BMW ve Mercedes’in rekabeti gerçekten kuvvetli. İki üretici birbirini hemen hemen tüm sınıflarda karşılamaya çalışıyor. Hatta kimi zaman birebirden daha karmaşık karşılaşmalar olabiliyor. Örneğin BMW’nin artık 4 Serisi olarak adlandırdığı ama aslında 3 Serisi’nin coupe karoserli versiyonu olan model. Mercedes onun karşısına hem C Serisi’nin Coupe versiyonunu hem de yine C Serisi altyapısından geliştirilip tasarım unsurlarıyla E Serisi’ne benzetilmiş olan E Serisi Coupe’yi koyuyor. 4 Serisi’nin içeriğini inceleyinceyse adil olmak adına rakibin E Serisi Coupe olması gerektiği ortaya çıkıyor. Madem mücadelemizin ismi belirlendi bakalım kim geçer?
İç mekan
Beklendiği gibi bu bölümde iki üretici de vazifelerini fazlasıyla iyi yapmışlar. Objektif bakacak olursak 4 Serisi de E Serisi Coupe de malzeme ve işçilik anlamında gerçekten üst düzey kalite sunuyor. Üstelik normal versiyonlarla yetinmeyenler için opsiyon listesinden (iki modelde de klasik Rus romanı uzunluğunda bir liste sunuluyor) yapılacak seçimlerle farklı seçimlere ulaşmak mümkün. Örneğin BMW test otomobilinin iç mekanı için kırmızı deri döşemeleri tercih etmiş. Fotoğraf ve sınırların genişliğini anlatmak için çok güzel bir seçim. Öznel yargılara geçersek Mercedes’in kokpitinin eski hissettirdiğini belirtmek gerekli. Rakibin elektronik çağına tam uyum sağlamış kokpitine karşın Mercedes eski nesil hissettiriyor ki makyaj operasyonundan yeni geçmiş bir modelden bir nebze daha iyisini beklemek hakkımız olmalı.
BMW 4 Serisi Coupe: 8/10 Mercedes E Serisi Coupe: 8/10
Ergonomi
Bu biraz klasik olmaya başladı ama bu Almanlar da ergonomi konusunda tam anlamıyla sorunsuz. Devasa kapılarının neden olacağı emniyet kemerinin geride kalması sorunu otomatik getiricilerle çözülmüş, kumandalar doğru büyüklükte ve doğru konumda, alışkanlık süresi de neredeyse hiç gerekmiyor. Sürüş pozisyonları çok rahat ayarlanıyor ve opsiyon listesinden spor koltukları seçenler sürücü koltuğunu terzi elinden çıkmış gibi bedenine uydurabiliyor. Arka koltuklara geçerkense elektrikli ayarlanan ön koltukların neden olduğu yavaşlık sorunuyla boğuşmak gerekiyor. Çünkü elektrik motorlarının hızı çok fazla değil ve inmek için sırtlığı yatırma kolunu çekmenizle ön koltuğun ileri kayıp inebileceğiniz boşluğu açması arasında can sıkıcı bir zaman dilimi yaşamanız gerekiyor. Yani arkadaki yolcuyu indirmek için arkadaki trafiği çok engellemeyecek bir yeri seçmek karmanız açısından iyi olacaktır. Bu noktada Mercedes’i, her ne kadar bir coupeye uygun görünmese de, vites kolu yerleşimi konusunda kutlamak gerekli. Bu kol yerleşimine sahip her Mercedes’i kullanımım sonrasında, kullanmaya başladığım otomobilde en az 4 vites değişiminde silecekleri çalıştırıyorum.
BMW 4 Serisi: 6/10 Mercedes E Serisi Coupe: 6/10
Yaşam ve yükleme alanı
İki tane coupeden bahsederken bu bölümü daha hızlı geçeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü coupe satın almak demek hayata küsüp ıssız bir insan haline dönmek değildir. Aksine sizin de arkadaşlarınızla yolculuk etme ve bu şık otomobilin atmosferini paylaşma hakkınız var. Objektif bakış açımızı kullanırsak, hem 4 Serisi hem de E Serisi Coupe arka koltuklarda onlardan beklenenden çok daha cömert alan sunuyor. Baş mesafeleri kısıtlı ama omuz mesafeleri oldukça rahat, diz mesafeleriyse makul. İki üretici de arka koltukları 2 kişilik tasarlamış. Yani iki kafalık ve iki emniyet kemeri bulunuyor. Bagaj hacimleriyse (BMW 445 litre, Mercedes 450 litre) neredeyse sedanlar kadar geniş ve kullanışlı.
