GM yakın geçmişte çok zor bir dönemeçten geçti ve bu sırada olabildiğince az zarar görmeye çalıştı. Dile kolay, bu dev otomotiv üreticisi eğer devletten yardım alamasaydı iflas bayrağını çekmek zorunda kalacaktı. Bu durumda da ilk düşünülen zarar eden bölümlerin satılması oldu. Fakat GM, Avrupa’daki amiral gemisi Opel’i diğer bölümlerden ayrı tuttu. Alman üreticiye güveni vardı ve kısa süre içinde tekrar kara geçebileceği düşünülüyordu.

1899 yılından bu yana otomobil üreten Opel’in GM bünyesine girmesi 1929 yılında gerçekleşti. O zamanlar Opel çok karlı bir yatırımdı. Avrupa’nın önde gelen üreticilerinden biriydi ve GM’den aldığı güçle diğerlerinin üretmeye cesaret edemediği modelleri piyasaya sürerek bu gücünü korudu. İşler 1980’lerde tersine gitmeye başladı. VW yükseldikçe Opel geri gitti ve sonuçta geçtiğimiz yıl, 1999 yılından bu yana ilk kez kar etme ihtimalini kıl payıyla kaçırdı. Anlayacağınız Opel 1999’dan bugüne kadar GM’in kasasından sadece para alıyor, göndermişliği yok.

GM’in Opel’i kazançlı bir üretici haline getirme girişimi başarısız oldu ve artık kendini düşünme vakti geldi. Tabii küresel şirketlerin yapacağı hamleler sadece vergi dairesinden kayıt sildirmekten ibaret değil. Opel’in 12 fabrikada 35 bine yakın çalışanı bulunuyor ve bu nedenle de varlığını sürdürmesi politik açıdan da çok önemli.

GM’in Avrupa’dan temiz ve tartışmasız bir ayrılma gerçekleştirmesi için gereken yardım PSA Grubu’ndan geldi. Yapılan açıklamaya göre PSA, Opel’i 2,6 milyar Dolar’lık bir anlaşma dahilinde bünyesine kattı Anlaşmaya göre GM Torino’daki ar-ge merkezi dışındaki tüm taşınmazları ve Opel ve Vauxhall markalarını PSA’ya devrediyor. Opel belli bir süre saha GM mühendisliği kullanmaya devam edecek ama platformların PSA’nın sahip olduğu platformlara olabilen en kısa sürede taşınması sağlanacak. Bu yolda yeni crossoverlar Crossland X ve Grandland X şanslı çünkü zaten Peugeot 2008 ve 3008 altyapıları üzerinde yükseliyor. Insignia muhtemelen bu neslini GM altyapısıyla tamamlayacak ama Astra bu dönüşümü önümüzdeki 4 yıl içinde gerçekleştirebilir.

PSA bu satın almayla VW Grubu’nun ardından Avrupa’nın ikinci büyük otomotiv üreticisi konumunu Renault-Nissan ortaklığından devralacak. İlerleyen dönemde hem Opel modellerinin üretim maliyetleri düşecek hem de mevcut PSA modelleri, içinde elektrikli araç üretiminin de bulunduğu zengin bir ileri mühendislik deposundan faydalanabilecek. Anlayacağınız çok zor bir konumlandırma oyununun altından kalkabilirse PSA’yı güzel günler bekliyor olabilir.