Büyük savaşlar büyük riskler ister. Eğer rakibinizi tamamen saf dışı etmek istiyorsanız, ona onun silahından daha iyisiyle saldırmanız gereklidir. Mercedes, yeni C Serisi’yle bunu yaptığını iddia ediyor. Tıpkı selefi gibi bu C Serisi de gelmiş geçmiş en sportif ve keskin sürüşe sahip C Serisi imiş ve en önemli rakibi olan BMW 3 Serisi’nin bu konudaki haklı ününü darmadağın edecekmiş. Tabii bütün bunları yaparken bilindik özelliklerinden de taviz vermemesi gerekiyor. Peki o zaman, madem ortada bu kadar büyük bir iddia var, hemen konumuza başlayalım ve BMW 3 Serisi ile Mercedes C Serisi arasındaki mücadelede kim geçer bulalım.

İç mekan

Bu konuda Mercedes’in üzerinde gerçekten büyük yük vardı. Sonuçta BMW modelleri, kokpit tasarımlarıyla Mercedesler’in iki nesil önüne geçmiş gibi görünüyordu. C Serisi bu nedenle sadece yeni bir kokpitle değil yepyeni bir iç mekan anlayışına sahip olarak tanıtıldı. Kokpitin görünümü oldukça şık, siyah lake kaplamalar ya da alüminyum detaylar bu şıklığı destekliyor. Ayrıca kumandaların çalışması da kalite algısını bir adım ileriye taşıyor: Havalandırma ızgaraları ayarlanırken küçük kademelerle ilerliyor, düğmeler sıkı ve ele iyi oturuyor. Bu tabloyu bozan küçük sorunlar da yok değil. Örneğin test aracımızın orta konsolundaki lake kaplama çıtırdıyordu. Üstelik bu kaplamayı tercih edeceklerin ya çok iyi bir fırçaya ya da tozlara karşı sonsuz kabul gücüne sahip olması gerekiyor. Siyah lake tüm tozu göstermek konusunda uzman. BMW çok daha bilindik bir ortamda gibi hissettiriyor. Kalite algısı beklendiği kadar yüksek değil ama ek ödemeyle seçilebilecek ilginç kaplama tercihleri bu durumu değiştirebiliyor. Bunun dışında 3 Serisi’nin sürücü koltuğuna oturduğunuz anda kendinizi evinizde hissediyorsunuz. Açık renk kaplamalar iyi görünüyor ama kirlenmeye Mercedes’in lake kaplamasından çok daha yatkın.

BMW 320i: 7/10 Mercedes C180: 9/10

Ergonomi

İki üretici de kokpit ergonomisi konusunda haklı bir üne sahip ve bu özellik iki orta sınıf üyesinde de büyük oranda görülüyor. Genel olarak kumandaların yerleşimi çok mantıklı, erişimleri de rahat. İki cümlede de yüzde 100’lük bir başarıdan sözetmediğimizi farketmişsinizdir. Bunun nedenlerini açıklayalım. Öncelikle C Serisi’nin cam kumandaları biraz daha öne yerleştirilebilirdi ama sadece iki kere arka camları açtıktan sonra yerlerine alışıyorsunuz. Mercedes bir hata daha yaparak elektronik park freninin olması gerekenden çok daha küçük olan düğmesini, direksiyonun sol altına, üzerindeki simge görülemeyecek bir açıda yerleştirmiş. BMW bu konuda çok daha iyi bir durumda. İlla bir şeyi eleştirecek olsak, işe artık çağ dışı kalmış koltuk ayarlarından başlardık.

