VW’nin önce Passat CC, makyajla sadece CC ve ikinci nesilde Arteon olarak adlandırdığı 4 kapılı coupesinin çok önemli bir görevi var. Bu görev bazılarının düşündüğü gibi sportif bir Passat olmak değil. Zira Arteon Passat’tan daha iri ve daha ağır bir araç. Onun asli görevi imaj güçlendiricisi olmak. Yani Arteon, otomobilden keyif almak isteyen GT kullanıcılarını VW’ne getirmeyi hedefleyen bir otomobil. Üstelik bunu tasarımdan doğan kayıplar olmadan başarıyor; ya da neredeyse başarıyordu. VW hem büyük bagaj hem geniş arka koltuk hem de konforlu sürüşe sahip 4 kapılı bir coupe yaratıp onu Passat kokpitiyle donattı. Büyük bir hata ama telafisi mümkün. Hatta bu telafinin bir adı bile var: Makyaj.
Arteon’un makyajı ilk bakışta yüzeysel gibi. Tamponlar yenilenmiş, farlar ve stop lambaları elden geçirilmiş, yeni gövde renkleri ve yeni jantlar eklenmiş. İsteyenler zaten baskın olan ışık imzasıyla ilginç görünen Arteon’u, iki farı birleştiren bir ek ışık bandıyla garip ışıklar saçan bir UFO’ya dönüştürebiliyor.
İç mekandaysa bambaşka bir makyaj hikayesi var. VW hatasının telafisi konusunda kesenin ağzını açmış ve Arteon’a yepyeni bir kokpit hediye etmiş. Kokpitte izlenen yol, Arteon’un Golf 8’le başlayan yeni çağa ayak uydurmasını sağlayacak bir dizi donanımın eklenmesi şeklinde. Örneğin doğrudan Golf’ten alınmış direksiyon simidi ve üzerindeki dokunmatik düğmeler, büyük multimedya ekranının fiziki düğmesiz tasarımı ve onun hemen altında da kim bilir ne zamandan beri kullanılanların yerini alan yeni havalandırma kumandaları. Bütün bu seçimler Arteon’un eski halinden eser bırakmamış. Dahası Passat’la sınıf farkını da hiç olmadığı kadar belirgin hale getirmiş. Kokpitle ilgili son bilgi, 11,7 inçlik dijital gösterge tablosunun standart olarak sunulacak olması.
VW, hazır sınıf atlatan kokpite para harcamışken kasaya nakit akışını hızlandıralım diye düşünmüş. Bunun en kolay yolu alternatif eklemek. O alternatif de Arteon Shooting Brake. Havalı bir tanım ama aslında SW’nun ta kendisi. Sadece, bu öyle mobilya alışverişine gidilecek ya da buzdolabı taşınacak türden bir yük eşeği değil. Onun yerine havalı tarzıyla fark yaratacak bir tasarım oyunu. Zira Shooting Brake’in tek getirisi önde ve arkada daha iyi baş mesafesi sunması. Bagaj hacmi 565 litreyle liftback kardeşinden sadece 2 litre daha büyük. Arka koltuk sırtlıklarını katlarsanız fark 80 litreye kadar çıkıyor ama yükleme uzunlukları ya da genişlikleri konusunda fark olmayınca bunu kullanmak da tamamen şansa kalacaktır. Sundukları bir yana, Arteon Shooting Brake’in çok asil ve şık göründüğü bir gerçek ki VW’nin bundan başka amacı olduğunu düşünmek de naiflik olur.
Makyajın tekniğe etkisi daha sınırlı olmuş. Genel güncellemeler dışında hibrit motor seçeneği ürün gamına eklenmiş. VW henüz teknik detayları paylaşmamış ama Passat GTE’den farklı bir tablo sürpriz olur. Bunun anlamı 1,4 litrelik benzinli motorun (156 HP) bir elektrik motoruyla (115 HP) desteklenmesi ve 218 HP güç ve 400 Nm tork üreten bir hibrit sistem elde edilmesi olabilir. 50 km’lik elektrikli menzil için 13 kWs’lik pil kullanılması da sürpriz olmaz. Diğer motor seçenekleri elden geçirilmiş ama genel olarak değişmeden korunmuş. Umarız bu durum 1,5 litrelik TSI için de geçerlidir.
Makyajlı VW Arteon’un yıl sonunda Türkiye pazarında satışa sunulması beklenebilir. Arteon Shooting Brake’in ülkemizde satışa sunulup sunulmayacağıysa henüz belirsiz.