Tarih tekerrürden ibarettir. Otomotiv tarihindeki en sık gerçekleşen tekerrür ise yeni teknolojilerin Mercedes S Serisi’nin nesil değişimiyle hayatımıza girmesidir. Fakat son dönemde bu öncüllük teklemeye başladı. Teknoloji ucuzladı ve halka indi. Artık hiç beklemediğiniz modellerde ilkleri görebiliyoruz ve hatta teknolojik öncüllük konusunda gözü Tesla’dan başkasını görmeyenler bile var. Peki bu S Serisi’ni normal bir otomobil yapar mı?
Mercedes’in bu soruya cevabı kesin bir hayır. Yeni S Serisi, eskiden olduğu gibi yine teknolojinin otomobillere işlemesinde farklı bir bakış açısına sahip. Önce standart sunumları yapalım, sonra S Serisi’nin “Hmmm” dedirtecek özelliklerine geçeriz.
Tasarımda dikkat çeken, S Serisi’nin hormonlu bir A Serisi Sedan gibi göründüğü. Gizlenebilen kapı kolları ve iri jantları üst düzey havası için yeterli mi, hiç bir fikrimiz yok. Tek bildiğimiz Mercedes tasarımcıları uzun zamandır araç tasarımlarını öğlen yemeklerinde kullanılmayan peçetelere yapıyor gibi görünüyor. Birbirinin ölçeklendirilmiş modellerinden ibaret bir ürün gamıyla karşıkarşıyayız. Ölçekten bahsetmişken; yeni nesil selefine göre dikkate değer büyümeye sahip. Satışlarda neredeyse yok hükmünde olan kısa aks mesafeli versiyonun boyu 5,18 metre ile selefinden 5 cm, 3,11 metrelik aks mesafesiyse 7 cm daha fazla. Uzun aks mesafeli versiyon ise 5,29 metrelik boyuyla yerini aldığı modele göre 3,5 cm daha uzunken, 3,22 metrelik aks mesafesi de 5 cm daha uzun. Sonuçta iri bir otomobil daha da iri hale gelmiş. Bagaj hacmi 530 litreden 550 litreye yükselmiş, iç mekanındaki neredeyse her ölçüm gelişmiş. S Serisi ilk etapta sadece sıralı 6 silindirli motorlarla satışa sunulacak. Tamamı 3 litre hacme sahip bu motorlardan benzinli olanlar, 450 ve 500 kodlarıyla satılacak ve sırasıyla 367 HP güç ve 500 Nm tork ile 435 HP güç ve 520 Nm tork üretecek. S 450 ve S 500 standart olarak 4 tekerlekten çekiş sistemiyle satılacak, yani isimlerinin arkasına 4Matic eki gelecek. Dizel cephesindeyse kodlar 350 ve 400 olarak değişiyor. S 350 d, 286 HP güç ve 600 Nm tork’a sahipken, S 400 d ise 330 HP güç ve 700 Nm torkla geliyor. Giriş seviyesinde arkadan çekiş standart olarak sunulacak, 4Matic ise isteğe bağlı gelecek. Güçlü versiyon ise standart olarak 4 tekerlekten çekişle sunulacak. Böylece beylik tanıtımı bitirdik, sıra geldi S Serisi’ni tanıtmaya.
S Serisi’nde dokunmatik ekranlı ve gelişmiş arayüze sahip bir multimedya sistemi sunuluyor, tıpkı Ford Fiesta’da olduğu gibi. Fakat S Serisi’nin merkezi dokunmatik ekranı OLED teknolojisine sahip ve 12,8 inç ebatlı. Fiesta’da 8 inçlik bir ekran sunulduğunu hatırlayınca kulağınıza o kadar büyük gelmeyebilir. Ama bu ekran dik konumlu, yani bir hayli iri bir ekran; tam olarak 239,06 mm x 218,8 mm. İkinci nesil MBUX, bu sürümünde 5 ekrana kadar bağlantılı bir deneyim sunabiliyor. Her bir ekrandaki bilgi, seçim ya da yönlendirme diğer ekranlara gönderilebiliyor. 12,3 inçlik gösterge tablosu ekranı 3 boyutlu, fakat bu sıradan bir 3 boyut efekti değil, sürücünün gözünü takip eden bir sensör yardımıyla tam olarak sürücünün bakış açısına göre ayarlanan bir 3 boyut etkisinden bahsediyoruz. MBUX artık sesleri dinlemenin yanında hareketleri de izliyor. Eğer elinizi tavanda geriye doğru kaydırırsanız cam tavanın perdesini açabiliyor ya da sürücü sağ omzunun üzerinden geriye bakıyorsa sağ arka camın perdesini indirebiliyor. Son olarak ön camda konumlu head-up ekran, harita yönlendirmelerini yapay gerçeklikle yansıtabiliyor. Yani sürücü yönlendirmeleri yol zemininde ya da dönüş ekseninde görebiliyor.
