Hibrit yani melez teknolojisi artık yeni sayılmaz. Toyota bu teknolojinin önderliğine sahip ve bu yönde de bir hayli yön aldı. İçten yanmalı bir motor ve onu destekleyen elektrik motor ikilisi hibritin temelini oluşturuyor. Hyundai de bu yola başkoydu çünkü gelecek alternatif yakıta sahip araçların olacak. Yakın vadede önce dizelin orta vadedeyse tüm içten yanmalı motorlar tarihe karışacak ve yaşı 30-40 arasında olanların bunu görme olasılığı var. Yani gelecek o kadar da uzak değil. Hyundai’nin bu konudaki görüşlerini topladığı ürünün adı Ioniq ve Ioniq biraz gecikmeyle de olsa ülkemizde satışa sunulmaya hazır. O zaman biz de onunla tanışmaya hazırız.
Ioniq en önemli rakibi Toyota Prius’tan biraz daha farklı bir üretim. Çünkü 3 farklı konsepti tek bir ürün içinde seçeneklendirebiliyor. Gerçi bunlardan ikisi pazarlama köpürtmesi gibi ama olsun: Ioniq’in hibrit, prizden şarj edilebilir hibrit ve tamamen elektrikli 3 versiyonu var. Bunlardan ülkemizde ilk etapta sadece hibrit versiyon satılacak.
Ioniq Hybrid, bünyesinde Hyundai’nin teknik gelişimini tüm detaylarını taşıyor. 4,47 metrelik uzunluğu ve 2,70 metrelik aks mesafesiyle ebatları Elantra’ya benzer, yani kompakt sedan boyutlarında. Rüzgar direnç katsayısıysa 0,24 Cw ile oldukça düşük. Bu değer tabii ki pazarın en iyisi değil ama dikiz aynaları olan günlük kullanıma uygun bir araç için yeterince iyi. Ioniq’in boş ağırlığı 1445 kg ki iki tane motoru ve irice bir pili olan bir araç için bu iyi bir değer. Sonuca gelirsek, bütün bunlar sınıfın öncüsü niteliğindeki Toyota Prius’la neredeyse benzer verileri işaret ediyor.
Yine de Ioniq’in rakibinden önemli bir farkı var. 1,6 litrelik GDI motoru ve elektrik motoru birlikte çalışınca toplam sistem gücü 141 HP’ye ve toplam sistem torku da 265 Nm’ye ulaşıyor. Bu değerler Prius’un 122 HP’lik sistem gücünün (Toyota toplam sistem torkunu açıklamıyor ama iki motor ayrı ayrı 142 Nm ve 163 Nm tork üretebiliyor, ne yazık ki toplam sistem torku bu ikisinin toplamından daha düşük olarak ortaya çıkıyor. Ioniq’in motorlarının ayrı ayrı torkları 147 Nm ve 170 Nm) yanında oldukça iyi.
Toyota’nın kullandığı karmaşık şanzımanın aksine Hyundai iki motorun gücünü 6 vitesli çift kavramalı şanzıman üzerinden aktarmayı tercih etmiş. Bu sayede de Ioniq sadece çevreci değil aynı zamanda sürüş keyfi de sunan bir otomobil haline gelebiliyor. Tabii bu tamamen Hyundai’nin iddiası, bizim inanmamız için Ioniq’i kullanmamız gerekli.
Otomobilin bu iddiayı desteklemek için sürüş modları var ve bu modlar sadece çevreci, takıntılı bir şekilde çevreci ve ölümüne çevreciden ibaret değil. Beklenmedik şekilde Sport moduna sahip ve bu mod seçildiğinde de hem direksiyon hem de şanzıman programları değişiyor. Tabii düşük yuvarlanma dirençli lastikler sürüş keyfi için en iyi seçim değil ama çevreci sürücülerin de eğlenmeye hakkı var.