Vakti zamanında Mercedes ordu ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir araç geliştirme çalışmaları başlattı. Hatta bu araç için kimi ordularla görüşmeler de yapıldı. İlginç bir şekilde o ordular arasında Türk Silahlı Kuvvetleri de vardı ve hatta yapılan anlaşma gereği küçük miktarda G Serisi Türkiye’de üretilip ordunun kullanımına sunuldu. Bu süreçte ilk nesil G Serisi’nin geliştirme çalışmalarının bir kısmı da ülkemizde gerçekleşti. Bu hikayenin üzerinden 39 yıl geçti. Şimdiyse hikayenin ikinci bölümüne geçme zamanı.
G Serisi’nin uzun ömrü biraz muammalı. Çünkü bu arazi efsanesi, üretimi boyunca neredeyse tamamen değişti. İlk tanıtılan versiyonlar tam bir hizmet aracıydı. Fakat Mercedes fiyat skalasının en tepesindeki bu araç lüks tutkunlarından talep aldıkça değişti. Her daim güncel Mercedes ürün gamının özelliklerini taşıyan iç mekana sahip oldu, son dönemlerinde tamamen elektronik kontrollü 4 tekerlekten çekiş sistemine sahipti. Modern motorlar, yeni şanzımanlar ve en son teknoloji hep G Serisi’nin gündeminde oldu. Ta ki sınıra ulaşana kadar. G Serisi’nin yaşlı altyapısının müsait olmadığı kimi özellikler (elektrikli direksiyon gibi) bu dinozorun önünü tıkadı.
İkinci nesil aslen modern çağa uyarlanmış bir G Serisi olma iddiasında. Modelin görünümü selefini fazlasıyla andırsa da çok önemli değişimlerle güne uyum sağlanmış.
Öncelikle ikinci nesil G Serisi selefinden daha geniş bir araç. 12 cm’lik genişleme, G Serisi’nin yere çok daha sağlam basmasının yanında iç mekanı için de daha iyi alan hissi sunmasını sağlayacak. Bunun dışında ön aksta sabit aks yerine kullanılmaya başlanan çift kollu bağlantılar da sürüşü hissedilir şekilde değiştirme potansiyeline sahip. Arka aks hala sabit aksla devam ediyor ki bu da arazi kullanımları için gereklilik gibi görünüyor. Son olarak kullanılmaya başlanan elektrik destekli direksiyon sistemi sayesinde aktif direksiyon müdahalesi yapan yardımcı sistemler de G Serisi’nde kendine yer bulabilecek.
G Serisi’nin her özelliği değişmemiş. Hala merdiven şasi üzerine yerleştirilmiş karosere sahip ve bu da arazi kabiliyetinin ön planda tutulmaya devam ettiğini gösteriyor. Yine de yeni altyapı uzunca bir süre Mercedes yenilikleriyle uyumlu olarak güncelliği koruyacaktır. Bu uyumda ilk dikkat çeken 9 vitesli yeni otomatik şanzıman oluyor. Tanıtım sırasında G Serisi’nin tek güç kaynağı, G 500 olarak tanımlanan ve 4 litrelik hacmini çift turboyla besleyen bir V8 idi. Bu motor 410 HP güç ve 610 Nm’lik tork verisini 9 vitesli otomatik şanzıman üzerinden 4 tekerleğe birden aktarıyor. Dizel motorlar muhtemelen Mart’ta yapılacak olan Avrupa lansmanıyla tanıtılacaktır.