VW’ni Polo’nun geçirdiği makyaj konusundaki soğuk kanlı ve gerçekçi tavrı için kutlamak gerekli. Basın bültenindeki 10 maddelik özet bölümünde otomobilin tasarımındaki yenilikler 8. sırada ve “ön ve arka kısım yeniden tasarlandı” diye geçiştiriliyor. Gerçekten de makyajlı Polo ile eskisini ayırdedebilenler Polo detayları dalında Nobel Ödülü alabilecek kadar konuyla ilgili olmalı. Yani VW küçük sınıftaki üyesinde düzeltecek bir şey bulamamış, onun yerine elindekini daha iyi hale getirmeye çalışmış. Peki VW Polo gerçekten en iyi küçük sınıf üyesi olabilir mi?

1- Nedir?

VW’nin küçük sınıftaki üyesinin 5. nesli. Bu nesil, VW’nin tüm sınıflardaki kalite algısı yükselişinin bir yansıması olarak yumuşak plastikleri ve çok iyi hissettiren kumandalarıyla tanınıyor. Otomobilin boyu 3,97 metre ile en önemli rakiplerinden bir kaç cm daha kısa. Aks mesafesi 2,47 metre ve bu değer de modern rakiplerin gerisinde kalıyor. Dahası Polo’nun genişliği de kimi rakiplerinin 5 cm kadar gerisinde. Anlayacağınız boyut önemli olsaydı Polo’nun boynu bükük olurdu.

2- Makyajda ne değişmiş?

Dış ve iç tasarım anlamında ciddi değişiklikler yok. Zaten bu iki konuda Polo ciddi bir eleştiri de almamıştı. Değişikliklerin çoğu karoserin altında. Motor yelpazesi baştan aşağıya değişti; 1,2 litrelik baz motorun yerini 1,0 litrelik yeni bir motor alırken, 1,4 litrelik benzinli motor yerine 1,2 litrelik TSI sunuluyor. 1,6 litrelik dizelin yeriniyse 3 silindirli ve 1,4 litre hacimli yeni bir dizel aldı. Bunun dışında 1,4 litrelik TSI (aktif silindir yönetimli – gerekli hallerde 4 yerine 2 silindirini kullanıyor) 150 HP güç üreten versiyonuyla BlueGT adı altında pazarlanıyor ama ne yazık ki GTI şu anda listede yok. Motorların tamamı Euro6 emisyon normlarını karşılıyor, yani feci şekilde tutumlu ve bir o kadar da pahalılar. Motorlar dışında Polo’nun donanım listesi zenginleştirilmiş. Artık aktif mesafe takip özellikli hız sabitleyici ve şehir hızlarında otomatik fren yapabilen bir yardımcı sistem donanım listesinde yer alıyor. Üst donanım seviyelerinde adaptif amortisörler donanım listesine eklenebiliyor ve yeni elektro-mekanik direksiyon sistemi de sürüş hisleri konusunda ilerleme vaadediyor. Standart donanım listesi de elden geçirilmiş ve artık daha zengin: ESP, lastik basınç uyarısı ve eğim kalkış yardımcısı standart donanım listesinde yer alıyor.

3- Baz versiyonu nasıl?

Bu soru her zaman olduğundan daha önemli. Çünkü otomobil fiyatları her geçen gün biraz daha artıyor ve artık ayaklarını yerden kesmek isteyenler gitgide daha alt seviyeleri hedef almak zorunda kalıyor. Peki bir VW Polo’nun baz versiyonunu, yanı fiyat listesinin en tepesindeki (tersi kulağa daha mantıklı geliyor ama fiziki fiyat listeleri ucuzdan pahalıya doğru gidiyor, yani en ucuz en tepede, en pahalı en dipte) versiyonunu satın almak nasıl bir fikir? Bu tercih karşınıza Trendline isimli donanım listesine sahip bir Polo çıkartıyor. Baz donanımda artık gövde rengine boyanmış plastik detaylar sunuluyor. Bizim test arcımızdaysa siyah plastikler bulunuyordu. Yani siyah plastiklere mahkum değilsiniz. Giriş seviyesinde iç mekan kalitesinden çok fazla ödün vermek gerekmiyor. En azından malzemelerin kalitesinde değişiklik yok ve deri kaplı olmayan baz direksiyon bile elde iyi bir dokunma hissi bırakıyor.

4- Motor nasıl?

