ABD üretimi otomobillerin trendleri belirlediği günler çok gerilerde kaldı. Detroit artık teknoloji üretim merkezi değil eski bir yerleşim merkezi, ABD’li otomobil üreticileri de trend belirleyen değil trendleri izleyen konumunda. Hal böyle olunca bit pazarına doğal olarak nur yağıyor, eskiler güzel günlerin hatırasını canlandırıyor.
Bu nurlardan biri de Ford’un vahşi atı Mustang’in üzerine yağdı. Bir çok utandırıcı nesilden sonra ilk neslin tasarım öğeleri yeniden kullanılmaya başlandı ve Mustang tekrar gündeme gelmeyi başardı. Fakat bugüne kadar bu spor otomobil Avrupalılarla farklı kulvarda yarışıyordu. Sabit arka aksı ve devasa hacimli ama o kadar da güçlü olmayan motorları bizim bildiğimiz spor otomobil hissinden uzaktı. Son nesilse bütün bunları farklı yapma iddiasında.
Öncelikle arkada artık çok kollu bir aks kullanılıyor. Bunun anlamı, yüksek gücün aktarımında ve yüksek hızlardaki ağırlık transferlerinde Mustang’in artık çok daha kabiliyetli olduğu. Bir diğer önemli atılımsa 4 silindirli motor. 2,3 litrelik hacmi bizim vergi sistemimize hala uyumsuz ama vergilendirmede 5 litrelik motordan çok daha çekici olduğu da su götürmez gerçek.
Yeni neslin genel özellikleri yeni kıtanın spor otomobil anlayışına uygun. 4,78 metrelik uzunluğu ve 2,72 metrelik aks mesafesiyle kompakt bir sporcudan çok orta sınıf bir sedanla benzer ebatlara sahip. Fakat tasarımının bir sedandan daha afili olduğu da bir gerçek.
Mustang’in kaputu altında 2,3 litrelik ve 5,0 litrelik iki farklı benzinli motor sunuluyor ve her iki motor da 6 vitesli otomatik ve manuel şanzımanlarla satın alınabiliyor. 2,3 litrelik motor modern direkt enjeksiyon sistemi, turbo beslemesi ve değişken supap zamanlamasıyla ilgi çekici bir güç kaynağı. 317 HP güç ve 432 Nm tork üreten motor manuel şanzımanla Mustang’in durur halden 100 km/s hıza 5,8 saniyede çıkmasını sağlıyor. Bu değer o kadar da etkileyici değil ve günümüzde GTI’larla rekabet anlamına geliyor. Örneğin station wagon karoserli bir Seat Leon ST Cupra da aynı hıza, üstelik de otomatik şanzımanla 6,0 saniyede ulaşabiliyor. 5,0 litrelik motor da tam bu nedenle var. V8 silindirli motor, 421 HP güç ve 530 Nm tork üreten tam bir canavar ve 0-100 km/s hızlanmasını 4,8 saniyede tamamlayabiliyor. Yine station wagon karoserli bir Mercedes-AMG C 63 S, yine otomatik şanzımanla aynı hıza sadece 4,1 saniyede ulaşabiliyor ama onun fiyatı Mustang’ten biraz daha yüksek.
Hazır laf fiyattan açılmışken, Mustang’in Türkiye başlangıç fiyatı, 2,3 litrelik GTI motoru ve 6 vitesli manuel şanzımanla 130 bin Dolar olarak belirlenmiş. Eğer Mustanginizi bir Ford Otosan yetkili satıcısından alırsanız vahşi atınız garanti kapsamına da giriyor.