Mercedes yıldızı her alanda parlıyor. Binek araçlardan ağır yük kamyonlarına kadar geniş bir yelpazede üretim yapan marka, lüks binek araçların oluşturduğu algıyı diğer sınıflara yaymak konusunda da çok başarılı. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesi V Serisi. Temel olarak markanın minibüsü Vito’nun binek versiyonu olan V Serisi, detaylarda ondan çok daha farklı ama bugüne kadar bizden uzak duruyordu. Şimdiyse V Serisi, V300 d versiyonuyla Türkiye’de satışa sunuldu. Avangarde donanım seviyesi, 2,0 litrelik dizel motorun 237 HP güç üreten versiyonuna, 4Matic 4 tekerlekten çekiş sistemi ve otomatik şanzımanla fiyatı 1,7 milyon TL olarak belirlenmiş. Bu seviyenin arkasındaki neden V Serisi’nin otomobil olarak kaydedilmesi. Peki bu bedeli ödemeye değer mi? Bu sorunun cevabı için detaylara geçelim.
Altyapısı ya da mimarisinin tamamını Vito’yla paylaşan V Serisi, konforu ve algıyı etkileyecek neredeyse her unsurda kardeşinden ayrılıyor. 2014’te tanıtıldığında, C Serisi’nin büyük ses getiren kokpitini ondan sadece bir iki ay sonra taşımaya başlamıştı. Böyle bir yaklaşım o dönemde pek beklenmiyordu ve gerçek bir sansasyona dönüştü. Tabii bunlar 7 yıl önceydi. V Serisi kısa süre önce makyajlandı ve detay düzenlemesi gördü ama binek Mercedes modelleri aynı dönemde biraz daha fazlasını yaptı. Sonuçta ticari araçların öncelikleri çok daha farklı.
V Serisi’nin dış tasarımı pek o kadar ilginç değil. Burun tasarımını Vito’dan ayırmak için Mercedes ticari araçları uzmanı olmanız gerekli. Bunun dışında 19 inçlik alaşım jantları, panoramik cam tavanı, LED farları ya da kendine özgü kimi renk seçenekleriyle vurguyu güçlenebilir. İç mekanın ise Vito ile ilgisi yok. Gösterişli malzemeler ve bir minibüs için cesur tasarım rekabette V Serisi’ni farklı kılıyor. Bu haliyle V Serisi, aslında artık nesli tükenen vanların yerini doldurmaya çalışıyor. 10,25 inçlik ekran üzerinden Mercedes’in en yeni arayüzü olan MBUX sunuluyor. Bunun dışında elektrikli ön koltuklar, napa deri kaplamalar, elektrikli ve soğutmalı arka koltuklar ve katlanır masalar gibi donanımlar Vito ile farkı belirgin bir şekilde arttırıyor.
Kokpit ve ön kısımdaki düzenlemeler dışında arka kısım için sunulanlar, turizm ya da VIP taşımacılığı için Vitolara sonradan eklenen donanımları andırıyor. Bütün bunların fabrikada uygulanması kalite anlamında tabii ki büyük fark oluşturabilir ama V Serisi’nin daha fazlasına ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Bunun için tekik kısma bakabiliriz. 237 HP güç ve 500 Nm tork üreten 2,0 litrelik dizel motorla sunulan V 300 d, gücünü 9 vitesli 9GTronic otomatik şanzıman üzerinden 4Matic 4 tekerlekten çekiş sistemine aktarıyor. Bu sayede yüksek gücün neden olacağı tutunma kayıplarının önüne geçilmiş olmalı. V 300 d bu 3’lü sayesinde 0-100 km/s hızlanmasını 9,3 saniyede tamamlıyor ve 215 km/s hıza ulaşabiliyor. Bunun dışında Airmatic havalı süspansiyon sistemi de standart donanıma dahil edilmiş. Sadece bu bile ticari araç altyapısına sahip kardeşinden ayrılması için yeterli olabilir. Dahası V Serisi’nin genel ses yalıtımı da Vito’dan daha güçlü. Sonuç olarak V Serisi konforlu bir taşıyıcı olmak için gerekenlere sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak büyük güç büyük sorumlulukla gelir; bunların tamamının kontrol altında tutulması için V Serisi bir sürü elektronik yardımcıya da sahip. Vito’da da sunulan yan rüzgar asistanı, yağışlı havalarda fren sistemini temizleme fonksiyonu, otomatik fren yapabilen çarpışma önleme sistemi gibi donanımlar V Serisi’nin listesine eklenmiş. Bunlara rağmen işler yine de ters giderse diye de 6 havayastığı ve Presafe (kazayı olmadan önce algılayıp bir dizi düzenleme yapabilen bir sistem) yine standart olarak sunuluyor.