Dünyanın en önemli tüketici elektroniği fuarlarından biri olan CES (Consumer Electronics Show) ses sistemlerinden televizyonlara, farklı alanlardaki yazılımlardan güvenlik teknolojilerine kadar pek çok ürünün ve vizyonun sergilendiği bir sahne konumunda. Doğal olarak otomotiv dünyası da bu gösteride izleyici olmak yerine baş rolde olmak istiyor. Geçmişte CES için sadece stand açıp kimi sergilemeler yapan otomotiv firmaları bir süredir bu dev organizasyona için özel konseptler bile üretmeye başladı. O zaman bize düşen otomobilli geleceğimize bakış atmak.
BMW
BMW CES’te iki farkı yeniliği üzerinde durdu. Bunlardan birincisi lazer far sistemleriydi ve alışık olduğumuzun aksine ilk defa bir konsept yakın zamanda üretilecek bir modeli değil halihazırda üretilen bir modeli temel aldı. BMW masraf yapıp yeni bir konsept yaratmak yerine M4’ü lazer farlarla donatmayı yeterli görmüş. Aslında bu çok doğru bir karar çünkü lazer far zaten i8‘le daha önce tanıtılmıştı. CES’te tanıtılansa bu farların yeni özelliklerle donatılmış bir versiyonu. Farlar, eklenecek otomatik bir uzun far asistanı sayesinde 600 metrelik aydınlatma menziline sahip olacak. Tabii hangi yolda önünüzde aydınlatılacak 600 metrelik boşluk bulacağınız bir sorun, 600 metre uzakta aydınlatılan bir cismi görüp göremeyeceğiniz, görseniz de ne olduğunu anlayıp anlayamayacağınız da ayrı bir sorun ama olsun. M4 konseptinin arka lambalarıysa OLED teknolojisine sahip. Bu sayede lambaların tüketim değeri düşürülebilecek.
BMW’nin CES’teki ikinci sunumuysa iç mekan özelliklerinin kullanımıyla ilgili. iDrive üzerinden yapılan kimi ayar ve düzenlemelerin düğme ya da çevirmeli kontrol yerine el hareketleriyle yapılması yakın gelecekte mümkün olacak. Bu sayede mesela bir sonraki parçaya geçmek için elinizi sağa doğru kaydırmanız yeterli olacak. iDrive ile ilgili bir diğer yenilikse çevrim içi satın alma opsiyonlarının hayata geçirilmesi. Böylece sistemlerin kullanıldığı ülkelerde BMW sahipleri gerçek zamanlı trafik raporlarına iDrive menülerini kullanarak abone olabilecekler.
Harman
Otomobillerde gelişmiş müzik sistemleri sevilen bir opsiyon kalemi. Bu sayede üreticiler de hatrı sayılır bir gelir elde ediyor çünkü pek çok çıkışa sahip gelişmiş bir sistemin otomobile fabrikada takılması çok daha kolay oluyor ve müşteriler tarafından da tercih ediliyor. Harman (Harman/Kordon, Infinity, JBL ve AKG gibi gelişmiş ses sistemi piyasasının önde gelen markalarının sahibi) bu sistemlerde bir sonraki aşamanın araç içindeki müzik kavgasının sonlandırılması olduğunu düşünüyor. Harman tarafından geliştirilen sistem, araç içinde birbirinden bağımsız ses alanları oluşturulmasını esas alıyor. Bu sayede sürücü ya da yolcular kendi müziklerini kulaklık takmadan dinleyebilecek. Seslerin birbirine karışmamasını sağlayan kafalıklarda konumlu ve otomobilin içine dağıtılmış hoparlörlerin belli bir yazılımla donatılması sağlıyor. Kafalıklarda kullanılan çok güçlü mikro hoparlörler sesi doğrudan belirlenen hedefe yönlendirecek şekilde işleyebiliyor. Böylece de her yolcu için tam olarak izole edilmemiş olsa da rahatsızlık yaratmayacak şekilde kişiselleştirilmiş bir ses alanı oluşturulabiliyor. Tabii ki bunların hepsi Harman’ın iddiaları, gerçek olamayacak kadar güzel bu sistemin çalışıp çalışmadığını kendi kulaklarımızla duymadan inanmayız.
Mercedes
Mercedes CES’e özel konsept üretti. F 015 adını taşıyan konsept, tıpkı önceki F kodlu konseptler gibi tasarım anlamında gereksiz derecede sıradışı ama barındırdığı teknolojiler günümüze o kadar da uzak değil. F 015’in uzmanlık alanıysa otonom sürüş. Aslında Mercedes bu konudaki hünerini bir kaç yıl önce bir S500 ile göstermişti. Bu otomobil, firmanın kurucularından Karl Benz’in eşi Bertha’nın çıktığı meşhur yolculuğu (Bertha Benz, kocasının icadettiği dünyanın ilk otomobiliyle, çocuklarını da alarak 104 km’lik uzun bir yolculuk yapmıştı, yolculuk uzundu çünkü yolculuğun yapıldığı 1888’de ne yol vardı, ne benzinci ne de otomobil) kendi başına tekrarlamıştı. F 015’in yaptığıysa otonom sürüşün ne kadar büyük lüks sağlayacağını göstermek. Bu nedenle konseptin iç mekanı özel olarak düzenlenmiş, dönebilen koltuklar ve geniş bir salon havası yaratan düz zemin ve yüksek tavan gibi özellikler ilgi çekici.
VW
VW gelecekte modellerinin kokpitlerinin neye benzeyeceğini CES’te gösterdi. Bir Golf R üzerinde tanıtılan yeni kumanda konsepti, Passat’la birlikte tanıtılan dijital gösterge tablosuna büyük bir dokunmatik ekranın eklenmesinden oluşuyor. Böylece tüm veriler bu iki ekran üzerinden ferahça izlenebiliyor. Tabii ayarlar dokunmatik ekran üzerinden yapılacağı için zaman içinde düğmelere de veda edilecek. Öyle ki VW kapı kilitlerinden far ayarlarına klimadan cam kumandalarına kadar tüm ayarların fiziksel düğmeler yerine dokunmatik pedler üzerinden yapılmasını ön görüyor.