Piyasada gerçek arazi aracı neredeyse kalmadı. Hemen her model daha lüks ve daha asfalt dostu olmak için çırpınıyor. Tabii istisnalar da yok değil. Örneğin Toyota Land Cruiser. Neredeyse tüm arazi araçları gibi büyük bir savaş sonrasında (2. Dünya Savaşı) üretilmeye başlanan Land Cruiser, 1951’den bu yana ciddi bir evrim geçirerek günümüze ulaştı. Bugün Land Cruiser denildiğinde akla devasa bir arazi aracı geliyor ama ilk dönemlerde çok daha küçük versiyonlar da vardı ve onlar Jeep’in kötü bir kopyası gibi görünüyordu. Günümüzdeki nesilse lüks arazi araçlarının nasıl olması gerektiğini gösteren örneklerden biri.
1- Nedir?
Toyota’nın efsanevi arazi aracı serisinin son nesli ve Birleşmiş Milletler ve NATO’nun gayri resmi görev aracı. Gerçek bir dev. 4,95 metre uzunluğa, 1,97 metre genişliğe ve 1,86 metre yüksekliğe sahip. Land Cruiser söz konusuyken araca binmekten değil, araca tırmanmaktan bahsetmek gerekiyor. Daha net anlatmak gerekirse, şehiriçi otobüslerinin sürücüleriyle aynı sürüş yüksekliğine sahip. Land Cruiser hala merdiven şasiyle üretiliyor. Bunun faydası, gövdenin arazi kullanımlarında çok daha iyi burulma direnci sunabilmesi. Tabii 2,7 tonluk boş ağırlığın ciddi bir kısmından da merdiven şasiyi sorumlu tutabiliriz. Toyota, Land Cruiser V8’in arka aksının 4 kollu bağlantıya sahip olduğunu açıklıyor. Bu arka aksta modern ve daha da önemlisi asfalt kullanımı öncelikli bir sistemin kullanıldığını gösteriyor. Fakat 4 kollu bağlantının yanında sabit aks da kullanımda. Yani arka aks bağımsız değil, bunun yerine arazi kullanımlarında çok daha verimli olan sabit aksa sahip.
2- İç mekanı nasıl?
Toyota lüks dediğinde gerçekten lüksten bahsediyordur. Öncelikle bu aracı Corollanızla aynı kefeye koymamanız gerekli. Land Cruiser V8 tam bir lüks merkezi. Tüm kokpit, kaliteli deri, pahalı ahşap ve alüminyum görünümlü malzemeyle kaplanmış. İşçilik ya da malzeme kalitesinde hata bulmak için oldukça fazla eğilip bükülmeniz gerekiyor. Yaşam alanları konusunda bir sıkıntı tabii ki yok. Tırmanmak ilk başlarda biraz sıkıntılı geliyor ama Toyota tasarımcıları yardımcı olmak için yumuşak kaplamalar sahip tutamaklar yerleştirmiş. 3. koltuk sırasında da yeterince geniş alan sunuluyor ama hem tırmanıp hem de arka koltuktan açılan boşluğa süzülüp bu alana geçmek sanıldığından daha zor.
3- İç mekanda kötü bir şey yok mu?
Aslında var. Kokpit lüks hissi konusunda bu kadar başarılıyken kullanışlılık konusunda tam ters yönde. Land Cruiser’ın kokpiti tasarlanırken mühendisler ve tasarımcılar arasında ilginç bir konuşma geçmiş gibi. Tasarımcılar kokpiti tam bitirmiş ki içeriye giren mühendisler, “Kullanılacak teknolojiler için 35-40 tane kumandamız var, yerleştirir misiniz?” demiş. Buna bozulan tasarımcılar da boş buldukları her yere bir kumanda yerleştirmiş. Tekrar belirtmek isteriz ki bu devasa bir kokpiti olan devasa bir araç. Bazı kumandaları bulmanız gerçekten çok zor olabiliyor. Direksiyonun sol alt kısmında bile 8 tane kumanda mevcut. Kameraları devreye sokan düğme, gösterge tablosunun sağ altında gerçekten iyi bir şekilde gizlenmiş. Arazi donanımlarını devreye sokan küçük düğmeler de vites kolunun sağ tarafında kaldığı için zorlayıcı. Sonuç olarak Land Cruiser’da düğme aramak iyi bir üst gövde egzersizi haline dönüştürülebilir. Fakat söylemeliyiz ki sadece ilk buluşunuz zafer duygusu yaşatıyor. İkinci aramanızdaysa kendinizi aptal gibi hissediyorsunuz.
4- Sürüşü nasıl?
