Ve büyük geldi; Hyundai’nin başarılı kompakt SUV’u Tucson, beklenenden çok daha radikal bir şekilde görünen yeni nesliyle tanıtıldı. Son dönem Hyundai tasarımları zaten biraz daha dışa dönük ama bu sefer Hyundai pek çok farklı unsuru bir arada buluşturmuş. Sonuçta Tucson rekabetin en ateşli olduğu sınıflardan bir tanesinde, çok güçlü markaların çok güçlü modelleriyle savaşmak zorunda. Neredeyse her şeyi doğru yapmalı. Yoksa bu meydandan sağ çıkma şansı yok denecek kadar az.

Detaylara geçmeden önce son haberi verelim; Yeni Hyundai Tucson nesli ülkemizde satışa sunuldu. 1,6 litrelik benzinli ve yine 1,6 litrelik dizel motorlar, 7 vitesli DCT çift kavramalı şanzıman ve dizel motor için 4 tekerlekten çekiş seçeneği Tucson ürün gamını oluşturuyor. Benzinli motor sadece Comfort isimli baz donanımla sunuluyor ve fiyatı lansmana özel 377.000 TL olarak belirlenmiş. Prime ve Elite donanım seviyeleri dizel motor ve önden çekişle birlikte geliyor ve satış fiyatları 436.000 TL ve 490.000 TL olarak belirlenmiş. Son olarak Elite Plus isimli en zengin donanım seviyesi sadece dizel motor ve 4 tekerlekten çekişli versiyonla birlikte alınabiliyor ve satış fiyatı 549.000 TL olarak belirlenmiş. Ön koltuklar arasındaki orta havayastığını da içeren 7 havayastığı, dijital gösterge tablosu, anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, geri görüş kamerası, 8 inçik multimedya ekranı, 18 inçlik jantlar ve 40:20:40 oranında katlanabilir arka koltuklar Comfort isimli baz donanımdan itibaren standart olarak sunuluyor. Otomatik fren yapabilen çarpışma önleme sistemi, şerit takip sistemi ve şeritte kalma yardımcısı gibi güvenlik donanımları için en azından Prime donanıma terfi etmeniz gerekiyor. Donanım detayları için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

Yeni Hyundai Tucson broşürü için tıklayın.

Diğerk konuları anlatmaya tasarımla başlamak lazım. Genel karar size ait, sevdiyseniz de sevmediyseniz de doğrudur. Fakat bu Tucson tasarımının yolda kendisini hemen göstereceği ortak karar olmalı. Bir çok kırık çizgisi, ayrı ayrı kaslı bölmeler, güçlü ışık imzası ve neredeyse bir muscle car arsızlığı Tucson’u sınıfında ayrıcalıklı kılabilir. Hyundai özellikle gündüz farlarıyla övünmeyi seviyor. Parametrik olarak anılan tasarımın parametrik, yani değişkenlere bağlı olarak toptan değişen kısmı gündüz farlarının kullanılmadığında ızgaranın bir parçası haline dönüşmesi. Belki üzerinde çok durulmasının bir anlamı yok ama gündüz farıyla gelen ışık imzası bugünlerde çok önemli.

Tasarım çok daha iri bir otomobile baktığımızı düşündürse de modelin boyutları çok değişmemiş: Yeni Tucson nesli, yerini aldığı nesle göre 2 cm daha uzun ve 1,5 cm daha geniş ve yarım cm daha yüksek. Aks mesafesiyse 1 cm artmış. Bütün bunların hayatınızı değiştirmesi beklenmez ama Tucson’un yeni altyapısı bu küçük boyut farklarıyla kullanım alanlarının bir hayli değişmesine olanak tanımış. Örneğin boyu neredeyse aynı olmasına rağmen arka koltuklar dik konumdayken sunulan en yüksek bagaj hacmi 513 litreden 620 litreye çıkmış. Ya da aks mesafesi sadece 1 cm uzamış ama arka koltuk diz mesafesi 2,6 cm artmış. Bu arada bagaj hacmini açmak lazım zira her motor seçeneği için farklı sunumlar mevcut: Benzinli motorla 620 litre olan hacim dizel motorla 598 litreye geriliyor. Eğer 48V elektrik sistemli yani mild-hibride sahip benzinli bir motor sözkonusuysa bagaj hacmi 577 litre, aynı sisteme sahip bir dizel motorlaysa 546 litre. Beklenmedik şekilde normal hibrit versiyonun bagaj hacmi 616 litre ile en büyükler arasında. Bunun sebebi normal hibridin büyük pil paketi arka koltukların altına yerleştirilirken mild-hibritlerin küçük pil paketi bagaj zeminine yerleştirilmiş olması.

