Tam adıyla Ayrton Senna da Silva, yokluktan var olmuş, her şeye rağmen başarı basamaklarını ardı ardına tırmanmış biri değildi. Tam tersine Brezilya’nın varlıklı bir ailesine mensuptu ve hırsı kadar beklenmedik derecede koyu dindarlığıyla da tanınıyordu. Başarılarını ve başarısızlıklarını doğrudan kadere bağlardı ama başarmak için de elinden geleni, hatta kimi zamanlarda elinden gelenden fazlasını yapardı. Karakteri yeteneğiyle birleşip onun motorsporlarının en önemli isimlerinden biri haline gelmesini sağladı. Tabii  belki bizi terk ediş biçimi de etkili olmuştur.

Senna Formula 1’de olmaz denilenleri yapmasıyla biliniyordu. Bu bir efsane ya da başarılı bir pilotu övmek için geliştirilmiş bir kalıp değildi. Senna bu tanımı kazanmak için Formula 1’deki ilk sezonunda, Monaco GP’sinde 13. başladığı yarışı 2. bitirerek başardı. 1. olan Alain Prost’u da geçmek üzereydi ki yarış aşırı yağıştan tatil edildi. Geçtiği pilotlar arasındaysa Niki Lauda (hem de tur bindirerek) gibi diğer efsaneler de vardı. Anladınız değil mi? Bu çaylak, aşırı yağmur altındaki Monaco caddelerinde o kadar hızlı gidiyordu ki, şampiyonları geride bıraktı. Bunu yapmak için insanın kalbinde çok büyük bir tanrı sevgisi olması gerekir.

Ayrton_Senna_maclaren_Raining

Senna gerçek bir yağmur dansçısıdı. Yağmur ne kadar şiddetliyse Senna’nın rakiplerine attığı fark o kadar büyük olurdu.

Senna’nın kariyeri başarılarla doluydu. Bunun gibi bir kaç efsaneye daha imza attı ama bunun yanında bir kaç tane de hırs kazası yaptı. Bütün bunların yanında Formula 1 yönetimiyle derin kavgalar yaşıyordu. Yarışlarda kellesini eline alacak kadar çok risk üstleniyordu ama bir yandan da pilotların daha güvenli yarışması için yönetimle kavga ediyordu. Avrupalı seçkin oligarklar müessesi olan Formula 1 yönetimininse bu Brezilyalı adamla uygun bir elektrik yakaladığı söylenemez. Bu sırada özellikle takım arkadaşı Alain Prost’la giriştiği mit tadındaki mücadele, hem asfaltta hem de masa başında sürdü. Bu konuda, “Senna, Prost ve onu destekleyen Formula 1 yönetimine karşı” temasını işleyen Senna Beyond The Sound Of Speed belgeselini izleyebilirsiniz. Eğer damarlarınızda gerçekten benzin akıyorsa belgeseli sevgiliniz ya da eşinizden gizli izleyin, böylece ağlarken utanmazsınız. 

Momentos_Ayrton_Senna_78_

Senna ve Alain Prost’un arasında rekabet o kadar yoğundu ki takım arkadaşı olmaları ya da araya Formula 1 yönetiminin girmesi onlara engel olamadı.

Bütün bu karmaşanın arasında Honda motorları kullanan Mclaren ile başarılı sezonlar dizisinin ardından aktif süspansiyon sistemiyle başarıyı elde eden Renault-Williams’a geçti. Ne yazık ki tam da aktif süspansiyon sisteminin yasaklandığı sezonda, bütün planlarını aktif süspansiyon sistemine göre yapmış olan takıma geçmişti. Otomobil berbattı, Schumacher adında bir yeni yetme ensesindeydi ve başarılı günlerini arıyordu. Ne olduysa Mayıs ayında koşulan San Marino GP’sinde oldu. Cuma günkü antrenman turlarında Rubens Barrichello havalanan otomobilinin lastik duvara çarpması sonunda burnunu kırdı, cumartesi günü yapılan sıralama turlarındaysa Avusturyalı çaylak pilot Roland Ratzenberger hayatını kaybetti. Herkesin morali bozuktu ve Senna birinci cepten start alan aracına Ratzenberger’in anısına bir Avusturya bayrağı aldı. Yarış start sırasında yaşanan kaza nedeniyle hemen bölündü. Güvenlik aracı, bugünkü güç delilerinin aksine bir Opel Vectra’ydı, piste girdi ve battaniyelerden yeni çıkartılmış lastikleri üzerindeki F1 araçlarının önünde tur atmaya başladı. Vectra son hız gidiyordu ama yumuşak F1 lastiklerini doğru ısıda ve basınçta tutmak için çok daha fazlası gerekliydi. Güvenlik aracı nihayet 6. turda pistten çıktı. Bütün pilotlar gaza yüklendi ve en hızlı tur zamanlarını soğuk lastikler üzerinde kovalamaya başladılar.

Ayrton Senna

Imola’nın yüksek hızlı Tamburello Virajı Senna’nın son virajı oldu. Otomobil 300 km/s’nin üzerinde bir hızla yarış çizgisi yerine sonu duvarda biten bir çizgiye girdi. Yüksek hızlı çarpışma sonucu, o dönemin F1 aracından sağ çıkmak neredeyse imkansızdı. Daha önce imkansızları başaran adam bu sefer başaramadı. Kazadan Williams’ın direksiyon sistemini sorumlu tutanlar oldu ama araştırmalarda aşırı yavaş dönülen ve beklenenden uzun süren güvenlik aracı eşliğindeki turlarda lastiklerin uygun ısıdan uzaklaştığı, basınçlarını kaybettiği ve bu nedenle de yüksek hızdaki yere bastırma gücünün aracın taban kaplaması üzerine oturmasına neden olduğu ortaya çıkartıldı. Yani Senna’nın lastikleri yere değmekte zorlanıyordu.

Senna son gününe kadar pilotların birlik olması ve daha güvenli bir ortamda rekabet etmeleri gerektiğini savundu. İronik bir şekilde güvenlik önlemlerinin çok üzerinde hıza ulaşan yarış otomobilinin içinde hayata gözlerini yumdu. Brezilya’da yas ilan edildi ve cenaze töreni o dönemde çok sıkıntılı toplumsal anlara şahitlik eden ülkede birlik sağladı. Bugünse bize kalan rahat uyu şampiyon demek ve yakın bir zamanda bu tür yazıyı Schumacher için yazmamayı ummak.

Ayrton Senna

Senna son yarışına Williams-Renault’nun direksiyonunda çıktı. Aktif süspansiyon sistemi yasaklanmıştı ve bu nedenle otomobil çok kötüydü.