Ford’un yeni tasarım dilinin uygulandığı en son model, kompakt sınıfın dinamizm lideri Focus oldu. Focus, tıpkı kardeşleri gibi Aston Martin burnuna sahip oldu. Böylece Ford’un Aston Martin burunlu model sayısı Aston Martin’i geçti. Belki Astonlar’a Ford burunlu demek daha doğru olur. Yeni iç ve dış tasarımıyla Ford Focus’un Türkiye’de piyasaya sunuldu. Makyajlı Focus’un fiyatı 1,6 litrelik atmosferik beslemeli motor ve manuel şanzıman ve Trend X isimli baz donanım seviyesiyle 52 bin 400 TL’den başlıyor. Otomatik şanzıman isteyenler için şimdilik sadece atmosferik benzinli motor ve çift kavramalı şanzıman sunuluyor ve bu şanzıman için 5 bin TL’lik ek ödeme yapmak gerekiyor. Bir şanzıman için bu kadar ödemek fazla mı geliyor? O zaman dizel motor için 13 bin TL’lik fark ödemeniz gerektiğini söyleyerek sizi mutlu edebiliriz. 95 HP güç üreten 1,6 litrelik dizel motora sahip Focus Trend X, 125 HP güç üreten 1,6 litrelik motora sahip Focus Titanium’dan bile daha pahalı. Hatta aradaki farkla otomatik şanzımanın farkının yüzde 80’inini bile karşılayabilirsiniz ya da atmosferik motora göre daha düşük tüketime ve daha keyifli sürüşe sahip 1,0 litrelik Ecoboost motora geçebilirsiniz. Ford akıl karışıklığı yaratmasın diye 1,0 litrelik motoru sadece Titanium donanım paketiyle sunuyor. Böylece baz fiyata satılan Focus’un tek alternatifi aynı motor seçeneğinin bir üst donanım seviyesi oluyor. İlginç bir fiyatlandırma politikası. Detaylar için yeni Ford Focus’un fiyat listesine bu linkten ulaşabilirsiniz.
Otomobilin fiyat politikasından değil ama burun tasarımındaki değişiklikten daha önemli olansa iç mekandaki değişiklikler. Kokpit daha büyük düğmeler ve daha büyük bir ekranla elden geçirilmiş. Böylece Focus küçük düğmeler nedeniyle aldığı eleştirilerden kurtulabilecek. Yaptığımız kısa sürüş sırasında detaylı bir şekilde olmasa da kısaca yeni sistemi göz atabildik. Fakat bu, kısa olsa da çok etkili bir deneyim oldu. Çok çok uzun zamandır ilk defa bir Ford’un müzik sisteminde radyo kanalı ayarlama başarısına ulaşmak mutluluk verici. Şaka bir yana yeni dokunmatik ekran eskinin küçük ve doğrusal olmayan kumandalarından sonra çağı yakalamaktan fazlası anlamına geliyor. Ekran ilk açıldığında 4 farklı alt menüyü aynı anda gösteriyor. Böylece hiç seçim yapmadan müzik sistemi, telefon, navigasyon ve havalandırma bilgilerini takip edebiliyor ve bir takım düzenleme yapabiliyorsunuz. Tüm havalandıma kumandaları dokunmatik ekran üzerinden ya da klasik düğmeler üzerinden kontrol edilebiliyor ki iki ayrı kumanda birimi olması biraz garip ama kötü anlamda değil. Ford kullanıcı yorumlarına o kadar dikkat etmiş ki direksiyon simidi üzerindeki kullanım zor düğmeler bile değiştirilmiş.
Motor seçenekleri konusundaki yenilikler de etkileyici ama bizim bu etkileyicilik için biraz daha beklememiz gerekecek. Yeni geliştirilen 1,5 litrelik Ecoboost motorun 180 HP güç üreten versiyonu 6 vitesli otomatik şanzımanla birlikte 2015’in ikinci yarısında satışa sunulacak. Bunun yanında Fiesta ve B-Max’te de kullanılan 1,5 litrelik dizel motor da 120 HP güç üreten versiyonuyla Focus’ta 2015 sonlarına doğru sunulmaya başlanacak. Bu motor 6 vitesli çift kavramalı şanzımanla da sunulacak ve Focus uzun zaman sonra tekrar dizel motor-otomatik şanzıman ikilisine kavuşacak.
Makyajla Focus’un sadece gelecekteki motor seçenekleri ve iç mekanı değişmedi. Süspansiyon sisteminde de bir takım değişiklikler yapılmış. Deneyimimiz yeterince doyurucu olmasa da makyaj öncesine göre Focus’un biraz daha sessiz ve titreşimsiz olduğunu söyleyebiliriz. Tabii daha kesin yargı için biraz daha sabretmemiz gerekecek. Ayrıca City Safety isimli otonom fren yapabilen güvenlik sisteminin çalışma hızı 30 km/s’den 50 km/s’ye yükseltilmiş ve Volvo’dan tanıdık geri geri çıktığınız yoldaki trafiği gözetleyip gerektiğinde fren yapan bir sistem de eklenmiş.
Bütün bu önemsiz detaylardan sonra asıl konuya gelelim; Ford’a göre bu makyajla gelen en önemli yenilik, otomatik park yardımcısının artık sadece paralel değil dik de park edebilmesi. Önce beklenen cevap: Evet Ford Focus dik park yerlerine otomatik olarak park edebiliyor, gerçi dünya nüfusunun yüzde 99,9’unun tek hamlede girebileceği bir yere 2 hamlede girebiliyor ama olsun. Eğer buna sevindiyseniz ve dik park yerlerine park etmekle ilgili sorununuz varsa belki de otomobil kullanmayı bırakma zamanınız gelmiş olabilir.
