A Serisi’nin geçmişi ilginç. Mercedes bu otomobille bilinen kompakt sınıf algısını yıkmayı amaçlıyordu. Sıradan HB’lerin gereğinden daha fazla alan kapladığını ve bu alanın küçültülebileceğini ama bu sırada kullanışlılıktan feragat edilmesinin gerekmediği bir konsept tanıtıldı ve bu konsept de yollara A Serisi adıyla çıktı. Sıradan bir kompakt HB’e göre 40 cm daha kısa ama iç mekanında ve bagajında benzer alan sunabilmesi A Serisi’nin en ilgi çekici özelliğiydi. Bunu başarmak için tüm yürüyen aksam elemanlarını kabinin alt kısmına yerleştirmek gibi dahice bir fikir A Serisi’nin varlık sebebi oldu. Ne yazık bu seçim yüksek bir ağırlık merkeziyle geliyordu ve ilk üretilen A Serisi örnekleri yeni doğmuş bir ceylanın dengesine sahipti. Sonrasında yapılan iyileştirmelerde ESP standart donanıma eklendi ve Mercedes’in yüklü siparişi sayesinde ESP sistemleri çok daha ulaşılabilir hale geldi. Yani A Serisi’nin kaybı otomotivin kazancı olmuştu. Bugünse A Serisi normal bir HB formunda ve hatta ikinci nesline ulaştı. Anlayacağınız Mercedes A Serisi’ni yaşadıklarına rağmen çok seviyor.

Yeni A Serisi nesli selefinin tasarım öğelerini alıp modern dünyaya uyarlamış, yani genel anlamda tarzının değişmediğini söyleyebiliriz. Boyutlar ise başka bir konu: Boyu 11 cm’lik artışla 4,42 metreye ulaşırken aks mesafesi 2,73 metrelik uzunluğuyla sınıfının en büyükleri arasında. Bu değerler özellikle arka koltukların çok daha iyi alan sunmasına yardım etmiş. Diz mesafesi yönünden çok iyi olan arka koltuklarda baş mesafesi biraz daha sınırlı ve dar cam alanları da alan hissi için çok yardımcı değil. Yine de sınıf açısından A Serisi’nin yeni konumu etkileyici.

 

 

Kokpit A Serisi’nin en önemli silahlarından biri. Selefinin tartışmalı kalite anlayışı bir yana yeni neslin her detayından kalite hissi ve yıldızlı logonun yarattığı beklentinin karşılığının aktığını hissedebiliyorsunuz. Ele çok iyi hisler veren malzemeler kokpit albenisini arttırıyor. İki tane büyük ekran da güncel Mercedes teknoloji anlayışını A Serisi’ne taşıyor. Bu ekranlar baz donanımda 7 inç büyüklüğe sahip ve bu haliyle bakınca biraz garip duruyor, zira çözünürlükleri yüksek olsa da etrafları boş plastik alanlarla çevrili. Bunun sebebi ekran alanlarının 10,2 inçlik ekran seçeneğine göre tasarlanmış olması. Donanım seviyesine göre A Serisi iki tane 7 inçlik, 1 tane 7 inçlik bir tane 10,2 inçlik ya da iki tane 10,2 inçlik ekranla satın alınabiliyor. Tahmin edersiniz ki en seçkin görüntü 10,2 inçlik iki akran kullanıldığında elde ediliyor.

