Baştan söyleyelim, eğer bu karşılaştırmayı bundan 3 yıl önce yapsaydık bu iki otomobili zamanın gerisinde kalmış gelenekçiler olmakla suçlar ve çift kavramalı şanzımana sahip rakiplerin ne kadar üstün olduğunu anlatmakla bir hayli vakit harcardık. Fakat durum artık böyle değil. Peugeot tork konvertörlü otomatik şanzımanların ne kadar verimli olduğunu gösterirken, Mazda buna bir de atmosferik beslemeli motorların devrinin de tam olarak kapanmadığını ekliyor. Peki bu iki kompakt hatchback arasındaki mücadellede kim geçer?

İç mekan

Hem Mazda hem de Peugeot kalite algısı konusunda büyük başarıya sahip. Burada kastettiğimiz her yeri saran yumuşacık plastikler değil, aslında iki modelde de sert plastiklere bolca rastlanıyor. Fakat kokpitlerin hem görünümleri oldukça şık hem de daha çok kullanılan bölümlerinde kaliteli malzemeler kullanılmış. Bu haliyle bakıldığında iki kokpit de oldukça çekici.

Mazda3: 7/10 Peugeot 308: 7/10

Kullanım kolaylığı

Peugeot’nun devrimsel kokpitini 308 gibi bir hacim modelinde denemek çok iyi bir fikir değildi. Çünkü küçük direksiyon simidi ve yüksek yerleşimli gösterge tablosu kimileri için 308’in seçenek listesinde bile yer almaması anlamına geliyor. Anlayacağınız 308 bu nedenle bir “ya sev ya terket” objesi haline geliyor. Eğer denemelere açıksanız bu kokpit yapısının fanatiği haline gelebilirsiniz. Küçük direksiyon bir süre sonra diğerleri neden büyük ki dedirtiyor ve dokunmatik ekran da alışınca rahatça kullanılıyor. Buradaki tek sorun her bir ayar için gözünüzü yoldan ayırmak zorunda olmanız ama dokunmatik ekranların tamamı için bu durum aynı. Mazda ise BMW’nin yolundan gidenlerden. Merkezi kumanda birimi, büyük ekran ve bir kaç tane fiziksel düğme yardımıyla ayarlamalar yapmak çocuk oyuncağı. Merkezi kumanda sistemi aracı her çalıştırdığınızda kaldığınız yer yerine ana menüde açılıyor. Bu nedenle de her seferinde örneğin müzik sistemi seçimlerini tekrar yapmanız gerekiyor. Eğer radyo dinliyorsanız ve kanallar arasında rastgele gezme huyunuz varsa bu sizi rahatsız edebilir. Sonuç olarak iki kokpitin kullanım mantığı birbirine taban tabana zıt olsa da temelde ikisi de kullanışlı.

Mazda3: 7/10 Peugeot 308: 7/10

Yaşam ve yükleme alanı

Mazda, kompakt sınıf hatchbacklerin boyları konusunda pazarın geri kalanından farklı düşünüyor. Mazda3 Hatchback’in boyu 4,58 metre, rakibi Peugeot 308’in boyuysa sadece 4,25 metre. Benzer bir durum aks mesafeleri için de geçerli; Mazda3’ün 2,70 metrelik aks mesafesine karşın 308’in aks mesafesi 2,62 metre. Hal böyle olunca da arka koltuklarda kazanan açık bir şekilde Mazda oluyor. Mazda3’ün arka koltukları hem diz hem de baş mesafesi açısından açıkça daha geniş alan sunuyor, dar cam alanları ferahlığı biraz kısıtlıyor ama bu görmezden gelinebilir. 308’in sınıf ortalamalarını gösteren baş mesafesine karşın diz mesafesi biraz dar. Eğer boyunuz 1,80 metrenin üzerindeyse muhtemelen arka koltukta oturanlara gerçek bir diz boşluğu bırakmanız mümkün olmayacaktır. 308 intikamını bagaj hacminde alıyor ve 420 litrelik gerçekten kullanışlı bagajıyla şov yapıyor. Mazda’nın 364 litrelik bagaj hacmi hem sınıf ortalamasının biraz altında hem de rakibinin epey gerisinde kalıyor.

