulacağı da açıklamaya eklenmiş. İç mekanla ilgili son bilgi; koltukların elden geçirilmesiyle arka koltuk diz mesafesi de geliştirilmiş.

Otomobilin tekniğiyle ilgili gelişimler de sürmüş. Yeni tanıtılan versiyon 3 elektrik motorundan 1000 HP’nin üzerinde güç üreten, 0-60 mil/s hızlanmasını 2 saniyenin biraz altında tamamlayabilen ve 620 km’nin üzerinde menzile ulaşabilen Plaid versiyonu.