BMW 320i: 8/10 Mercedes C180: 7/10

Yaşam ve yükleme alanı

CLA’nın uzun boyuyla varlık göstermesi sayesinde C Serisi ömrünün en cömert nesil değişimlerinden birini yaşadı. Orta sınıf sedanın boyu 9,5 cm’lik artışla 4,69 metreye ulaştı. Aks mesafesiyse 2,84 metre. En önemli rakibi bu ebatlara zaten sahipti. 3 Serisi 4,62 metrelik uzunluğa ve 2,81 metrelik aks mesafesine sahip. Hal böyle olunca da ikilinin iç mekandaki yaşam alanlarının benzer olacağını düşünüyorsunuz. Ve aslında bunda da haklısınız. Küçük farklar dışında iç mekan genişlikleri aynı. 3 Serisi arka baş mesafesinde 2 cm’lik (3 Serisi: 92 cm, C Serisi: 90 cm) avantaja sahipken diz mesafesinde de 1 cm’lik (3 Serisi: 72 cm, C Serisi: 71 cm) avantaja sahip. Fakat bu farkların ciddi bir şekilde alan hissini etkilediğini söylemek zor. Tek dikkat çeken 3 Serisi’nin arka koltuk minderinin biraz daha uzun olduğu ve bu sayede yolcularını daha az yorduğu. Bagaj hacimleri konusundaysa 480 litrelik eşitlik hakim ama düz zemini ve duvarlarıyla C serisinin bagajı çok daha kullanışlı. Bu otomobillerin arka koltuk ya da bagaj için tercih edeceklerin bilmelerinde fayda var, bu sınıfta bu konularda 3 Serisi ve C Serisi’nden çok daha iyisini sunan modeller bulunuyor.

BMW 320i: 6/10 Mercedes C180: 7/10

Motor ve şanzıman seçenekleri

BMW motor yelpazesi konusunda tamama ermiş durumda. 1,6 litrelik benzinli motorun 136 HP ve 170 HP güç üreten iki versiyonu dışında, 2,0 litrelik hacimden 184 HP güç üreten bir dizel motor ve yine 2,0 litrelik hacimden 245 HP güç üreten bir benzinli normal ürün gamını tamamlıyor. Daha fazlasını isteyenler içinse M3 ve 431 HP güç üreten sıralı 6 silindirlisi devreye giriyor. 2,0 litrelik dizeli isteyenler 4 tekerlekten çekiş sistemiyle donatabiliyor ve M3 dışındaki tüm versiyonlar ZF tarafından geliştirilmiş 8 vitesli otomatik şanzımana sahip. C Serisi’yse yeni bir model olmanın sancılarına sahip desek abartmış oluruz. Çünkü selefinin motor yelpazesini devralan bir model olarak yeni neslin neredeyse eksiği yok. Fakat bunların çoğu ülkemizde satılmak için fazla hacimli. Örneğin Mercedes’in dizel motoru 2,1 litre hacminde ve bu nedenle abartılı bir vergi dilimine sahip. Geriye kalansa 156 HP güç üreten 1,6 litrelik benzinli oluyor. 211 HP güç üreten 2,0 litrelik benzinli de sipariş üzerine getirilebiliyor. Mercedes asıl sürpriziyse sona saklıyor. Yıl sonuna doğru Renault’dan alınan ve yüksek çekiş gücü kadar dengeli çalışmasıyla da tanınan 1,6 litrelik dizel motor, 7 vitesli çift kavramalı şanzımanla birleşerek satışa sunulacak. O gelene kadar biz ülkemiz için en değerli motor olan 1,6 litrelik benzinliye geri dönelim. Motor selefinden küçük değişikliklerle alınmış ama bu değişikliklerin etkileri gerçekten büyük olmuş. Motorun canlılık hissi çok daha yüksek, tepkileri daha hızlı ve çekiş gücü de daha yüksek hissediliyor. Bu duruma şanzımanın değiştirilen yazılımı da katkıda bulunuyor, vites geçişleri eskisi gibi konforlu ama artık daha hızlı. Manuel kullanımlarda vites düşürme hızındaki dramatik artış hemen dikkat çekiyor. Bütün bunlar BMW’nin 1,6 litrelik benzinli motoru için tanıdık. Tanıdık olmayansa yıldızlı rakibi karşısında eskisi kadar rahat olmaması. Eskiden 136 HP güce ve 220 Nm torka sahip 316i bile C180 karşısında rahat bir tavra sahipken, artık C180’den daha hızlı bir 3 Serisi için en azından 170 HP güce ve 250 Nm torka sahip motoruyla 320i ED’yi tercih etmeniz gerekiyor. İki versiyon da 8 vitesli otomatik şanzımanlarla uyumlu çalışıyor ama bu şanzımanla vites değişimlerini manuel yapmak kimi zaman sıkıcı olabiliyor. ZF şanzımanın oranları birbirine çok yakın ve bu nedenle de özellikle yavaşlarken vitesleri düşüre düşüre bitirememek sıkıntı yaratıyor.

