Honda ve Hondacılar eski V-Tec günlerini hala özlemle anıyor. Motorun 4000 d/d’dan sonra canlanması ve 6000 d/d’dan sonra delirmesi gerçekten etkileyici bir gösteriydi. Ne yazık ki bu yaşam tarzı sürdürülebilir değil. Devir yüksek basınçlı turboların devri ve onların karşısında atmosferik şövalyelerin yapabileceği çok bir şey yok. Neyse ki Honda da devre uyum sağlamayı kabul etti. Böylece de önümüze turbo beslemeli motorların en keyiflilerinden biri çıkmış olabilir. Çünkü Honda motor yapmayı gerçekten biliyor.
Civic Type R’da kullanılan 2,0 litrelik motor 310HP güç ve 400 Nm tork üretiyor. Maksimum tork, 2500 d/d’da üretiliyor. bu ilk bakışta yüksek gibi görünse de motorun 7000 d/d’ya ulaşabiliyor oluşu sayesinde hala geniş bir devir bandı için alan var. Dahası 2,0 litrelik hacimden bu kadar çok güç ve tork çıkartıp daha alt devirde maksimum torka ulaşmak da pek mümkün değil. Motorun gücü ön aksa 6 vitesli manuel şanzıman üzerinden aktarılıyor. Honda’nın açıklamasına göre Civic Type R 0-100 km/s hızlanmasını 5,7 saniyede tamamlayıp 270 km/s son hıza ulaşabiliyor.
Bu kadar yüksek güç ve torkla mücadele edebilmesi için Civic şasisinin bolca desteklenmesi gerekmiş. Süspansiyon sistemi aktif adaptif bir sistemle desteklenmiş. Sistem anlık gözlemler yaparak süspansiyon ayarını değiştirebiliyor ve hızlı kalkışlarda ya da sert müdahalelerde gerekli tekerleğe farklı bir ayar uygulayabiliyor. Bunun dışında çift pistonlu ön amortisörler önden kayma eğilimini yüzde 50’ye kadar azaltıyormuş ama bunun 310 HP güç ve 400 Nm tork için yeterli olup olmayacağına yaşamadan inanmamız zor. Honda’ya göre arkada kullanılan torsiyon çubuğunda yapılan değişikler de arka aksın dengesini yüzde 180 oranında artırmış. Son olarak çift pinyonlu bir direksiyon sistemiyle düşük hızlarda çok daha direkt tepki elde edilmeye çalışılmış. Honda, kullanılan adaptif sistemler yardımıyla Type R’ın günlük hayata uyumunun da üst düzey olacağı iddiasında ki bu büyük bir ilerleme olurdu.
Honda Type R’ın tasarımı, daha doğrusu aerodinamik ayrıntıları üzerine çok uzun çalışma saatleri harcamış. Sonuç olarak Type R’ın görüntüsü kompakt GTI’la çılgın bir süper sporcu arasında kalmış gibi görünüyor. Konseptte kullanılan ve bizim çok sevdiğimiz arka kanadı dolaşan stop lambalarıysa ne yazık ki üretim versiyonunda kullanılmamış.
Bu arada Honda, Civic Type R’ın Nurburgring Kuzey Pisti’nde yeni bir önden çekişli rekoru kırdığını açıkladı. Daha önce 7 dakika 54 saniyelik derecesiyle Renault Megane R.S. Trophy R’da olan rekor, 7 dakika 50 saniye ile Type R’a geçti. Rekor sırasında kullanılan araç aslında son dönem geliştirme araçlarından biri ve üretim versiyonuyla ilk dikkat çeken farklılıkları müzik sisteminin yokluğu ve bir takla barına sahip olması. Birinci eksik bir kaç kg’lık avantaj sağlayabilir ama takla barının kazandırdığı fazladan burulma direnci önden çekişli bir araç için fark yaratabilir. Eğer 7 dakika 50 saniye boyunca yapacak işiniz yoksa aşağıdaki videodan bu rekor sürüşünü izleyebilirsiniz.