İç mekanda da dış tasarımdaki değişim takip edilmiş. İlk dikkat çeken yoğun simetri ve süreklilik hissi. Havalandırma çıkışlarıyla aynı formdaki bir bant, orta konsolun etrafından dolaşıp tüm kokpiti sarıyor. Gösterge tablosu siperliği gibi simetri bozucularsa devreden çıkartılmış. Gösterge tablosu 10,25 inçlik bir ekrandan ibaret ve bu ekran Mercedes modellerinde olduğu gibi öylece ortada duruyor. 4 kollu direksiyon simidi i20’den bu yana artık iyice tanıdık hale geldi. Orta konsolsa başka bir alem, ilk bakışta Tesla gibi devasa bir ekran gibi algılanıyor. Fakat dikkatli bakınca bunun, aslında 10,25 inçlik yatay bir ekran ve dokunmatik havalandırma kumandalarının tek bir düzlemde bulunmasından kaynaklanan bir göz yanılması olduğu ortaya çıkıyor. Orta konsolda herhangi bir fiziki düğme yok. Koltuk ısıtma/soğutma ya da park sensörü gibi donanımların fiziki düğmeleriyse vites konsoluna yerleştirilmiş. Otomatik şanzımanlı versiyonların vites seçimi için düğmeler sunuluyor ve elektrikli park freni de muhtemelen standart donanımda. Arka koltuklar için 3. bölge havalandırma ayarı, havalandırma çıkışları ve USB portları sunulacak ama koltuk sırtlıklarının eğim ayarı artık sunulmayacak. Zira koltuklar 40:20:40 oranında katlanabilecek ve bu işlem bagajdaki kollar yardımıyla yapılabilecek.

Gelelim teknik konulara, Tucson yepyeni bir altyapı üzerinde yükseliyor. Hyundai Grubu tarafından 3. nesil platform olarak tanımlanan bu yapı, üzerinde yükselen modellerin daha keskin ve keyifli sürüş sunması için açaltılmış ağırlık merkezi, yükseltilmiş burulma direnci, daha yüksek dayanımlı malzemelerle güvenlikten taviz vermeden düşürülen ağırlık gibi özelliklerin yanısıra alternatif enerji kaynaklarına da uyumlu. Kapsamlı teknik veriler incelendiğinde Tucson’dan en çok beklenen yenilik olan hafiflemenin en azından kada değer şekilde yaşanmadığı görülüyor. Fakat burada önemli bir detay var, Tucson ciddi bir şekilde elektriklenmiş. Sunulacak 6 motor seçeneğinden 3’ü mild-hibrit, 2’si normal içten yanmalı ve biri de hibrit. Yani pillerin ve genel sistemin getirdiği ek ağırlık göz önünde bulundurulunca ağırlığın değişmemiş olması bile başarı sayılabilir.

Motor seçeneklerini detaylandırırsak; giriş seviyesinde bir benzinli ve bir de dizel motor sunuluyor. İkisi de 1,6 litre hacme ve turbo beslemeye sahip ve ikisi de sadece manuel şanzımanla sunulacak. 150 HP güç ve 250 Nm tork üreten benzinli motor önden çekiş ya da 4 tekerlekten çekişle alınabilecek. 115 HP güç ve 280 Nm tork üreten dizel motorsa sadece önden çekişle sunulacak. Bu sınıftaki araçların vegilendirmeden dolayı aşırı pahalı olması neticesinde otomatik şanzıman talebi yüksek olacaktır. Bu nedenle bize daha yakın olacak versiyonlar için mild-hibritlere bakmak lazım. Örneğin 150 HP güç üreten 1.6 T-GDI’ın mild-hibrit versiyonu, 7 vitesli DCT çift kavramalı şanzımanla da satın alınabilecek. Aynı motorun 180 HP güç ve 265 Nm tork üreten versiyonu, yine 48V elektrik sistemiyle birlikte, önden çekiş ve manuel şanzıman ya da 4 tekerlekten çekiş ve çift kavramalı otomatik şanzıman seçenekleriyle sunulacak. Son olarak 1,6 litrelik CRDi dizel motor, bu sefer 136 HP güç ve 320 Nm tork üreten versiyonuyla ve yine mild-hibrit olarak 7DCT çift kavramalı otomatik şanzımanla gelecek. Dahası tıpkı bugün olduğu gibi önden çekiş ya da 4 tekerlekten çekiş arasında seçim yapmak olası. Son olarak Tucson’un bir de gerçek hibrit versiyonu bulunacak. 1,6 litrelik hacme ve turbo beslemeye sahip benzinli motorun 44,2 kW’lık elektrik motoru ve 1,49 kWs’lik lityum-iyon pille desteklenmesiyle oluşturulan Tucson HEV, 6 vitesli tork konvertörlü bir otomatik şanzımanla sunulacak ve önden çekiş ya da 4 tekerlekten çekiş seçenekleri olacak. 230 Hp sistem gücüne sahip bu versiyon, 300 HP civarında güce sahip olması beklenen Tucson N tanıtılana kadar yelpazenin en güçlü versiyon olacak.

Sürüş konusunda Hyundai yine fark yaratmaya çalışmış. Continental ve Michelin ile ortak çalışarak daha iyi sonuçlar üretecek lastikler geliştirmiş ve süspansiyon sistemini elden geçirmiş. Eskiden olduğu gibi önde McPherson arkadaysa çok kollu bağlantılarla gelecek olan Tucson, daha sportif sürüş isteyenlere adaptif amortisörlerle cevap verecek. Bu sayede istenildiği zaman sertleştirilen süspansiyon sistemi, yeniden ayarlanan direksiyon sistemiyle birlikte Tucson’un ataklığına katkıda bulunabilecek.