Citroen’in eski yenilikçi günlerine özlem duyduğu saklanamaz bir gerçek. Onlar Traction Avant ile ilk önden çekişli otomobili üretmiş ya da DS ile otomobil tarihinde yarım asır ileriye atlamış bir üretici, yani yine rakiplerine fark atmalarını bekleyebiliriz. Fakat bugün bu atılımın tüm müşteri alışkanlıklarını da besleyecek bir bünyede toplanması gerekiyor. Bu devirde ortaya pedalları farklı çalışan ya da direksiyonu olmayan bir otomobiller çıkamazsınız. Yine de Citroen’in farklılık konusunda bir sürü fikri var ve bu fikirleri C4 Cactus’le bize sunuyor. Belki biraz büyük bir laf gibi görünebilir ama Citroen C4 Cactus, halk otomobili fikrine Renault Scenic’ten bu yana getirilmiş en ilginç yorum.
1- Nedir?
C4 adı kafa karışıklığı yaratsa da aslında basit bir anlatımla Citroen’in küçük sınıf crossoverı. Yani kuzeni Peugeot 2008, vatandaşı Renault Captur ve onun kuzeni Nissan Juke’un karşısına çıkmak isteyen yeni bir model. Altyapısı da 2008 ve 208’de de kullanılan yeni nesil küçük otomobil atyapısıyla aynı. Fakat otomobilin görüntüsü rakiplerinden çok daha heybetli. Aslında 4,16 metrelik boyu ve 2,6 metrelik aks mesafesiyle birlikte tüm diğer ebatları da saydığımız rakipleriyle benzer, fakat tasarımı onun göze kompakt sınıfa ait bir hatchback gibi görünmesini sağlıyor.
2- İç mekanı nasıl?
Otomobilin iç mekanı dış tasarımla açılan farklılık yolunu takip etmeye devam ediyor. Bir otomobilin nasıl sürüleceğine dair yeni fikirler yok ama iç mekanın nasıl kullanılabileceğine dair bir çok yeni fikir bulmak mümkün. Gösterge tablosu olması gerektiği gibi direksiyonun arkasında ama tıpkı giriş seviyesi bir Casio saat gibi sadece çok gerekli bilgileri göstermekten ibaret. İri rakamlarla hız gösteriliyor, altında belli belirsiz bir yakıt deposu göstergesi var ve sağ tarafta da vites göstergesi yer almış. Bunun dışındaki tüm uyarılar küçük simgelerle yapılıyor. Biz sadece otomatikleştirilmiş şanzımana sahip versiyonlar kullandık ama manuel şanzımana sahip versiyonlarda devir göstergesinin yokluğu hissedilebilir. Kokpitin geri kalanı da çok farklı hissettiriyor. Kokpit bir raf gibi tasarlanmış ve Picasso’dan tanıdık büyük merkezi ekran da bu rafın kenarına oturtulmuş gibi. Yolcu havayastığının kokpitten çıkartılıp tavana yerleştirilmesi sayesinde bu rafın en sağ kısmı büyük bir torpido gözüne ev sahipliği yapabilir hale gelmiş. Otomobilin iç mekanı genel anlamda oldukça çekici ve kaliteli hissettiriyor. Fakat malzemelerin yumuşacık ya da sektörde kabul gören en pahalı olanlarından seçildiği düşünülmesin. Cactus’ün tüm özelliklerinde yeterli bulunan yerden bir adım daha ileriye gidilmemiş.
3- Yaşam alanları nasıl?
Cactus’ün en büyük mucizesi iç mekanında sunduğu yaşam alan. Benzer boya sahip rakiplere bakıldığında Cactus çok daha iyisini sunduğunu hissettiriyor. Bu his rakamsal kanıta ihtiyaç duyuyor ama hem ön hem de arka koltuklarında kompakt sınıfla rekabet edecek alan hissi sunduğunu söylemek mümkün. Cactus’ün ön ve arka koltukları sofa tarzında, yani tek parçalı ve olabildiğince az şekillendirilmiş. Fakat eğri oturup doğru konuşalım, ön sofa tipi koltuk aslında arasına sünger sıkıştırılmış iki normal otomobil koltuğundan ibaret. Yoksa bu bölüme 3. bir yolcu oturtmak için ne yeterli alan ne de emniyet kemeri var. Yaşam alanlarının genişliğinden bahsetmişken, bu kadar iyi alan sunumuna karşın bagaj hacmi de 358 litre ile hatchback ailesi içinde oldukça iyi bir durumda.
