Renault’nun sürekli değişen tasarım diline hakim olmak zor. En azından son dönem evrimsel değişimler gözlediğimiz bir aralık olarak tarihe geçti ama değişimler yine de etkili. Clio içinse durum her zaman daha farklı. Renault’nun küçük sınıf HB’i, markanın tasarım değişimlerini hep biraz geriden izliyor. Bu da değişimlerin daha belirgin olmasını beraberinde getiriyor. Örneğin 5. nesil tanıtıldığında U biçimli gündüz farlarının son dönemi yaşanıyordu ama yine de bu tasarım kullanıldı. Bu nedenle makyaj arayı kapatma amaçlı ve görüntüsü de oldukça farklı.
Yeni burun tasarımı makyajsız versiyonları eski gösterecek kadar etkili bir değişim sağlıyor. Daha önce Megane’ın yeni nesliyle tanıtılan alengirli gündüz farları Clio için de kullanılmaya başlanmış. Açılı olarak tamponun en altına kadar inen gündüz farlarının baz donanımda nasıl yorumlanacağı merak konusu olabilir. Bunun dışında arka kısımda da tampon değişmiş ama farkı anlamak daha zor. Profilde bir değişiklik yok, yeni jantlar ve yeni renkler dış tasarımdaki farkların sonu. Bu arada atlamayalım, eskinin RS Line donanım seviyesi de Esprit Alpine olarak değiştirilmiş. Bu donanım seviyesi özel jantlar, göbekten kilitli süper sporcu jantlarına benzetilmiş.
Muhtemelen iç mekan mevcut Clio müşterilerinin çok mutlu olduğu bir alan. Zira makyaj bu kısma neredeyse hiç uğramamış. Makul kalite ve kullanışlılık korunmuş. Basın açıklamasına göre 7 inçlik dijital gösterge tablosu tüm donanım seviyelerinde sunulmaya başlanmış ama ülkemizde durumun nasıl olacağını bekleyip görmek daha iyi olur.
Motor seçenekleri de değişmeden kalanlar arasında. 1,0 litrelik benzinli motorun atmosferik ve turbo beslemeli versiyonlarının yanında 1,5 litrelik dizel motor da kimi pazarlar için sunulacak. Benzinli motorun turbo beslemeli versiyonu fabrikasyon LPG uygulamasına ya da benzinli versiyonda CVT otomatik şanzıman uygulamasına sahip olarak alınabilecek. Bunun dışında üretimine 2020’de başlanan ama vergi sistemimiz nedeniyle üretildiği ülkede pazara sunulmayan E-Tech isimli hibrit versiyon eskisinden daha fazla öne çıkacak gibi. 145 HP’lik sistem gücüne sahip bu hibrit, bir çift elektrik motoru, küçük bir pil ve atmosferik beslemeli benzinli motora sahip. Benzinli motor 4 oranlı ve dog Box olarak anılan motorsporlarından tanıdık şanzımana sahip ama bir kavraması yok. Güçlü elektrik motoruysa iki vitesli aktarmayla geliyor. İlk kalkışları elektrik motoru yapıyor ve bu sayede de km başına 100 gr’ın altında emisyon elde edilebiliyor. Bu versiyonun bu sefer Türkiye’de de satışa sunulması bekleniyor.