Bir otomobilden beklediğiniz size aksesuar değil yardımcı olmalıysa seçiminizi vanlardan yana kullanmanız en iyisi. Fakat vanlar da kullanışlı olabilmek adına sıkıcı tasarımlara ve pek de çekici olmayan imajlara sahip. Bunun yerine van özellikleri sunan bir crossover daha çekici olabilir diye düşünüyorsanız ne yazık ki önünüzde fazla bir seçenek yok. Peugeot’nun 3008’i ise tam bir çekicilik paketi, van özelliklerine, crossover özelliklerine, hafif arazi kabiliyeti sayesinde meceracılığa, küçük hacimli dizel motora ve otomatik şanzımana sahip. Satış trendlerine bakarsak Türk tüketicisinin hayallerinin içeriği de tam olarak bu. Peki bu güzel paket ne kadar başarılı?

1- Nedir?

Peugeot’nun önceki nesil 308 altyapısı üzerine geliştirdiği crossoverı. 4,36 metre uzunluğa ve 2,61 metre aks mesafesine sahip ve bu değerler onu ortalama bir kompakt hetchbackle benzer büyüklükte kılıyor. 1,64 metrelik yüksekliğiyse biraz daha fazla. Geçtiğimiz yılın sonunda geçirdiği makyajla birlikte far ve stop lambaları gibi detaylarda yenileme yapıldı. 3008 artık daha şık görünen gündüz farlarına sahip.

 

2- Crossover mı van mı?

Aslında ikisi de olabilir. Görünümü büyük oranda crossover tanımını hakediyor ki crossover tanımı da görüntüden ibaret. Fakat 3008 için yerden yüksek bir hatchback demek haksızlık olur. Çünkü yerden yüksekliğinin fazla olduğunu söylemek çok zor. Bunun yerine crossover ve van özelliklerini bir araya toplamış kendine has bir araç tanımı daha doğru olacaktır. Genelde böyle ikisi bir arada paketler her iki içeriğin yarım yamalak uygulanmasından ibaret olur ama hakkını yememek gerek, Peugeot bu iki konsepti birleştirme konusunda gerçekten başarılı olmuş. İç mekanında bir çok akıllıca kullanışlılık çözümü sunuluyor ve özel çekiş sistemi sayesinde 3008 kendisinden daha maceracı görünen rakiplerinin takılacağı noktadan daha ileriye gidebiliyor.

  

3- İç mekanı nasıl?

Diğer Peugeot modellerinden ayrılan kendine has özellikler sunan bir iç mekan konsepti var. Sürücü neredeyse bir kozada gibi sarmalanıyor ve kokpit düğmelerden malzemelere kadar incelikle düşünülerek hazırlandığını hissettiriyor. Yaşam alanı hissiyle ilgili bir sorun yok. Arka koltukta sunulan alan için cömert tanımlaması bile yapılabilir. Kokpitte kafa karıştıran bir kumanda bulunmuyor. Direksiyonun sol tarafında tamamen gizli kalmış bir dizi düğme var. Neyse ki bunlar ikincil işleve sahip düğmeler ve aramanıza ya da göz önünde olmasına ihtiyacınız olmuyor. 3008’in tam olarak bir van olmamasının sebebi arka koltuklarda katlanır tablaların eksikliği ya da küçük eşya gözlerinin azlığı gibi detaylar. Küçük eşya saklama gözlerinin eksikliği özellikle ön koltukta hissediliyor. Eğer Grip Control sistemini alırsanız kokpitin iki bardaklığından biri işlev dışı kalıyor ve ikincisi de tüm eşyalarınızı alacak tek göz olarak başarılı olmaktan çok uzak. Bunun yerine telefonunuzu ya da anahtarınızı koyacak daha iyi bir yer bulmanız gerekiyor. Kokpitin ortasındaki bölüme tümünü sığdırmak en iyi çözüm gibi. Ön koltuk yolcusu ise bu eşyalarını elinde tutmak zorunda. Direksiyonun sol altındaki kapaklı göz küçük bir teselli yaratabiliyor. Bunun dışında kol dayanağının altında da büyükçe bir saklama alanı yer alıyor.

4- Bagajı geniş mi?

Bagajını inceleyince 3008’i kayak tatiline gitmeyi seven ama cep telefonu ve ev anahtarı kullanmayan bir grup mühendisin geliştirdiğini düşünmeden edemiyorsunuz. Bagaj aydınlatması aynı zamanda bir el feneri olarak kullanılabiliyor, zemin kaplaması bagajı iki katlı hale getirebilecek şekilde farklı konumlarda sabitlenebiliyor, arka koltuklar tek bir hareketle düz zemin oluşturacak şekilde katlanabiliyor ve isteyenler ön yolcu koltuğunun sırtlığını da katlayıp düz zeminli yükleme alanının uzunluğunu iyice artırabiliyor. Böylece 512 litrelik bagaj hacmini kademeli olarak 1604 litreye kadar çıkartmak mümkün oluyor.