BMW 320i: 16/20 Mercedes C180: 17/20

Konfor, kullanım kolaylığı

Konfor, Mercedes’in tekelinde olan bir disiplin, ya da daha doğrusu bir disiplindi. Müşteri kitlesini gençleştirme çalışmaları nedeniyle yeni tanıtılan her Mercedes konfor açısından bir şeyler kaybetmiş olarak yola çıkıyor. C Serisi de o kayıplara sahip. Test aracımız 3 süspansiyon ayarından ortancasına ve daha önce C180’in sürüş sonrası yazısında ayrıntılarına değindiğimiz MOExtended adı verilen Mercedes onaylı yarı runflat lastiklere sahipti. Bu haliyle darbe emiş konusunda ciddi sıkıntıları vardı ve özellikle kısa darbeleri kabine yansıtmaktan hiç çekinmiyordu. Asfalt kalitesi iyi olduğu sürece klasik Mercedes sürüş tarzını yakalayabilmesi en büyük teselli. Eğer bu müşteri kitlesini gençleştirmekse, BMW de yaşlandırmaya çalışıyor olabilir. Güncel 3 Serisi sadece gelmiş geçmiş en konforlu 3 Serisi değil aynı zamanda Mercedes C Serisi’nden daha konforlu olan ilk 3 Serisi. Süspansiyon sisteminin darbe emişi mükemmel olmasa da kesinlikle başarılı, kısa darbelere verdiği elit tavır takdiri hakediyor ve yol dalgalanmalarından etkilenmiyor. Sürüş hisleri incelendiğinde, Mercedes’in gençleşme görevine gereğinden fazla motive olduğu düşünülüyor. Bu durum kullanışlılık disiplininde, özellikle de kokpit konseptinde de dikkat çekiyor. Mercedes’in yeni kontrol konsepti, basit bir anlatımla eskisinin tam tersi. İlginç bir şekilde yeni kullanım şekline BMW ve Audi müşterileri Mercedes müşterilerinden çok daha rahat alışacak. Çünkü Mercedes iki üreticinin merkezi kontrol ünitelerinin ilk dönemlerini hatırlatan kontrol özellikleri sunuyor. Öncelikle kontrol konsepti konusunda nihai karar henüz verilmemiş. Bu nedenle kokpitin iki tane kontrol sistemi bulunuyor. Dokunmatik pad gereğinden daha cesur bir deneme. Küçük ekrandaki hayali bir işaretçiyi kumanda eden padin hassasiyetine uyum sağlamak, bir tablet kullanmaktan belirgin şekilde daha zor. Bunu kenara bırakıp çevirmeli düğmeyi kullanmak çok daha kolay. Fakat bu haliyle de sistem, tıpkı Audi’nin MMI’ının ilk zamanlarındaki gibi basit işlemleri karmaşıklaştırıyor. Manuel olarak bir radyo kanalı mı ayarlayacaksınız? Bu işlem için bile bolca seçim yapmaya hazırlanmalısınız. Keşke Mercedes sınırlı sayıdaki fiziki kumandayı daha sık kullanılan ayarlar için ayırsaydı. Neyse ki havalandırma kumandaları bu sistemin dışında tutulmuş. BMW’nin iDrive’ı ise neredeyse mükemmelliğe erişmiş durumda. Kaçış tuşları, sezgisel yönlendirmeler, akıllıca tasarlanmış kumanda birimi ve bolca fiziksel düğme kullanımı kolaylaştırıyor. Bunun yanında, örneğin kısayol düğmelerinin üzerine parmağınızı dokundurduğunuzda o tuşa hangi fonksiyonun atandığını göstermek gibi akıllıca yardımcılar da atlanmamış.