4- Motorlar nasıl?
1,2 litrelik benzinli ve 1,6 litrelik dizel motor Cactus’ün motor yelpazesini oluşturuyor. 1,2 litrelik benzinli 5 vitesli manuel ve otomatikleştirilmiş manuel şanzımanla sunulurken dizel motor sadece 6 vitesli otomatikleştirilmiş manuel şanzımanla sunuluyor. Biz iki motoru da ETG isimli otomatikleştirilmiş şanzımanlarla kullanma imkanı bulduk. 82 HP güç ve 117 Nm tork üreten 1,2 litrelik motor kabul edilebilirlik sınırları içinde bulunmayı başaran modern bir üretim. Böyle bir değerlendirme kimse üzülmesin politikası gütmek gibi görünebilir ama tam olarak gerçeği yansıtıyor. Bu motor ve 5 vitesli ETG şanzımanla Cactus hiç bir trafik ışığında en önde kalkamıyor ya da sol şerit fatihi olamıyor ama hız sınırları içinde kalındığı sürece can sıkmadan ilerlemeyi de biliyor. Aracın dolu sayılabileceği yolculuklarda yokuş çıkarken ayılıp bayılmaması bile bu baz motoru takdir etmek için yeterli. 1,6 litrelik dizelse beklendiği gibi tatmin ediciden öte atak ve hızlı hissettiriyor. Yeni geliştirilen şanzıman her iki motorla da oldukça iyi çalışıyor. Hatta C4 Picasso’da hissettiğimiz sallantılı değişimler Cactus’ün düşük boş ağırlığı sayesinde hiç hissedilmiyor. Buradaki tek eleştiri şanzımanın manuel modunun bulunmaması. Çünkü tek ya da çift kavramalı olduğu farketmeksizin otomatikleştirilmiş manuel şanzımanlar, ne kadar mükemmel üretilmiş olurlarsa olsunlar, dik rampaları çıkarken ve sıkışık trafikte vites değişimlerinin tamamen sürücüye bırakıldığı manuel moda muhtaçtır. Ancak bu sayede gereksiz vites değişimlerinin önüne geçip hem şanzımanın kendisini hem de konfor seviyesini koruyabilirsiniz.
5- Sürüşü nasıl?
Küçük sınıf altyapısı üzerinde yükselen bir araç için beklenenden çok daha iyi. ETG şanzımanın vites seçim düğmelerine alışmak gerekiyor ama kullanımla ilgili bariz bir sorun yok. Tabii çocuğunuzun bu bölüme rahatlıkla uzanabileceği ve vitesin sürüş sırasında boşa alınabilmesi dışında. Elektrikli direksiyon sistemi oldukça kararlı direkt ve hızlı çalışıyor. Süspansiyon sistemi de darbe emiş ve yol tutuş konusunda iyi bir dengeye sahip olsa da iki konuda da mükemmel tanımı alamıyor. Sistem darbe emerken oldukça sessiz çalışıyor ve büyük darbeleri tamamen sönümleyip küçük darbeleri de iyi filtreliyor, fakat ardı ardına gelen darbelerde havlu atabiliyor. Tabii sürüşümüzü Bodrum’un gerçekten berbat yollarında yapmasaydık ayrıntının farkına asla varamayacağımızın da altını çizmeliyiz. Yol tutuş konusuna geçersek; gövde salınımları az ve tutunma kararlılığı da yüksek. Hatta bu yükseklikte bir araç için yol tutuşu oldukça iyi. Tek sorun viraj içinde fren yaparsanız ya da ayağınızı gazdan çekerseniz tedirgin edici bir gövde hareketiyle karşılık almanız. Cactus kullanırken en büyük dikkati kabinin başarılı ses izolasyonu çekiyor. Çok yüksek hızlarda rüzgar sesi duyulabiliyor ama normal kullanımda hem motorun hem de dış kaynakların yarattığı gürültüler beklenenden çok daha iyi engelleniyor. Hatta devir göstergesi olmadığı için sürüş sırasında aracın benzinli mi dizel mi olduğunu anlamak için şanzımanın vites sayısına bakma ihtiyacı hissettik.
