Volvo Geely tarafından satın alınınca herkes konuştu; Volvo imajı ne olacaktı, Çinli bir sahip İsveçli’nin güvenilirliğini sarsar mıydı? Fakat bugün bakınca Volvo’ya hiçbir şey olduğu yok. XC90 ve S90 gelen sıcak parayla cömertçe hazırlanmış araçlar olarak büyük beğeni topladı ve gelişim tam hız devam ediyor. Yeni bir altyapı yakın zamanda 40 Serisi onların hemen ardındansa 60 Serisi modellerin yepyeni araçlar olarak aramıza katılmasını sağlayacak. Fakat Volvo milyonlarca otomobil satan bir firma değil, yani öyle çok büyük bir getirisi yok. Peki Geely’nin bundan çıkarı ne?
Öncelikle Geely ülkemizde satılan ve çekici olmaktan çok uzak otomobillerden ibaret değil. 2014 gelirleri 3,3 milyar Dolar olan, Volvo’nun yanısıra meşhur Londra taksilerinin üreticisinin de sahibi bir devden bahsediyoruz. Fakat Geely markasının özellikle Avrupa’da toksik etkileri olacağı da ortada. Lynk & Co da Volvo’dan daha karlı bir iş planı için yeni bir marka oluşturma yolunda atılmış bir adım.
Markanın adı İngilizce bağlantı anlamına gelen link kelimesini çağrıştırması için seçilmiş. Bu çok önemli çünkü Lynk & Co bilinen otomobil satın alma anlayışını yeni bir platforma taşımayı planlıyor. Örneğin firmanın showroomları olmayacak, opsiyonsuz 4 donanım seviyesine ve 3 motor seçeneğine sahip araçlar internet üzerinden sipariş edilip tüketicinin adresine ulaştırılacak. Servis için de büyük oranda web tabanlı tanılama ve mümkünse yazılım güncellemesiyle sorun çözme gibi yöntemler benimsenecek. Tabii kırılmış bir tampona internet üzerinden nasıl müdahale edebileceklerini bekleyip görmemiz gerekli.
Lynk & Co müşterilerine bir dizi akıllı telefon uygulaması üzerinden farklı yaklaşımlar da aşılayacak. Örneğin araç en yakınındaki boş park alanını ve en uygun fiyatlı yakıtı bulup bunu sahibiyle paylaşacak. Ayrıca araç paylaşımı (aracı kullanmadığınız zaman aralığında başkalarına kısa süreli kiralama) gibi geleceğin mobilite çözümleri de Lynk & Co’nun altyapısını hazırladığı özellikler arasında.
Bunların tamamına pazarlama köpükleri gözüyle bakmak mümkün. Bizim için asıl önemli olansa paketin içindeki aracın özellikleri. Şimdilik yaratıcılıktan uzak bir şekilde 01 olarak adlandırılan konsept, Volvo’nun 40 Serisi modelleri için kullanacağı kompakt sınıf altyapısı üzerinde yükseliyor. Boyu 4,53 metre ve aks mesafesi de 2,73 metre. Aks mesafesinin uzunluğu iç mekan için iyi bir haber olabilir.
Aracın tasarımı firmanın Goteburg’da kurulu merkez ofisinde yapılmış. Açıkçası işe biraz Citroen ve Kia bulaşmış gibi bir görüntüsü var ama bu konuyu otomobil otomobile benzer deyip geçelim. İç mekanda sunulanlar da benzersiz olmaktan uzak; büyük bir dokunmatik ekran, objektife güzel poz vermiş malzemeler ve sıcak bir ortam dikkat çekiyor. Kaputun altında tamamı Volvo imzalı 1,5 litrelik ve 2,0 litrelik benzinli ve 2,0 litrelik dizel motorlar kullanılacak. Aracın donanımının ve kalitesinin Audi, fiyatınınsa VW seviyesinde olacağı aldığımız ilk duyumlar arasında. Tabii bu noktada akla Audi’ye yapılan fazla ödemenin kalite ya da donanım için değil anahtarının masada sağladığı prestij için olduğu gerçeği geliyor.
Sonuç olarak yeni bir marka oluşturmak zordur ve sık karşılaşılan bir durum da değildir. Bunu en son Qoros denemişti ve sonrasında varlık gösteremedi. Bakalım Lynk & Co için işler yolunda gidecek mi?