Malumunuz ulus olarak kendi otomobil markamızı yaratmak konusunda son dönemde çok tutkulu bir çaba içindeyiz. Bu konu biraz zorlayıcı çünkü peşinde olunan yüksek hacimlerde üretimi yapılacak genel bir ürün. Otomobil dünyasında kabul gören gerçekler der ki, dışarıdan görünenin aksine yılda 800 bin tane Renault Clio üretmek 50 tane Ferrari LaFerrari üretmekten çok daha zordur. Çünkü biri için parayı basıp bilgi ve tecrübeye sahip insanları işe almanız yeterken diğeri için devasa yatırımlarla, şehir büyüklüğünde üretim tesisleri ve devasa bir lojistik ağına sahip olmanız gerekir. İşte bu yüzden küçük sınıfa yıllardır yeni üretici giriş yapmazken her geçen gün yeni bir süper otomobil üreticisiyle karşılaşıyoruz. Bunlardan biri de Rimac.

rimac005

Hırvatistan merkezli bir üretici olan Rimac, geçtiğimiz Cenevre Otomobil Fuar’nda (ki bu fuar yazı yazılmadan 6 ay gerçekleştirildi, yani pek taze bir haber sayılmaz) the Concept_One ismini verdiği bir konsept tanıttı. Konsept ilk bakışta özeliklerini öğrenmek için broşüre ihtiyaç duymayacağınız diğer konseptlere benziyor; güçlü motor, muhtemel hibrit yapı ve 3 saniyenin altında 0-100 km/s hızlanma. Fakat gerçek biraz daha farklı.

Evet Concept_One güçlü, hem de çok güçlü. Aslında tam olarak 1088 HP güç ve 1600 Nm tork aracın lastiklerinden yere aktarılıyor. Bu kadar çok gücü üretmek için her bir tekerlek için bir tane olmak üzere 4 tane elektrik motoru kullanılıyor. Araç dururken sağ ayağınızı zemine yapıştırdıktan 2,6 saniye sonra hız ibresi 100 km/s’yi görüyor ama muhtemelen bu noktayı görmek zor olacaktır, o nedenle 6,2 saniye sonra gelen 200 km/s çizgisini görmeyi beklemek daha iyi. 100 HP güç üreten motora sahip bir otomobilden sonra Concept_One’ın direksiyonuna geçiyorsanız belki de en mantıklısı 14,2 saniye sonra gelen 300 km/s çizgisidir. Bu noktadan sonra hayat biraz yavaşlıyor ve aracın hızlanması 355 km/s’te son buluyor.

Çok güçlü ve çok hızlı bir otomobil üretmek o kadar da büyük sorun değil. Fakat Rimac’ın üzerinde asıl kafa yorduğu bu otomobilin virajlarda ne yapacağı. Bunun için ünlü tırmanma Pikes Peak’te test edilmiş bir çekiş sistemi üzerine çalışılmış. 4 tane elektrik motoru sayesinde virajda her bir lastiğe ihtiyaç oranında tork gönderilebiliyor. Bu da pek çok güncel modelde bulunan torkla yönlendirme sistemlerinin nirvanası oluyor. Rimac’ın açıklamasına göre Concept_One ray üzerinde gibi ve hatta çita gibi yön değiştirebiliyor.

rimac002

Sistem kokpitteki merkezi ekran üzerinden gereğinden çok daha detaylı ayarlamalar yapılmasına imkan tanıyor. Bütün bunları sağlamak için sadece elektronik ve 4 motor yeterli olsaydı bunu şimdiye kadar pek çok üretici yapardı. Önemli olan motorların farklı güçler üretmesini sağlamak değil, üretilen farklı güç seviyelerini lastiklere aktarabilmek. Bunun için Concept_One’ın 1 değil 2 değil sıkı durun 4 tane şanzımanı var. Bu şanzımanlardan öndeki iki tanesi tek oranlı. Bu mümkün çünkü elektrik motorları vites oranına ihtiyaç duymaz ama hızın ölçeklenmesi için yine de şanzıman gerekir. Arkadaki iki tanesiyse 2 oranlı çift kavramalı otomatikleştirilmiş manuel. Kavramalarında Formula 1 otomobillerinde kullanılan karbon plakalar kullanılmış ve Concept_One üzerinde kurulu her viteste rahatça kalkış yapabilse de 2,6 saniyelik 0-100 km/s hızlanma için arka akstaki şanzımanların birinci viteslerine ihtiyaç duyuyor.

Sonuç olarak Rimac Concept_One büyük bir ilgi görmüş ve bir konsept olarak kalmaktan kurtulmuş. Eğer bu satırları okuyor ve bir tane Concept_One satın alayım bari diye düşünüyorsanız muhtemelen çok geç kalmışsınızdır. Çünkü üretim 8 adetle sınırlı.

rimac rimac003 rimac009 rimac007 rimac006 rimac008 rimac004