2005 yılında Michelin’in tanıttığı Tweel isimli konsept gerçekten çok ilginçti. Bildiğimiz içi hava dolu lastikler yerine Tweel’in kauçuk sütunları otomobilin ağırlığını taşıma görevi görüyordu ve tıpkı havalı bir lastik gibi darbelere karşılık esneyerek konfor konusunda üzerine düşeni de yapabiliyordu. Peki aradan geçen 9 yılın sonunda Tweel’e ne oldu? Sizin de dikkatinizi çekmiştir, yaygınlaşıp bir devrim etkisi almadı. Yollarda gördüğünüz tüm araçlarda olmadığı gibi iş makineleri dışında kendine seri üretim olanağı da bulamadı. Ama küçük forkliftlerde iyi bir kariyer yaptı diyebiliriz, en azından bir konsept için iyi bir kariyer tabii. Tweel dışında aynı mantığı taşıyan ama başka üreticiler tarafından hayata geçirilen havasız bisiklet lastikleri de mevcut.
Bugünkü konumuz olan Softwheel ise daha dozunda bir başlangıç yapıyor. Lastik bilindik içeriğini koruyor ama jantın içeriği değişmiş. Şimdilik sistemin kullanım alanları dağ bisikletleri ve tekerlekli sandalyeler gibi darbe emişin önemli olduğu araçlar. Softwheel’in kalbinde üç tane şok emiciye sahip bir jant yatıyor. Eğer nispeten daha basit şok emicileri janta taşıyabilirseniz çift amortisörlü bisikletinizi büyük bir diyete sokabilirsiniz. Özellikle arka süspansiyon sistemleri gerçekten ağı ve performansları da tartışmaya açık. Tekerlekli sandalyelerde de benzer bir durum var. Dahası süspansiyon elemanlarının jantta olmasının ek faydaları da yok değil.
Öncelikle darbe emiş 360 derecelik bir eksende gerçekleştiriliyor. Bunun anlamı normal bir süspansiyon sisteminin etkisiz kalacağı dikine darbelerin de sönümlenebileceği. Sistemin çalışma prensibine göre amortisörler sabit kalırken göbek darbelere karşı hareket edecek ve böylece de darbenin sönümlenmesi sağlanacak. Şimdilik bu iki ürün üzerine yoğunlaşan firma, yıl sonuna doğru üretime başlamayı hedefliyor. Kim bilir belki günün birinde otomobillerde de süspansiyon sistemini jantın içine taşıyacak bir çözüm geliştirilebilir.