Mazda3: 8/10 Peugeot 308: 6/10

Motor ve şanzıman seçenekleri

Aslında 308’in motor ve şanzıman yelpazesi bir hayli geniş ama buradaki önceliğimiz 1,2 litrelik turbo beslemeli motor ve yeni otomatik şanzıman. Bu ikili, tork konvertörlü otomatik şanzımanların neden hala çok iyi bir tercih olduğunu gösteriyor. 130 HP güç ve 230 Nm tork üreten motorun çekişi alt devirlerden itibaren güçlü, devirlenme istekliliği etkileyici ve bu sırada hem sessiz hem de tüketimi kontrol altında tutulabilir olmayı da başarıyor. Şu anda pazarda çok iyi aşırı beslemeli motorlar var ama Peugeot’nun 1,2 litrelik makinesi kendine gönlümüzde ayrı bir yer edindi. Motorla şanzımanın uyumu da göz kamaştırıcı; vites değişimleri kesinlikle hissedilmiyor, tereddüt yok ve gaz pedalı emirlerine verilen cevaplar hızlı. Mazda ise otomatik şanzıman konusunda daha da iyisi olabilir diyor. Mazda3’ün otomatik şanzımanının geçişleri en az rakibi kadar hassas ve sarsıntısız ama gaz pedalı emirlerine cevabı çok daha hızlı. Öyle ki şanzıman, ayağınız gaz pedalını zemin halısına ulaştırıncaya kadar iki vites birden düşürmüş oluyor. Atmosferik beslemeli motorun düşük torku nedeniyle bu çok önemli bir ayrıntı haline geliyor. 1,5 litrelik motor 120 HP güç ve 150 Nm tork üretiyor ve temel olarak hem sakin kullanımlarda hem de performanslı kullanımlarda beklentileri karşılamayı başarıyor. Sorunsa bunların ikisinin de gerçek hayat şartlarını karşılamıyor olması. Çünkü kimse otomobiline binip trafiği arkasında biriktirmeyi ya da terör estirmeyi hayat tarzı olarak benimsemiyor. Bu nedenle de karma kullanım sonunda akıllarda sadece Mazda3’ün düşük torkunun etkisiyle devamlı zorlandığı kalıyor. Yine de yüksek performanslı bir sürüşte bu motorun üst devirlerdeki tepki hızını hissetmek yüzde büyük bir gülümseme yaratıyor. Ayrıca Mazda mühendislerini motor sesi konusunda da kutlamak şart. Aşırı beslemeli Peugeot motoru sakin kullanımda 6 litre/100 km ile yetinmeyi bilirken, zorlandığında bile tüketim değerini 8 litre/100 km’nin sadece biraz üzerine çıkartıyor. Mazda3 ise bu tüketim değerini ancak sakin kullanımlarda elde ediyor. Motorun tadını almak içinse tüketimin 10 litre/100 km civarlarına çıktığı yüksek devir bandının kullanılması gerekli.

Mazda3: 13/20 Peugeot 308: 17/20

Konfor

Mazda’nın süspansiyon sistemi konusunda oldukça olgun bir tavrı olduğu ortada. Bu sayede büyük jantlara rağmen konfor konusunda önemli bir eksi yok. Kısa darbelerde filtreleme karakteri biraz kuru ama kesinlikle hala başarılı. Mazda3 kabininde konforu etkileyen en önemli unsur eski bir hastalık olan yuvarlanma gürültüsü. Ama yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim, lastik gürültüsü diğer gürültü kaynakları daha iyi izole edildiği için çok dikkat çekiyor, yoksa aslında yüksek sayılmaz. 308 rakibinin çok kollu arka aksına karşılık torsiyon çubuğuyla devam ediyor. Buna karşılık belirgin bir konfor eksiğine sahip olduğunu söylemek zor. Arka aks, ancak araç tam yüklü konuma yaklaştığında görevini yapmakta zorlandığı izlenimi veriyor ve bu noktada darbelerin bir kısmını kabine yansıtıyor. Bunun dışındaysa kabindeki konfor seviyesi oldukça iyi düzeyde.

Mazda3: 7/10 Peugeot 308: 7/10

Yol tutuş ve güvenlik

Mazda dakik direksiyonu, tepkileri çok iyi ayarlanmış süspansiyon sistemi ve kendine güvenli şasisiyle oldukça iddialı bir otomobil. Makine ve insan arasındaki iletişimi hala sağlayabiliyor oluşu etkileyici. Sizi yoldan izole etmeden sürüşe dahil ediyor ve bu da sürüş keyfinin düşük motor gücüne rağmen elde edilebilmesini sağlıyor. 308 de benzer şekilde mekanik sürüş hislerine sahip. Ne yazık ki direksiyon sistemi rakibi kadar başarılı değil. 308’in direksiyonu hızlı ve hassas ama iletişim bölümü tamamen boş. İki model de yol tutuş konusunda eğlence kadar güvenliğe de önem veriyor ve bu halleriyle iyi bir yol arkadaşı oluyor. Aktif güvenlik donanımları bakımından iki üretici de yeterince zengin bir menü sunuyor. Mazda3’te aktif şehir içi fren yardımcısı standart olarak sunuluyor ve üst donanımlarda kör açı algılama sistemi de ekleniyor. Peugeot ise 308’de bu donanımları sadece en üst donanımda isteğe bağlı paket olarak sunuyor.

Mazda3: 9/10 Peugeot 308: 8/10

Fiyat ve donanım

Baz donanımlar incelendiğinde ikilinin fiyatlarının oldukça yakın olduğu gözleniyor. Hatta donanım kalemleri de incelemeye dahil edildiğinde de farklar ortaya çıkmıyor. Dahası, iki model de üst donanım seviyelerine çıkılıp bir kaç ekstra işaretlendiğinde iki modelin de fiyatları ciddi şekilde yükseliyor ama böylece elinizde üst sınıfları kıskandıracak kadar donanımlı kompakt sınıf üyeleri oluyor.

Güncel fiyat bilgileri;

Mazda3 fiyat listesi için tıklayınız

Peugeot 308 fiyat listesi için tıklayınız

Mazda3: 17/20 Peugeot 308: 17/20

Sonuç:

Mazda’nın atmosferik motor inadı bir karşılaştırmadan daha hüsranla ayrılmasını gerektirdi. Ne yazık ki aslında kendi çapında çok başarılı olan motor, karşısına henüz 1750 d/d’da yüzde 50 daha fazla tork üreten bir motor çıkınca tüm etkileyiciliğini kaybediyor. Peugeot 308, başarılı motor, başarılı şanzıman ve iyi sürüş özelliklerine sahip ve iri rkibi karşısında yaşam alanından kaybettiği puanlara rağmen birinci olmayı başardı.