BMW 320i: 8/10 Mercedes C180: 4/10

Yol tutuş ve güvenlik

Konfor disiplininde hezimete uğramış bir C Serisi’ne artık kaybetmiş gözüyle bakabilir miyiz? Kesinlikle hayır. 3 Serisinin yukarıda saydığımız ilklerine bir tanesi daha eklenmek üzere. Güncel 3 Serisi, dinamizm konusunda C Serisi’nin gerisinde kalan ilk 3 Serisi olma özelliğine de sahip. Öyle ki, bu orta ayara sahip C Serisi’ni tercih edenler, ilk viraja girdikleri anda konforda yaşanan tüm kayıpları unutacak. Yeni 5 kollu ön aks ve burulma direnci arttırılmış gövde, C Serisi’nin tam bir viraj canavarı olmasını sağlıyor. Üstelik bunun üzerinde hala AMG süspansiyon ayarı bulunuyor. Direksiyonu yeterince iletişim kuramıyor ama tutunma kararlılığının yüksekliği sayesinde sürücünün buna üzülecek fırsatı olmuyor. Selefinin havlu atmaktan öte tepkileri vereceği anlarda yeni C Serisi kaslarını gerdirmeye başlamış oluyor. Özellikle yeni ön aksın etkileri dikkat çekici. Önden kayma eğilimi neredeyse yok ve viraj içinde gaz verdiğinizde de tork vectoring özellikli önden çekişliler gibi davranabiliyor. C serisi’nin sürüş dinamizmine tek eleştiri, yüksek hızlarda biraz sinirli yapısıyla ilgili. 3 Serisi ise sadece direksiyonuyla rakibinin önünde yer alabiliyor. Önden kayma eğilimi çok daha erken geliyor ve şasi en sert ayardayken bile hızlı virajlarda gövde salınımı hissediliyor. BMW’nin avuntu kaynağı EuroNCAP’ten geliyor. Hem 3 Serisi hem de C Serisi kaza güvenliği testlerinde 5 yıldız almış ama 3 Serisi tüm disiplinlerde rakibinden bir kaç puan fazla almayı başarmış.

BMW 320i: 7/10 Mercedes C180: 9/10

Fiyat ve donanım

Aşağıdaki linklerden ulaşabileceğiniz listeler incelendiğinde Mercedes’in C180 için 320i ED yerine daha güçsüz motora sahip 316i’ye daha yakın bir başlangıç fiyatı belirlediği dikkat çekiyor. Fakat malum bunlar sadece liste fiyatları. İsteğe bağlı donanımlarla fiyat seviyelerini yükseltmek mümkün ama Türkiye paketlerinin de yeterince zengin olduğunu ve listedeki fiyatların gerçeklerden çok da uzak olmadığını belirtmemiz gerekli.

Güncel fiyat bilgileri;

BMW 320i fiyat listesi için tıklayınız

Mercedes C180 fiyat listesi için tıklayınız

BMW 320i: 12/20 Mercedes C180: 13/20

Sonuç:

Yepyeni bir model ve küçük bir farkla kazanılmış bir karşılaştırma. Eğer C Serisi’nin dinamizm puanları biraz daha düşük olsaydı bu buruk sevinç hezimete dönüşebilirdi. Yeni iç mekan konsepti, üzerinde gerçekten düşünülmesi gereken bir yapı. Buna karşılık 3 Serisi daha oturaklı özellikler sunuyor ve yaşını belli etmiyor.