Önce bir uyarı, eğer 3 milyon Euro’nuzu 400 km/s’nin üzerine çıkmasını sağlayan 16 silindirli motora sahip bir otomobile harcamak niyetindeyseniz acele etmelisiniz. Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir rapora göre Bugatti’nin elinde sadece 15 tane Veyron kalmış. Yani otomotiv tarihinin bir parçasının ilk sahibi olmayı istiyorsanız çok fazla seçeneğiniz kalmadı. Peki neden sadece 15 tane Veyron var? Çünkü üretim bitiyor ve artık Veyron’un halefiyle karşılaşmadan önceki son seriyle karşıkarşıyayız.
Final için üretilen özel seri, markanın kökenlerine yakışır şekilde kurucusu Ettore Bugatti’nin adını taşıyor. Tam olarak Bugatti Ettore Bugatti Veyron Grand Sport Vitesse olarak adlandırılan model, Grand Sport Vitesse altyapısına sahip, yani orijinal versiyonun 1001 HP gücünü yetersiz görenler için 1200 HP’ye çıkartılmış motor gücüne, karbon-fiber gövde panellerine ve bir sürü lüks donanıma sahip. Ettore Bugatti Veyron Grand Sport Vitesse’yi tanımak için alüminyum gövde panellerinin boyanmadan sadece tıraşlanıp bırakıldığını görmek yeterli olacaktır. Bu son Veyron versiyonundan sadece 3 tane üretilecek ve fiyatı da vergiler hariç 2,35 milyon Euro. Peki Veyron’a bu kadar para yatırmak mantıklı mı? Bunun için Veyron’u biraz incelememiz gerekli.
VW’nin eski CEO’su ve Ferdinand Porsche’nin torunu Ferdinand Piech, VW Grubu’nun kapasitesini göstermek için bir ultra süper otomobil yapılmasını istediğinde, Bugatti isim hakkı daha yeni satın alınmıştı ve VW Grubu bırakın süper sporcuları lüks sınıf için bile gerekli güç kapasitesine sahip ancak bir-iki tane motora sahipti. Ellerindeki en iyi seçenek, 3 tane VR6 motoru bir araya getirip 18 silindirli bir otomobil üretmekti, ilk konseptler de motorun bu yönde geliştirildiğini müjdeliyordu. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı ve seri üretim öncesinde 3 tane VR6 yerine iki tane W8 kullanılmasına karar verildi. 8 litre hacme sahip motor, 16 silindire, 64 supaba, 4 turbo beslemeye, 10 tane de radyatöre sahip. 1001 HP güç ve 1250 Nm tork üreten motor, tüm lüks donanımlarıyla 1,8 ton ağırlığa sahip Veyron’u 407 km/s maksimum hıza taşıdı. Motor gücünü tekerleklerine 7 vitesli çift kavramalı otomatikleştirilmiş manuel şanzıman ve Haldex 4 tekerlekten çekiş sistemi üzerinden aktarıyordu. İlerleyen dönemde rakiplerin gelişmesiyle Veyron “güçsüz” kaldı ve Super Sport versiyonuyla motor gücü 1200 HP’ye torku da 1500 Nm’ye çıkartılıp maksimum hızının 430 km/s’nin üzerine çıkartılması sağlandı.
Veyron, sıradışı rakamların otomobili ve 3 milyon Euro’nun üzerindeki satın alma maliyeti bunlardan sadece biri. Örneğin otomobil Michelin tarafından geliştirilen özel RunFlat lastikler üzerinde ilerliyor ve bu lastiklerin her bir seti 25 bin Dolar’lık etikete sahip. Dahası lastiklerin jantlara takılması için bile fabrikaya gönderilmesi gerekiyor. 400 km/s’nin üzerindeki hıza çıkmak için Veyron o kadar uzun bir mesafeye ihtiyaç duyuyor ki dünya üzerinde bunun gerçekleşebileceği yerler iki elin parmaklarından daha az.
Peki Veyron’dan sonra ne olacak? Tabii ki daha da fazlasını yapan bir halef geliştirilecek. Muhtemelen motor Veyron’da kullanılandan daha ihtişamlı olmayacaktır, malumunuz emisyon normları ışık hızında seyahatin önündeki en önemli engel. Bunun yerine 1500 HP gibi bir toplam güç üreten bir hibrit sisteme geçiş yapılacağına dair söylentiler ortada dolaşıyor ki aslında tek mantıklı yol da bu. Mevcut motorun bir elektrik motoruyla güçlendirilmesi ve ağırlığın azaltılması hayalinizdeki süper süpür ultra süper sporcunun doğmasının önünün açacaktır. Böylece Bugatti’nin gelecek hedeflerinde beliren 460 km/s’lik son hız rakamı da daha gerçekçi hale gelir.