S Serisi’nde ambiyans ışıklandırması sunuluyor, tıpkı Renault Clio’da olduğu gibi. Fakat isteğe bağlı donanım listesinden aktif ambiyans aydınlatmasını satın alırsanız otomobille görsel bir iletişim kurmanın yeni yöntemlerine şahit olabiliyorsunuz. Birbirine ışık tüpleriyle bağlı 250 civarında LED sayesinde sistem uyarılara tepki verebiliyor, konuşmanızı yansıtabiliyor ya da yaptığınız ayarla ilgili geri bildirimde bulunabiliyor.
S Serisi’nde pek çok havayastığı sunuluyor, tıpkı Toyota Yaris’te olduğu gibi. Fakat uzun şasili S Serisi satın alırsanız arka koltuk yolcuları için tam boy bir ön havayastığı satın alabiliyorsunuz. Ön koltukların arkasından çıkan bu havayastığı, katlandığında 16 litreyken açıldığında 70 litreye kadar genişleyebiliyor.
S Serisi’nde isteğe bağlı olarak yönlendirilebilir arka aks sunuluyor, tıpkı bir zamanlar Honda Prelude’de olduğu gibi. Fakat S Serisi’nin arka tekerlekleri 10 dereceye kadar dönebiliyor. Bu değer Prelude için 5,33 dereceyle sınırlıydı. Eğer bu haliyle satın alırsanız uzun aks mesafeli bir S Serisi 10,8 metrelik dönüş çapına sahip oluyor . Bu donanımın iki farklı versiyonu var, eğer isterseniz arka tekerleklerin yönlendirmesini 4,5 derece ile sınırlandırabiliyorsunuz. Zira eğer 10 derece dönen arka aks satın alırsanız 255/40 R 20’den daha büyük ebatlı lastikler kullanamıyorsunuz. S Serisi dünyasında bu, normal araçlardaki 205/55 R 16 lastiklerle sınırlı olmak gibi.
S Serisi’nde isteğe bağlı olarak yolu tarayarak süspansiyon sistemini ayarlayabilen bir sistem sunuluyor, tıpkı DS 7 Crossback’te olduğu gibi. Fakat S Serisi, sabit helezonlar ve ayarlanabilir amortisörlerin yanında bir dizi sensör, bir kontrol ünitesi ve bir kamera kullanan Fransız’ın aksine, hidrolik kollarla desteklenmiş kademesiz ayarlı havalı süspansiyon sistemi, 5 tane çok çekirdekli işlemci, 20 sensör, stereo kamera ve 48V elektrik sistemi kullanıyor. Sistem sürüşü saniyede 1000 kere analiz ediyor ve süspansiyon sistemine ne yapması gerektiğini söylüyor. Eğer yolda zemin bozukluğu varsa süspansiyon sistemi yumuşatılıyor, eğer araç virajdaysa merkeze doğru 3 dereceye kadar yatırılabiliyor. Dahası eğer yandan gelecek bir darbe saptanırsa otomobil o yönde 8 cm yükseltiliyor ki darbe şasinin daha güçlü bölümleriyle karşılanabilsin.
S Serisi’nde isteğe bağlı olarak yüksek çözünürlüklü ve matrix aydınlatmalı LED farlar sunuluyor, tıpkı Opel Corsa’da olduğu gibi. Fakat Mercedes’in Dijital Far olarak adlandırdığı sistem, Opel Corsa’da far başına sunulan 4 LED’in aksine far başına sadece 3 LED ile geliyor. Farı farklı kılansa aynaları, daha doğrusu mikro aynaları. Her farda tam tamına 1,3 milyon adet mikro ayna bulunuyor. Bu da, bu sisteme sahip bir S Serisi’nin 2,6 milyon piksellik aydınlatma çözünürlüğüne sahip olduğu anlamına geliyor. Corsa’nın 8 pikselinden bir hayli fazla. Sonuç olarak S Serisi yere uyarılar yazabiliyor, çevresine yönlendirmeler yapabiliyor ya da sürücünün dikkatini belirli bir bölgeye çekecek şekilde aydınlatma yapabiliyor. S Serisi’nin önceki neslinde de yüksek çözünürlüklü LED Matrix farlar sunuluyordu ve bu farların her birinde 84 LED görev yapıyordu. Yeni sistemin başarısını anlatmak için eski sistemle kıyaslamak iyi olabilir, Dijital Far, selefinden 100 kat daha hassas uzun far perdelemesi yapabiliyor.
Bundan sonrası da bir iki ilginç bilgi:
S Serisi’nin konfor koltuklarında 19 motor yer alıyor ve 10 farklı masaj modu arasında seçim yapılabiliyor, Burmester ses sisteminin 4d versiyonunda 31 hoparlör ve 8 tiz ses çıkışı sunuluyor, MBUX “Hey Mercedes” komutuna 27 dilde cevap verebiliyor, 2 bölgeli otomatik iklimlendirme sistemi hava çıkışlarını 17 motor yardımıyla yönetiyor ve Batı Avrupa’daki S Serisi müşterilerinin yüzde 80’i sonrasında da bir Mercedes satın alıyor.