New York dünyanın finans merkezleri arasında en ön sıralarda. Burada birileri hapşırırsa gelişmekte olan ülkelerden biri devalüasyona gidip kendi para birimini peçeteye dönüştürüyor. Ama görünen o ki, büyük elma aynı etkinliğe otomobil fuarları anlamında sahip değil. Fuarın öne çıkan modelleri daha çok yerel pazarları ilgilendirenler. Üstelik öyle Manhattan’daki güç delilerini bile değil ortalama ABD vatandaşlarını ilgilendiren cinsten. Neyse bulup da beğenmemezlik yapmayalım ve muhtemelen asla kullanmayacağınız otomobillerle ilgili haberlere hoş geldiniz diyelim.
1- Acura TLX
Honda’nın ABD’deki lüks markası Acura’nın orta sınıf sedanı (onlara orta sınıf tabii, neredeyse 5 metrelik bir sedandan bahsediyoruz) TLX, 2,4 litrelik 4 silindirli motor ve 8 vitesli şanzımanın yanında 3,5 litrelik V6 silindirli motor ve 9 vitesli şanzımanla satılacak. Model güncel TL’nin biraz daha kısa boylu ve daha sportif versiyonu gibi. İç mekanda dikkat çeken en önemli nokta, TLX’in vites kolu olmaması. Evet aynen Citroen C4 Cactus’te de göreceğimiz ve uzun süredir belediye otobüslerinde olduğu gibi vitesler düğmeler yardımıyla seçiliyor. Şaka bir yana, artık Amerikalı müşteriler eski moda teknolojileri yutmuyor. 2,4 litrelik motora ve önden çekişe sahip olan baz versiyon bile yüksek viraj performansı için arka lastiklerin toe açısını aktif olarak değiştiren bir sisteme sahip. V6 motorlu versiyon ise torkla yönlendirme yapabilen bir 4 tekerlekten çekiş sistemiyle donatılabiliyor. Bütün motorlar direkt enjeksiyon sistemine sahip ve baz motordaki 8 vitesli şanzıman çift kavramalı.
2- Hyundai Sonata
Sonata aslında bize o kadar da yabancı bir model değil. 4,8 metrelik devasa bir sedan olan 5. nesle kadar ülkemizde de satılıyordu. Yeni nesil boyutlarda kaybı olmayan ama bizim bildiğimiz en son Sonata’ya göre inanılmaz derecede daha sportif görünen hatlara sahip. Hyundai coupe tarzında diye açıklamaya çalışsa da arka tasarım bildiğiniz liftback. Bu haliyle sedan severler arasında nasıl tepki göreceğini zaman gösterecek. Otomobilin rüzgar direnç katsayısı 0,27 cW ve bu değer büyüklüğü dikkate alındığında saygı uyandırıyor. Atmosferik beslemeli 2,4 litrelik motora (185 HP) turbo beslemeli 2,0 litrelik bir motor (245 HP) eşlik ediyor ve iki motor da 6 vitesli otomatik şanzımanla birlikte kullanılıyor.
3-Kia Sedona
Kia’nı büyük vanı da yeni nesliyle Amerikalılar’la buluştu. Yeni van, bizim açımızdan bir minibüsün özelliklerine sahip: 8 kişiye kadar oturma kapasitesi, 5,11 metrelik uzunluk. Tabii bu topraklarda hiçbir minibüs 3,3 litrelik hacimden 276 HP güç üreten benzinli bir V6 motor ve 6 vitesli otomatik şanzıman ikilisiyle yola çıkamaz. Aracın tasarımının selefine oranla büyük ilerleme gösterdiği tartışılmaz. Tabii bu durum iç mekan için de geçerli. Fakat ön koltukların arasına kadar uzanan yüksek orta konsolun vanının içinde rahatça gezmek isteyen Amerikalılar tarafından beğenilip beğenilmeyeceği merak konusu.
4- Mercedes S63 AMG Coupe
Çok fazla lafa gerek yok. En ince ayrıntısına kadar teknolojiyle donatılmış iri ve lüks coupenin AMG tarafından geliştirilmiş çift turbolu V8’e sahip versiyonu. 5,5 litrelik motoru 577 HP güç üretiyor ve güç 7 vitesli çok plakalı kavramaya sahip şanzıman üzerinde 4 lastiğe birden aktarılıyor. 0-100 km/s hızlanması 3,9 saniye ama maksimum hızı sadece (!) 250 km/s’de elektronik olarak limitlendirilmiş.
5- Nissan Versa ve Murano
Bu iki modeli tek başlıkta toplamak biraz haksızlık yapmak gibi ama Nissan birbiriyle tam zıt kutuplarda iki modelin de tanıtımı için New York’u seçti. Versa, küçük bir sedan ve görüntüsü neredeyse rahatsızlık verecek kadar kötü, Murano ise büyük bir SUV ve karşısında kahvenizi yudumlamaktan zevk alacağınız kadar yakışıklı. Versa, ABD’de 11.900 ABD Doları’na satılacak, 109 HP güç üreten 1,6 litrelik motora ve 5 vitesli manuel, 4 vitesli otomatik ya da CVT şanzımana sahip olacak. Murano ise 3,5 litrelik V6’sının 260 HP’lik gücünü 4 tekerleğine CVT şanzıman üzerinden aktarıyor ve 0,31 cW’lik rüzgar direnç katsayısı iri bir SUV için mucize gibi. Tabii ön alın genişliğiyle birlikte hesaplanırsa rüzgara karşı çok daha fazla direnç gösterdiği görülür ama bu bile başarı.
6- Toyota Camry
ABD pazarının en çok satılan otomobili olan Toyota Camry, beklenmedik derecede saldırgan bir tasarıma sahip yeni nesliyle tanıtıldı. 4,80 cm’lik selefinden 5 cm kadar daha uzun olan yeni nesil, tasarımıyla artık neredeyse sportif bir sedanı andırıyor. Bu tasarım dili, bu zamana kadar sıradanlığı sayesinde hem çok eleştiri alıp hem de herkes tarafından kabul gören bir otomobil için zor bir karar olmalı. Camry’nin tasarımıyla birlikte yürüyen aksamı da elden geçirilmiş. Süspansiyon sistemi artık daha sert ve direksiyon sistemi de daha direkt çalışacak şekilde elden geçirilmiş. Camry selefinden gelen 2,5 litrelik ve 3,5 litrelik motorlar ve 6 vitesli otomatik şanzımanla satılmaya devam edecek. Ayrıca Atkinson prensibiyle çalışan 2,5 litrelik motora sahip hibrit versiyon da yola değişmeden devam ediyor.
7- LR Discovery Sport
Land Rover bu yıl herkese ilginç bir deneyim yaşattı. Üreticilerin asla üretmeyecekleri konseptler üzerinde yeni teknolojiler sergilemesi alışılmadık bir durum değil. Fakat bunu genelde yeni modelleri olmadığında yapmayı tercih ediyorlar. Land Rover’sa ileride Discovery olmayacağını açık bir dille ifade ettiği Discovery Vision konseptinin ardından bundan 6 ay sonra Discovery Sport adında yeni bir model üreteceğinin açıklaması yaptı. Konseptin Discovery Sport’la alakası var mı bilinmez ama Discovery Sport’un Freelander’ın yerini alacağı kesin.
