Audi’nin süper sporcusu R8 biraz duygusuz olmakla itham edildi ama herkes bir konuda da hemfikirdi: R8 mutlak sportifliğin yola yansıması ve mühendislik anlamında da gerçek bir başyapıttı. Şimdiyse karşımızda ikinci nesil var. Tipik Audi davranışıyla ikinci nesil R8’i selefinden ayırmak kolay değil. Tasarımı ve eski nesilden gelen V10 motor göz önünde bulundurulduğunda R8’in nesil değişimi değil de etkili bir makyaja tabi tutulduğu düşünülebilir. Fakat gerçek çok daha farklı.
Yeni nesil R8, yepyeni bir uzay kafesi şasi üzerinde yükseliyor. Yeni şasi tamamen alüminyumdan üretilmek yerine alüminyum ve karbon-fiber karışımından üretiliyor. Bu da ağırlık konusunda 50 kg’lık bir avantaj getirmiş, en güçlü versiyon olan V10 Plus’ın kuru ağırlığı 1454 kg olarak açıklanıyor. Bundan daha önemlisiyse elbette burulma direnci konusunda elde edilen ilerleme olmalı. Audi’nin açıklamasına göre burulma direnci selefine göre yüzde 40 arttırılmış.
Audi süspansiyon sistemine dokunmamış, çift kollu bağlantılar kullanılmaya devam ediyor. Fakat 4 tekerlekten çekiş sistemi yeni geliştirilmiş. Ön aksta yer alan Visco kavramanın yerini çok plakalı bir kavrama almış. bu sayede arka aksla ön aks arasındaki güç aktarım hızı ve hassasiyeti arttırılmış. Normal kullanımda gücün neredeyse tamamına yakını arka aksa aktarılıyor ama teorik olarak gücün tamamının ön aksa aktarılması bile mümkün. Arka aksta mekanik kilitli diferansiyel sunuluyor ki bu da viraj hızları konusunda R8 için önemli bir yardımcı.
Baz olarak sunulan V10 motor 5,2 litrelik hacimden 540 HP güç ve 540 Nm tork üretiyor. Bu motorla R8 0-100 km/s hızlanmasını 3,5 saniyede tamamlayıp 323 km/s son hıza ulaşabiliyor. Bu bana yetmez diyenler için, V10 Plus versiyonunda aynı motorun 610 HP güç ve 560 Nm tork üreten versiyonu kullanılıyor ve R8 0-100 km/s hızlanmasını 3,2 saniyede tamamlarken 330 km/s son hıza ulaşabiliyor. V10 motor, gücünü ortada konumlu motorun arkasına yerleştirilen 7 vitesli çift kavramalı otomatikleştirilmiş manuel şanzıman üzerinden aktarıyor.
R8’in motoru sakin kullanımlarda tek silindir sırasını kapatabiliyor ve şanzıman da sürücü gaza basmıyorsa kavramayı serbest bırakıyor. Yani R8 tasarruflu da olmak için eğitilmiş ama kimin süper spor otomobilinde 5 silindirle ilerlemeyi umursayacağı belirsiz.