BMW 4 Serisi Coupe: 6/10 Mercedes E Serisi Coupe: 6/10
Motor ve şanzıman seçenekleri
Tam karşılaştırma beraberlikle bitecek derken iki model arasındaki farklılıklar ortaya çıkmaya başlıyor. 4 Serisi ülkemizde 2,0 litrelik benzinli ve dizel motorlarla satılıyor. Dizel motor 184 HP güç ve 380 Nm tork üretiyor. Bu motorun çekiş gücü anlamında kesinlikle bir eksiğe sahip değil ama ne olursa olsun tıkırtılarının 4 Serisi’nin güzelliğine yakışmadığı da ortada. Benzinli motorsa 428i adı altında satılıyor ve rakamların abartılmasına değecek verilere sahip. 2,0 litre hacme ve turbo beslemeye sahip motor 245 HP güç ve 350 Nm tork üretiyor. Üstelik maksimum torkunu 1250 d/d’dan itibaren üretebiliyor. Benzer şekilde Mercedes’in turbo beslemeli 2,0 litrelik motoru da 350 Nm’lik torkunu 1200 d/d’dan itibaren sunuyor ama gücü sadece 211 HP. Dizel cephesindeyse 2,1 litrelik dizel motorun 204 HP güç üreten versiyonu sunuluyor. Bu motor sessizlik ve gücünü homojen dağıtmak konusunda oldukça başarılı ama hacim fazlası nedeniyle vergi sistemimizin gazabına uğruyor. 2,0 litrelik benzinli motorlara geri dönersek, BMW’nin motorunun neredeyse her konuda Mercedes motorunu geride bıraktığı görülüyor. 4 Serisi, eşleştirilebileceği E Serisi Coupe’den yaklaşık 100 kg daha hafif. Buna motorun fazladan gücü, etkileyici devirlenme isteği ve 8 vitesli otomatik şanzımanın çift kavramalı şanzımanları kıskandıran değişimleri eklenince 428i’nin etkileyiciliği bir kat daha artıyor. Motorun üst devirlerdeki sesi sıralı 6 silindirli motorların daha kolay unutulmasını sağlayacak kadar etkileyici. Mercedes motoruysa üst devirlerde zorlanıyor hissi uyandırıyor ve sürücüsünü alt-orta devirlerde daha mutlu olacağına ikna etmeye çalışıyor. Gerçekten de motorun alt devirlerdeki çekiş gücü benzinli bir motordan beklenmeyecek kadar iyi. 7 vitesli şanzıman işini kendi yaparken oldukça başarılı ama sürücü devreye girmek istediğinde uyum sağlamakta zorlanıyor. Vites değişimlerini manuel gerçekleştirmek isteyenler özellikle vites düşürürken şanzımanın gecikmelerine katlanmak zorunda. BMW’nin 8 vitesli ZF’iyse bu işin nasıl yapılacağını anlatıyor.
