Hikaye Lotus Elise’in elektrikli bir araca çevrilmiş hali olan Roadster ile başladı. O zamanlar pil teknolojisi emekleme çağında bile değildi ve dürüst olmak gerekirse Roadster bu tarz çevrimlerle elektrikli hale gelmiş bir sürü hafif ticari araçtan pek de farklı değildi. Fakat Model S bütün bilinenleri değiştirdi. Kapı kollarından devasa bilgi ekranına, otonom sürüş için cüretkar uygulamalarından sıradışı performans rakamlarına kadar otomotiv dünyasında deprem etkisi yarattı. O günden bu yana Tesla her yeni modeliyle meraklıları heyecanlandırmayı başardı ve sektörün öncüsü konumu için hızlı adımlar attı. Bu etkinin en güçlü olması beklenen model ise yeni tanıtıldı. Model Y, tüm dünya üzerinde en hızlı büyüyen sınıf olan kompakt crossover sınıfına ait ve temel olarak Model 3’ün yerden yüksek versiyonu. Fakat gerçek hal temel halden çok farklı olmayınca etkileyicilik katsayısı beklentinin biraz altında kaldı.
Model Y, 7 kişiye kadar koltuk kapasitesi olan bir crossover. Burun tasarımı Model 3’ten alınırken arka tasarımı da büyük oranda Model X’ten alınmış. İç mekansa doğrudan Model 3’ten alınma Devasa bir dokunmatik ekrandan oluşan kokpitte neredeyse başka hiç bir kumanda bulunmuyor. Öyle ki dış dikiz aynaları bile direksiyon üzerindeki çok fonksiyonlu kumandalarla ayarlanıyor. Tesla henüz Model Y’nin detaylı teknik verilerini paylaşmadı ama genel yaşam alanları makul görünüyor. Yine de 7 koltuklu kullanım biraz iddialı bir yaklaşım olabilir.
Model Y’nin teknik çözümleri diğer Tesla versiyonlarıyla aynı. Çift motorlu versiyonlar hem 4 tekerlekten çekiş hem de bolca drag yarışı iddiası taşıyor ve üst versiyonlarda menzil 540 km’ye kadar uzanabiliyor. Hatta baz versiyon bile 370 km menzil sunabiliyor. Bu versiyonun ABD’de 39 bin Dolar’a satılması planlanıyor ama muhtemelen piyasaya sürülmesi için çok fazla beklemek gerekecek.
Zaten Tesla ile ilgili sorunlar da burada başlıyor. Elon Musk’ın bebeği olan marka, son iki yıldır ciddi ekonomik sorunlar içinde. Planlanan üretim tarihlerine ve adetlerine ulaşmakta zorlanması, ön sipariş listelerinin gitgide uzaması, kimi versiyonların neredeyse zararına satışından doğan nakit akışı dengesizliği gibi sorunlar büyük başarılara rağmen Tesla’nın puslu bir yolda ilerlemesini gerektiriyor. Model Y tanıtımı da aynı duruma sahne oldu: Tesla hızla büyüyen ve talebin çok büyük olduğu bir sınıfa girdiğini duyurdu ve hisseleri yüzde 5 değer kaybetti. Bunda en büyük etken Tesla’nın büyük talebi karşılamak için tıpkı Model 3’te olduğu gibi hazırlıksız olduğu beklentisi. Bir diğeri de neredeyse her nakit sıkışıklığında Tesla’nın piyasaya yeni bir model sunarak ilgiyi başka yöne çekmesi. Yeni model tanıtımları ön siparişler sayesinde ciddi miktarda sıcak para girişi sağlıyor ama bu döngü de sürdürülebilir değil. Sonuç olarak tek bir lüks modelle büyüklerin bileğini bükmek o kadar zor olmasa da büyük olmak zordur ve Tesla da bunu bizzat öğrenmek üzere. Bu eğitim sürecinden tek parça halinde çıkıp çıkamayacağınıysa zaman gösterecek.