Yeni motor, eski 1,2 litrelik motorun yerini doldurmaya çalışan ama hacmi ondan yüzde 25 daha küçük olan bir motor. 1,0 litrelik hacimden 75 HP güç ve 95 Nm tork üretebilen motor, 5 vitesli manuel şanzımanla birlikte sunuluyor. Motorun torkunu 3000-4300 d/d aralığında sürekli üretmesi takdiri hakediyor. Günümüzde atmosferik motorların bile tork üretim karakterleri bir hayli değişti. Bu sayede motorun çekiş gücü, en azından araç boşken, neredeyse hiç eksik hissettirmiyor. Otoyol hızlarında yokuş çıkarken bayılmak yerine hızını koruyabiliyor ve Türkiye hız sınırları içinde kesinlikle can sıkmadan hızlanabiliyor. Şehir içindeyse çok daha tatmin edici özellikler sunuyor. Şanzımanın geçişleri biraz kemikli ama hem yolları çok belirgin hem de geçişleri çok keskin. Debriyaj pedalı yeterince yumuşak ve motorun şanzımanla uyumu da oldukça iyi. Bu sayede de vitesle oynama gerekliliği en aza iniyor. Bütün bunlarda Polo 1.0’ın 1050 kg’lık boy ağırlığının da etkisi var. Motorun 3 silindirli bir motordan beklenenden çok daha az gürültü üretmesi, hatta subjektif bir değerlendirmeyle ancak eskinin 1,4 litrelik motoru kadar gürültü üretmesi diğer bir iyi haber.

5- Sürüş özellikleri nasıl?

Otomobilin süspansiyon sisteminde bir değişiklik yapılmamış. Sürüşle ilgili en önemli yenilik elektro-mekanik direksiyon sistemi. Yeni sistem eskisinden daha direkt ya da daha hızlı çalışmıyor ama tepkileri daha keskin ve sertlik ayarı konusunda da çok daha hassas. Süspansiyon sistemi konforla yol tutuş arasında iyi bir denge tutturma derdinde ve bu konuda başarılı denebilir. Tabii söz konusu olan küçük sınıf ortalamaları olduğu sürece. Kısa darbeleri başarıyla emen sistem, 15 inçlik jantları saran yüksek yanaklı lastiklerinden de yardım alıyor. Büyük zemin dalgaları ise kısa aks mesafesi nedeniyle sönümlenemiyor. Yol tutuş konusunda Polo dengeli bir karakter çiziyor; izine sadık ve yönlendirme sırasında sürücüsünü korkutmuyor, hatta yeni direksiyon sistemiyle eğlenceli olarak bile tanımlanabilir. Bu konudaki en önemli eksiklik, arka kısmın fren sırasında denge kaybına uğraması. Özellikle viraj içinde fren uygulandığında Polo’nun arkası sert tepkiler vermeye başlıyor ve bu sırada ESP’nin standart donanıma dahil edilmiş olması insanı daha da çok sevindiriyor.

6- İç mekanı nasıl?

Garip bir şekilde tatmin edici. Baz versiyonun direksiyonunda müzik sistemi kumandaları bile yok, orta konsolunda bir sürü boş düğme yuvası var ve kokpitin tamamı süslerden olabildiğince uzak. Hal böyle olunca çok sıkıcı bir yaşam alanı bekliyorsunuz ama Polo’nun sunduğu ferah, rahatlatıcı ve rahatsız edici özelliklerden arındırılmış bir alandan ibaret. Kumandalarda akıl karıştırıcı hiç bir yerleşim yok, dokunmatik ekranlı radyo ya da manuel klima ayarlarını yapmak için uzman ya da dahi olmanız gerekmiyor. Ergonomisi başarılı, tüm kokpit simsiyah olmasına rağmen cam alanları geniş ve görüş açıları da modern bir tasarıma göre nispeten açık. Bu kadar iyi bir tablo yaratılırken lastik basınç uyarı sisteminin ayar düğmesinin torpido gözüne yerleştirilmesine hangi mühendis ne tür bir etki altındayken izin verdi anlamak zor. Kokpitte 3 tane boş düğme yuvası dururken bu düğmenin buraya yerleştirilmesi gerçekten anlamsız. Neyse ki lastik basınç uyarısı ayar düğmesi, sadece bahardan bahara hatalı uyarıları sıfırlamak için kullanılan bir kumanda. Polo’nun arka koltuklarında böylesi sorunlar yok çünkü arka koltuk yolcularına sadece elektrikli camlar sunuluyor. Bu bölümde diz mesafesi uzun boylu rakiplerden beklendiği kadar geride değil, baş mesafesiyse neredeyse cömert. 280 litrelik bagaj hacmi sınıf ortalamalarında ve arka koltuk sırtlığı tek parça da olsa yatırılabiliyor.

7- Fiyatı nasıl?

Başlangıç fiyatı için konuşmak gerekirse, küçük sınıf hatchbacklerin benzinli baz motora ve baz donanıma sahip versiyonları için neredeyse tüm üreticiler aynı fiyat seviyesinde karar kılmış. Dizel motorlu versiyon rakiplerinden biraz daha pahalı, otomatik şanzımana ve benzinli motora sahip versiyonsa fazlasıyla pahalı.

VW Polo fiyat listesi için tıklayın.

8- Sonuç

VW, kazanan takımı değiştirmemiş ve beğenilen modelini biraz daha iyileştirip güne uyarlamakla yetinmiş. Sonuçta ortaya baz versiyonu bile kesinlikle tatmin edici bir aile otomobili olabilen bir model çıkmış.