Bu ekranlardan merkezi kumanda biriminin ilginç özellikleri var. Bugüne kadar Mercedes modellerinde dokunmatik ekranlardan uzak duruyordu ama tüm endüstrinin yönü bu olunca tabii olarak uzak kalamadı. Sonuçta A Serisi dokunmatik ekrana sahip ilk Mercedes modeli olarak aramızda. Dahası, arayüz de tamamen yenilenmiş. E Serisi’nde sevmeye doyamadığımız dokunmatik seçim pedi varlığını sürdürüyor ama MBUX isimli arayüzle sesli komutlar konusunda Apple’ın Siri’sine yakın bir başarım seviyesine yaklaşılmış. MBUX sesli komutlarınıza tepki veriyor ve önceden belirlenmiş komutlar yerine normal konuşma dilini de anlayabiliyor ama bunun için biraz zamana ihtiyacınız var. Çünkü sistem öğrenebilme özelliğiyle sizin diksiyonunuzu ve ihtiyaçlarınızı öğrenip cevaplarını buna göre düzenleyebiliyor. Yani tam anlaşabilmeniz için biraz daha samimiyete ihtiyacınız var, belki arada başbaşa bir akşam yemeği ya da en azından boş vakitlerinizde iki kelam sohbet süreci hızlandıracaktır.

 

A Serisi’nin yürüyen aksamında da önemli yenilikler var. 1,3 litrelik yeni benzinli motor, ilk etapta sadece 163 HP güç ve 250 Nm tork üreten versiyonuyla A200 adı altında sunuluyor. 1,5 litrelik Renault kökenli dizel motorsa A180 logosuyla varlığını (116 HP güç ve 260 Nm tork) sürdürmeye devam ediyor. Her iki motor da 7 vitesli ve çift kavramalı otomatikleştirilmiş manuel şanzımanlarla satılacak. A Serisi’nin altyapısı da yeni ve artık değişken bir altyapı sözkonusu. Bu seçim sayesinde ilerleyen dönemde alternatif enerji kaynaklarıyla daha barışık A Serisi versiyonları görebileceğiniz. Bu seçimin bizi daha çok ilgilendiren bölümüyse arka aksın da değişken olması. Selefinde kullanılan çok kollu bağlantılar artık sadece güçlü motor seçeneklerinde kullanılacak, tahmin ettiğiniz gibi  bizim vergi dilimimize uygun motorlar bu güçlü motorlardan değil. Nispeten güçsüz motorlarsa torsiyon çubuklu arka aksa sahip. Kağıt üzerinde bu ciddi farklılık yaratacakmış gibi ama açıkçası yolda fark yarattığını söylemek zor ki bu da bizi sürüş kısmına getiriyor.

A Serisi’nin en etkileyici yönü sessizliği. Hem 0,25 cW’lik rekor rüzgar direnç katsayısı hem de genel izolasyonuyla bu otomobil gerçekten etkileyici. Bunun yanında süspansiyon sistemi de selefinin gerginliğine sahip değil. A Serisi normal, alçaltılmış konfor ve adaptif olmak üzere 3 arklı süspansiyon ayarıyla satın alınabiliyor ve bunlardan alçaltılmış konfor süspansiyon sistemi altın orana en yakını. Dinamik anlamda torsiyon çubuklu arka aksın özellikle yüksek hızlı virajlarda biraz daha dikkate ihtiyaç duyduğu söylenebilir ama bunun da uç noktalardaki sürüş tarzında ortaya çıkan bir durum olduğunu belirtmek lazım. Yeni motor tepkileri ve gücüyle etkileyici, yakıt tüketimi konusunda konuşmak için henüz erken ama tasarruf potansiyeline sahip olduğu da belli gibi.

Son olarak fiyatlara geçebiliriz. Style isimli baz donanıma sahip A200’ün fiyatı 193 bin 400 TL olarak belirlenmiş. AMG donanım seviyesine sahip bir A180d ise 222 bin 500 TL’lik liste fiyatına sahip. Tabii olarak bu Mercedes de isteğe bağlı donanımlarla çok daha yüksek bedellere ulaşabiliyor ama adil olmak adına Türkiye paketlerinin de yeterli zenginlikte olduğunu ekleyebiliriz. Yine de bu fiyat seviyesine çok daha fazlasını sunan modeller bulmak mümkün ama tabii onların ızgarasında da anahtarında da parlayan bir yıldız yok.

Yeni Mercedes A Serisi fiyat listesi için tıklayın.