Eskiden her şey çok daha renkliydi. Farklı otomobil sınıfları yollarda fink atar, her zevk kendisini belli eder ve seçimlerini ona göre yapardı. İşte o zamanlarda küçük motorlu, pek etkili olmayan performans çıkışlı ama görüntüsüyle çok canlar yakmış otomobillerin şansı vardı Opel Tigra ve Ford Puma bu otomobillerin en bilindikleriydi. Tigra kötü bir sert tavanlı cabrio denemesinin ardından tarihe kavuştu. Puma’nın şansı bu kadar bile yaver gitmemişti ama bit pazarına yağan nur misali birilerinin aklına tekrar geldi ve 2001’de üretimden kaldırılan Puma tekrar aramıza döndü; ne yazık ki biraz daha farklı bir formda.
Detaylara geçmeden önce son haberi paylaşalım. Ford Puma Türkiye’de satışa sunuldu. 1,0 litrelik EcoBoost motorun 95 HP güç üreten versiyonu ve 6 vitesli manuel şanzıman, aynı motorun 125 HP güç üreten versiyonu ve 7 vitesli çift kavramalı şanzıman ve yine aynı motorun ama bu sefer 155 HP güç üreten hibrit versiyonu ise 6 vitesli manuel şanzımanla Puma’nın ürün gamını oluşturuyor. Baz versiyon için belirlenen fiyat 192.500 TL ama ne donanımlar ne de fiyatlar hakkında detaylı bilgi henüz paylaşılmadı. Bütün bunlar için güncellemelerimiz sürecek, takipte kalın.
Konumuza dönecek olursak, o eski günlerin gerçekten çok eskilerde kaldığının bir kanıtı olarak küçük ama etkileyici bir coupe olan Puma reenkarnasyonunu bir crossovera dönüşerek tamamlıyor. 4,19 metrelik boyuyla tam da Ecosport’un durduğu yerde duruyormuş gibi ama 1,54 metrelik yüksekliğiyle ondan yaklaşık 12-13 cm kadar daha alçak. Sonuçta Puma, Ford’un sportif küçük crossoverı, yani bir nevi Ecosport Coupe gibi konumlandırılabilir. İlk Puma’yı özleyenler için küçük de olsa bir teselli.
Puma’nın temeli Fiesta’ya dayanıyor ama hakkını yemeyelim Ford, Puma’nın üzerinde neredeyse hiç Fiesta detayı bırakmamış. İç mekanda da aynı hisler tam olarak devam etmiyor. Büyük merkezi ekranın hakim olduğu kokpit yapısı hem Fiesta ile hem de Focus ile fazlasıyla benzer. Yine de dijital gösterge tablosuyla farklılaşmanın ilk adımı atılmış. Muhtemelen Fiesta ve Focus da makyajı beklemeden bu havalı gösterge tablosuna kısa süre içinde sahip olacaktır.
Arka koltuklar için sunulan alanın küçük sınıf ortalamalarından hallice olması olağan. Bagajdaysa söylenecek çok şey var. Öncelikle 456 litrelik toplam hacmiyle gerçekten etkileyici. Bu hacim kızaklı arka koltuk gibi köklü değişkenlik özellikleriyle gelmiyor. Bunun yerine, mevcut alanın mühendislik başarısıyla verimli kullanımıyla geliyor. Dahası Ford bagajın kullanışlılığı için de bolca kafa yormuş. Ford MegaBox adı verilen bir donanımla bagajın değişken zemini düz bir yükleme alanı ve atında 80 litrelik ikinci bir yükleme alanı olacak şekilde bölünebiliyor. Bu bölüm isterseniz bir kutu biçiminde ayarlanıp 115 cm yüksekliğe kadar olan yüklerin dik biçimde taşınmasına olanak tanıyor. Kir tutmayan yapısı ve zeminindeki açılabilen su gideriyle kirli eşyaları taşımak için de uygun.
Motor kaputu altında da önemli yenilikler var. Öncelikle 1,0 litrelik 3 silindirli EcoBoost benzinli motor ve 1,5 litrelik 4 silindirli EcoBlue dizel motor Puma’nın asli güç kaynakları olacak. 1,0 litrelik benzinli motorun 125 HP güç üreten versiyonu üretime en başından dahil edilecek ama dizel motor için biraz daha beklemek gerekecek. Daha ilginci, Fiesta ve Focus ürün gamında çift kavramalı şanzımanları bir kenara bırakıp yeni geliştirilen tork konertörlü şanzımanları kullanmaya başlayan Ford, Puma ürün gamına 7 vitesli ve çift kavramalı bir otomatikleştirilmiş manuel şanzıman eklemeye hazırlanıyor. Bu şanzımanın ilerleyen dönemde diğer modellerde kullanılması da olası. Bunların dışında Puma’nın en ilginç güç kaynağı 48V elektrik sistemine sahip bir tatlısu hibridi. Bu sistemde 125 HP ya da 155 HP güç üreten EcoBoost motora 11,5 kW (yaklaşık 15,5 HP) güç üreten ve motora kayışla bağlı bir elektrik motoru eşlik ediyor. Bu motor hem marş motorunun hem de alternatörün yerini alacak bir sistemin parçası. Sistemin bir diğer içeriği olan lityum-iyon piller, aracın ateletinden doğan enerjiyi depolama görevine sahip. Bu enerji daha sonrasında içten yanmalı motora destek olmak için kullanılıyor. Dahası elektrik motoru marş motoru işlevi de görebildiği ve motoru normal bir marş motorundan çok daha hızlı çalıştırabildiği için otomatik marş işlevinin yelpazesi de genişletilmiş; Puma 15 km/s hızın altına düşüp durma rejimine girdiği anda motor kapatılabiliyor.
