Leon sıradanlığını kırdı ve Akdeniz ateşine sahip bir Golf türevi olarak Seat’ı başarıya taşıdı. Peki daha uygun fiyat etiketiyle ve çekici fiziğiyle bu İspanyol dururken Neden bir VW Golf’e daha fazla ödeme yapasınız ki? Daha azına aynısını almak mümkün mü?
1- Nedir?
Seat’ın kompakt sınıf hatchbacki. Eskiden Golf’ün biraz daha az albenili bir versiyonuydu ama artık çok daha farklı. Aynı modüler altyapı üzerinde yükseliyor ve detaylar incelenmediği sürece Golf’ten geri kalır bir yanı yok gibi görünüyor.
2- İç mekanı nasıl?
Malzeme kalitesi sınıf ortalamasında ama albenisi yok demek imkansız. Kendine özgü kokpitte VW Grup modellerinden tanıdık kumanda birimleri yer alıyor. Ergonomisi iyi ve sürücüye kendini iyi hissettirmeyi de başarıyor. Arka koltukları sınıfından bekleneni verebiliyor; makul diz ve baş mesafesi var ama bu bölüm tam olarak 3 yetişkinin uzun yolculuklar yapması için hazırlanmamış. Bagaj hacmi 380 litre ile yine sınıf ortalamasında.
3- Sürüşü nasıl?
Bir Leon’un bir Golf’ten en belirgin şekilde ayrıldığı bölüm şüphesiz sürüş hisleri. Leon, kontağı çevirdiğiniz andan itibaren neredeyse her disiplinde Alman kuzeninin bir adım gerisinde kalıyor. Biz FR versiyonunu, 150 HP güç üreten TSI motor ve DSG şanzımanla kullandık. FR, zaten sert ayarlanmış Leon süspansiyonunu biraz daha sert hale getirildiğini gösteriyor. MQB platforma sahip Leon’da çok kollu arka aks 180 HP’nin üzerinde güç üreten versiyonlarda kullanılıyor. Bu rakam Golf için 120 HP olarak belirlenmiş. Anlayacağınız 150 HP güç üreten motoruyla FR bile torsiyon çubuklu arka aksa sahip. Bu çok önemli bir sorun değil çünkü elektronikler sayesinde bu iki aks türevinin normal kullanıcı açısından çok büyük fark yaratmadığı bir çağda yaşıyoruz. Yine de aradaki ayar farkları nedeniyle sürüşün Golf’teki rafinelikten uzaklığı daha ilk metrelerde çekiyor. FR’da normal versiyonlardan daha sert olan ama yine de kaymak asfalt üzerinde saygı uyandıracak denli başarılı olan süspansiyon, yamalar ve çukurlarla dolu asfalt üzerinde sabır denemesi haline geliyor. Ardıardına gelen darbelerde sistem neredeyse işlevsiz kalıyor. Buna karşılık yol tutuş becerisi oldukça iyi ama bu konuda da eksikleri var. Örneğin önden kayma eğilimi çok erken geliyor ve bunu düzeltmek için de Leon’u hafifçe arkadan kaydırmanız lazım. Sonuç olarak elektronik sistemler sizin adınıza devreye girip bu karakterin sorun yaratmasını önlüyor ama sürüş keyfi de bu sırada buhar oluyor.
4- Motoru nasıl?
VW’nin bugünlerde uğraştığı emisyon skandalının aksine bu benzinli motor gerçek bir devrimci. 4 silindirli motor, düşük güç gerektiğinde iki silindirini devreden çıkartabiliyor. 150 HP güç ve 250 Nm ork üretiyor, üstelik maksimum torkunu 1500 d/d’dan itibaren üretiyor. Motorun çekiş gücü yüksek, DSG’nin tepki hızı göz kamaştırıcı ve sonuç olarak Leon FR da çekiş gücü konusunda etkileyici bir otomobil haline geliyor. Bu motorun asıl artısıysa tasarruf potansiyeli. Sonuçta hacmini yarıya indirip tüketimi beklenenin ötesinde düşürme kabiliyetine sahip. Bu potansiyeli daha önce kullandığımız aynı motora ve şanzımana sahip Golf’te net bir şekilde görmüştük ama ne yazık ki Leon’da göremedik. Tüm sürüş boyunca tüketim değerimiz 9 litre/100 km’nin altına düşmedi. Bu değer güç sınıfı için gayet normal, sonuçta fabrika verisine göre 0-100 km/s hızlanmasını 8,2 saniyede tamamlayan bir kompakt sınıf üyesinden bahsediyoruz. Fakat Golf’le sakin kullanımda 8 litre/100 km’nin altında tüketim değerleri görebilmiştik. Test aracının bir sorunu olup olmadığı bizim de aklımıza geldi ama performansıyla ilgili herhangi bir sorun yokken tüketimle ilgili bir sorunu olması beklenemez.
5- Sonuç
Leon uygun fiyat etiketini detaylarındaki eksikleriyle elde ediyor ve sizden de bu tür detaylara önem vermemenizi bekliyor. Aslında sonuca bakıldığında teklif gayet adil; daha fazla konfor, yol tutuş ve tasarruf istiyorsanız daha yüksek bedel ödemeniz yeterli. Fiyattan bu kadar bahsetmişken;
Seat Leon fiyat listesi için tıklayın.