2,7 ton ağırlığa, arazi için geliştirilmiş yapıya ve devasa boyutlara sahip bir aracın sürüşü nasıl olabilir ki? Kesinlikle hantal. Sürüşün her anında Land Cruiser’ın ağırlığını hissedebiliyorsunuz. Direksiyon sistemi ağır, manevralar zorlu ve frenler de yorgun. Fakat bütün bu zorlayıcı işleri bitirip düz bir yola çıktığınızda 4,5 litrelik V8’in sesini dinlemek herşeyi unutturuyor. Derinden gelen homurtusuyla 272 HP güç üreten motor Land Cruiser V8’i 8,9 saniyede durur halden 100 km/s hıza çıkartıyor. Rakamsal olarak bu çok hızlı görünmeyebilir ama bu sırada Land Cruiser burnunu havaya dikiyor ve tüm haşmetiyle yolu yutacakmış gibi hızlanıyor. Motorla ilgili en ilginç veri, 1600-2500 d/d aralığında üretilen 650 Nm’lik tork. 6 vitesli otomatik şanzıman devri devamlı olarak bu aralıkta tutmak üzere eğitilmiş ve sonuçta Land Cruiser ilerlerken her an ne kadar güçlü olduğunu hissettirebiliyor. Büyük motorun ve ağır karoserin doğal sonucu olarak yakıt tüketimi bir hayli yüksek. Eğer 13 litre/100 km gibi bir ortalama tutturabilirseniz şanslısınız demektir. Land Cruiser sürüş konforu konusunda tam bir başyapıt. Sakin kullanımlarda süspansiyon sisteminin darbe emişi gerçekten yüksek ve ses izolasyonu konusunda da lüks sedanlarla yarışabilecek kadar iyi düzeyde.
5- Virajlarda nasıl?
Aslında bu sorunun cevabı yazının en başında mevcut. Süspansiyon sisteminin sertlik ve yükseklik ayarı olsa da Land Cruiser virajlardan nefret ediyor. Limitleri çok yüksek değil ama limitlerine kadar izine sadık kalmak konusunda kararlı. Fakat aynı kararlılığı sürücünün göstermesi zor. Direksiyon sistemi sanki anacın tüm ağırlığı içte kalan ön lastiğin üzerindeymiş gibi güç uyguluyor ve yüksek yanaklı lastikleri üzerinde Land Cruiser’ın yaşattığı deneyim sürücüsünün cesaretini kırıyor.
6- Arazide nasıl?
İşte şimdi Land Cruiser’ın dilinden konuşmaya başladık. Hafif engebeli toprak yollarda Land Cruiser hala asfaltta gittiğini zannediyor. Engeller büyüdükçe hafif hafif sarsılmaya başlıyor ama durmayı reddediyor. Gerekli hallerde coğrafyayı hafifçe değiştirmek Land Cruiser’ın yöntemlerinden biri. Toyota arazi kullanımı için gerçekten kafa yormuş. Land Cruiser arazide neredeyse kendi başına gidebilecek kadar yetenekli. Eğim iniş yardımcısının tam tersi çalışan eğim çıkış yardımcısı aracın belirlediğiniz sabit hızda kendi kendine ilerlemesini sağlıyor. Bu sırada size sadece direksiyonu kullanmak kalıyor. Çevrenize hakimiyet sağlamak adına 4 farklı kameradan gelen görüntüleri izleyebiliyorsunuz. Dar dönüşler için de dönüş yardımcısı sunuluyor. Sistem gerekli hallerde içte kalan arka lastiğe fren uygulayarak Land Cuiser’ın dönüş çapını azaltıyor. Tabii bu sistemin verimli çalışması için kaygan zeminlere ihtiyaç var.
7- Donanımı zengin mi?
Oldukça. Deri ve ahşap döşemeler, bi-xenon farlar, 4 bölgeli otomatik klima, aklınıza gelen heryerde havayastığı, bir elin parmaklarından fazla arazi donanımı, yüksek performanslı müzik sistemi, bolca elektrikli ayar standart donanımda sunuluyor. Aslında Land Cruiser V8’de bir aracın içinde kullanılabilecek neredeyse her donanım standart olarak sunuluyor. Ön koltukların arasında soğutuculu bir göz bile var.
8- Pahalı mı?
Asıl soru “ne kadar pahalı?” olmalıydı. Merak edenler için Toyota Land Cruiser V8’in fiyat listesi bu linkte.
9- Sonuç
Land Cruiser V8, piyasadaki en iyi 7 koltuklu araçlardan birisi. Tavizsiz arazici kimliği biraz abartılı gelebilir ama asfalt üzerindeki konforu da iddialı. Virajlarda hızlı olamamasıysa yapısı gereği böyle bir iddiaya sahip olmamasıyla açıklanabilir.