6- Tavizler konusu
Citroen, Cactus’ü geliştirirken ağırlığın düşük tutulması konusunda obsesif bir tavır sergilemiş. Bunun için de hem tavizler verilmiş hem de geliştirilen akılcı çözümler kullanılmış. Sonuçta C4 Cactus’ün eşleniği C4’ten 200 kg daha hafif olması sağlanmış. İki model tam olarak birbirini karşılamıyor ama sunduğu yaşam alanı ve bagaj hacmiyle Cactus, C4’ün yerini rahatça doldurabilir. Yine de daha direkt bir karşılaştırma yapmamız gerekirse, C4 Cactus altyapısını paylaştığı ve neredeyse aynı boyutlara sahip olduğu bir Peugeot 2008’le aynı ağırlığa sahip. Yani ortada mucizevi bir hafiflik falan yok. Peki nelerden vazgeçmek gerekiyor? Örneğin arka camlar sadece dışa doğru açılıyor (11 kg ağırlık tasarrufu ve kapı içlerinde daha fazla saklama alanı), tavan camı perdeye sahip değil (6 kg ağırlık tasarrufu, fakat güneş gözlüklerinde kullanılan 4. seviye ultraviyole korumasına sahip cam kullanılmış) ve silecek fıskiyelerinin yeni yerleşimi sayesinde çok daha verimli cam temizliği sağlanmış ve cam suyu depo kapasitesi azaltılmış. Bunun dışında kullanımı etkilemeyen bazı teknik farklılıklarla da ağırlık tasarrufuna devam edilmiş. Sonuçta C4 Cactus kullanıcısının vermesi gereken en önemli tavizler normal şekilde açılan arka camlar ve tek parça yatırılan arka koltuk sırtlığından oluşuyor.
6- Air Bump Nedir?
Citroen’in kapılardaki plastik kaplamalara verdiği isim. Bu kaplama küçük kazaların neden olabileceği hasarlara direnecek kadar güçlü ve güneşte solmayacak bir malzemeden yapılmış. Eğer kapı açılması neticesinde oluşacak hasarları önleyecekse gerçekten büyük bir icat. Airbumplar’ın her bir parçası 200 TL ve bir kaç tane renk seçeneği arasından tercih yapılabiliyor.
7- Fiyatı nasıl?
Bu boyutta bir otomobilin fiyatı nasıl olması gerekiyorsa öyle. Kompakt sınıf üyelerinden biraz daha düşük ama küçük sınıftan bir hayli yüksek. 1,2 litrelik motor ve manuel şanzımanla başlangıç fiyatı 55 bin TL civarında ve dizel motor isteyenler içinse seviye 66 bin TL’nin biraz üzerine çıkıyor. Otomatikleştirilmiş şanzımana sahip versiyonlar baz donanım olan Live yerine orta seviye donanım paketi olan Feel ile satılıyor. Bu paketi baz kabul edersek de donanım için yeterli tanımlaması yapılabilir ve en üst seviye olan Shine’a çıkmak için çok da fazla neden yok. Citroen C4 Cactus’ün fiyat listesi için tıklayın.
8- Sonuç
C4 Cactus, bilinenleri değiştirerek otomobilli hayata daha fazla kolaylık kazandırma iddiasındaki bir model ve bu iddiasını gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Bazı basit seçenekler sunarak tavizsiz bir yaşama olanak tanıyabilirdi ama o zaman Fransızlığını hissedemezdik. Bunun yerine arka camları açılmayan, tavan perdesi olmayan ve göstergesi evinizdeki çalar saat kadar bilgilendirici bir otomobille yaşamayı sorun etmeyenlere hem çok iyi bir hayat arkadaşı hem de şık bir aksesuar olmayı hedefliyor.