BMW 4 Serisi Coupe: 17/20 Mercedes E Serisi Coupe: 14/20
Konfor, kullanım kolaylığı
Bu bölümün sonucunu kestirmek basit. Bir BMW’nin bir Mercedes’i konfor disiplininde geride bırakması beklenemez. Fakat 4 Serisi bu efsaneyi koşullu olarak bitiriyor. İsteğe bağlı sunulan pahalı M Süspansiyon sistemi, tıpkı 3 Serisi’nde olduğu gibi 4 Serisi’nde de konfor ve yol tutuş konusunda inanılmaz bir ilerleme sağlıyor. Öyle ki bu sayede BMW, yıldızlı rakibine göre daha iyi darbe emiş ve sessizlik sunmayı başarıyor. Tabii ki bu aktif şasi ayarlarının konfor modunda geçerli. Mercedes ise bu tarz bir adaptif ayar sunmuyor. Onun yerine Coupe için biraz daha sert ayarlı süspansiyon sistemi sunmayı tercih etmiş Temiz asfalt zeminlerde adeta süzülerek ilerleyen E Serisi Coupe, zemin bozuldukça huzursuzlanmaya başlıyor. Durumları eşitlemek adına 4 Serisi’nin standart süspansiyon sistemini de değerlendirmek gerekli. Normal süspansiyonları üzerinde 4 Serisi abartılı sertlikle virajlarda hafif çapraz salınımlı sürüş arasında seçim yapma şansı tanıyor. Kullanım kolaylığını incelersek burada Mercedes’in bir adım önde olduğu söylenebilir. Kokpitte her ayar için bir düğme bulunuyor ve kısa bir bakışla hakimiyet kurmak mümkün. BMW kokpitinde ise temel ayarlar sorunsuz yapılırken ikincil ayarlar için iDrive’la kısa bir macera yaşamaya hazır olmanız gerekiyor. Sistem ilk günden bu yana büyük gelişim gösterdi ve bugün çok daha sezgisel çalışıyor ama her şey için bir düğme anlayışını geride bırakması çok zor. Bu arada Mercedes de iDrive benzeri bir çevirmeli merkezi kontrol ünitesi sunuyor ama navigasyon alınmadığında bunun gerçekten fonksiyonel olduğunu söylemek zor.
BMW 4 Serisi Coupe: 8/10 Mercedes E Serisi Coupe: 7/10
Yol tutuş ve güvenlik
Bu başlığa da M Süspansiyon sistemi damgasını vuruyor. Sistem 4 Serisi’nin yola adeta yapışmasını sağlıyor. Dahası, tüm 4 Serisi Coupe versiyonları isteğe bağlı olarak 4 tekerlekten çekiş sistemi xDrive ile donatılabiliyor. Bu iki donanımın bir araya gelmesiyle ortaya virajlara aç bir otomobil çıkıyor. direksiyon sistemi geri bildirimlerle sürücüyü besliyor ve kulağına bir sonraki virajda daha hızlı gidebilmek için hala potansiyeli olduğunu fısıldıyor. Zorlandığında hafif bir önden kayma geliyor ve gaz pedalı emrindeki en küçük değişiklikle bu kontrollü arkadan kaymaya dönüşüyor. Tüm bunlar olurken güç aktarımında bir anlık bile boşluk yaratmaması xDrive’ın en büyük başarısı. E Serisi Coupe bu tablo karşısında biraz gölgede kalsa da damarlarında gerçek bir sporcunun kanı dolaşıyor. Aslında düz gidişte hiç belli etmiyor ama virajlardaki hassasiyeti ve tutunma konusunda sürücüyü bilgilendirmesiyle oldukça iyi bir direksiyon sistemine sahip. Zeminin durumuna göre zaman zaman güç aktarım sorunları yaşasa da genel hali hevesli bir viraj kurdu olma yönünde.
BMW 4 Serisi Coupe: 9/10 Mercedes E Serisi Coupe: 8/10
Fiyat ve donanım
İkilinin fiyatları ya da donanımlarıyla ilgili çok fazla yorum yapmaya gerek yok. Sonuçta elimizde bir liste fiyatı var ama satın alım sırasındaki opsiyonel seçimlerle bu fiyat seviyesi çok büyük değişiklik gösteriyor. Tek sorun, Mercedes’in 2,1 litrelik dizel motorunun vergi cezası.
Güncel fiyat bilgileri;
BMW 4 Serisi Coupe fiyat listesi için tıklayınız
Mercedes E Serisi Coupe fiyat listesi için tıklayınız
BMW 4 Serisi Coupe: 7/20 Mercedes E Serisi Coupe: 5/20
Sonuç:
Bavyera Motor Fabrikası, adını hakettiğini motor konusunda gösterdiği başarı sayesinde elde ettiği birincilikle kanıtlıyor. E Serisi coupe olmak konusunda çok iyi özelliklere sahip ve sadece arka camları açıldığı için bile tercih edilebilir ama 2,0 litrelik motorun biraz daha ateşli olmasına ihtiyacı var.