EQV’nin sunduklarına girmeden önce belki de Mercedes V Serisi’nden bahsetmemiz gerekli. Zira V Serisi ülkemizde satılmıyor. V Serisi temel olarak, bizim hayatımızda genel olarak turizm transferleriyle giren ve Uber’le satış patlaması yaşayan ama pek de normal kullanıcı tarafından tercih edilmeyen Vito’nun binek versiyonu. Farklı bir kokpit, farklı izolasyon anlayışı ve farklı süspansiyon ayarları sayesinde bu aracın günlük hayata daha iyi uyum sağlaması amaçlanmış. EQV ise V Serisi’nin elektrikli versiyonu.
Bu büyük bir yenilikmiş gibi ama aslında değil. Zira Mercedes, elektrikli Vito versiyonlarını daha önce tanıttı hatta bir iki büyük sipariş bile aldı. Vito’dan farklı olarak EQV’nin sunduğuysa aileler için konfor ve seçkinlikten ödün vermeden emisyonsuz bir sürüş.
Bunun için V Serisi’nin zeminine 90 kWh’lik pil paketi yerleştirilmiş. Paket zeminin altında olduğu için V Serisi’nin tüm kullanışlılığı ve kabin genişliği EQV’ye de taşınmış. Elektrik motoru önde ve EQV de tıpkı 1,6 litrelik dizel motora sahip Vito versiyonları gibi önden çekişli. Motor ürettiği 204 HP güç ve 362 nm tork ile EVQ’yi rahatça hızlandıracaktır. Dahası bu iri aile aracını 160 km/s hıza kadar da taşıyabilecek.
Daha önemli konu tabii ki menzil ve şarj süresi. Mercedes’in iddiası EQV’nin 405 km’lik menzile ulaşabilecek olduğu yönünde fakat henüz resmi ölçümler yapılmamış. Şarj içinse daha ilginç rakamlar var: EQV’nin iri pil paketi hızlı şarj noktasına bağlandığında yüzde 10’dan yüzde 80’lik kapasiteye ulaşmak için sadece 45 dakikaya ihtiyaç duyuyor. Normal bir prizden tam dolu bir pil elde etmek içinse 10 saatten fazla zamana ihtiyaç var.
EQV’nin iç mekan özellikleri V Serisi’nden değişmeden aktarılmış. Yani arka kısım için 4 tek koltuk ya da sofa biçimli koltukların farklı yerleşimi sayesinde 7 veya 8 kişilik bir düzen elde etmek mümkün. Bunun dışında kokpitte MBUX isimli yeni arayüz kullanılıyor. Kokpitteki olağan seçkinliğe eklenen pembe-altın detaylar EQ markasının dışa vurumu olarak yer bulmuş.