5- Donanımı nasıl?

Ülkemizde 3008 Active, Allure ve Feline adıyla anılan 3 donanım seviyesine sahip. Bunlardan Allure zengin bir listeye sahipken Feline abartılı bir listeye sahip. Standart donanımda 6 havayastığı, ESP, elektrikli el freni, head-up gösterge, hız sabitleyici, otomatik klima, cam tavan ve ön ve arka park sensörleri sunuluyor. Feline’de ne sunuyor derseniz, deri koltuklar ve Xenon farlar gibi aslında yokluğunu çok da farketmeyeceğiniz donanımlar sunuluyor. Bunun dışında Peugeot aktif güvenlik önlemleri ve yardımcılar konusunda uyar ama karışma politikası izliyor. Örneğin 3008 önünüzdeki araçla mesafenizi takip ediyor ve çok yaklaşırsanız uyarıyor ama otonom fren yapmıyor ya da park yerinin kendine uygun olduğunu ölçüp size söylüyor ama oraya girmeyi size bırakıyor.

6- Sürüşü nasıl?

Biraz eski kafalı. Süspansiyon sistemi önde McPherson arkadaysa torsiyon çubuğundan oluşuyor. Makyajla birlikte torsiyon çubuğu hafifçe elden geçirilmiş ve artık darbelere daha iyi karşılık verir hale gelmiş. Yine de 3008’in sürüşü sarsıntılı. Süspansiyon sistemi zemin bozukluklarına karşı verdiği savaşı çoğunlukla kaybediyor ve bu da kabinden rahatlıkla hissediliyor. Bunun arkasında yüksek gövde nedeniyle süspansiyon sisteminin biraz sert tercih edilmesi yatıyor. Bu sayede 3008’in yol tutuşu beklenenden daha başarılı. Direksiyonu iletişim kurmayı seven türden bir üretim ve sertlik ayarı da gerçekten iyi yapılmış.

7- Motoru nasıl?

1,6 litrelik dizel motor, artık 120 HP güç ve 300 Nm tork üretiyor. Motor, bu güç artışına yeni sunulmaya başlanan tork konvertörlü 6 vitesli otomatik şanzıman, yani genel dilde tam otomatik şanzımanla birlikte kavuştu. EAT6 olarak anılan ve sarsıntılarıyla bilinen ETG6’nın yerini alan bu şanzımanın vites geçişleri çok daha hızlı ve sarsıntısız. Genel anlamda motorla uyumu oldukça iyi, sadece 2 ve 3. vitesler arasında kısa bir boşluk var ve bu 1470 kg’lık 3008’de belirgin bir şekilde hissediliyor. EAT6 bunun dışında yüksek konfor, hassas kavrama ve çok düşük bakım giderlerine sahip olmasıyla rakiplerdeki şanzımanlardan ayrılıyor. Motor, yeni şanzımanla da yeterli bir tablo çiziyor, ilk kalkış anında çok istekli olmasa da yolda akıcılık konusunda bir eksiği yok. Tüketim konusunda yeni şanzıman konforda verdikleri karşısında çok küçük bir bedelle yetiniyor. Eski şanzımanla 6,7 litre/100 km olarak ölçtüğümüz tüketim değerini yeni şanzımanla 6,9 litre/100 km olarak ölçtük.

7- Arazide nasıl?

Grip Control isimli çekiş kontrol sistemi ve M+S özellikli lastikler 3008’in Allure ve Feline isimli donanım seviyelerinde isteğe bağlı olarak sunuluyor. Grip Control etkili bir yardımcı olsa da ondan üstün arazi performansı beklemek hayal kurmak olur. Sistem 5 farklı mod arasından yapılan seçime göre çekiş kontrol sisteminin karakterini değiştiren bir yazılımdan ibaret. Eğer gevşek bir zeminde ilerliyorsanız istediğiniz iki ön lastiğe aynı miktarda güç aktarılmasıdır ve Grip Control fren müdahaleleriyle bunu sağlayarak bir nevi kilitli diferansiyel etkisi yaratıyor. Peugeot bu sistemin iki lastik arasındaki dönüş farklarını yüzde 100’e varan oranlarda eşitleyebildiğini iddia ediyor. Sonuç olarak 3008’in ilerleme kabiliyeti iki tekerlekten çekişli tüm rakiplerinin ötesinde.

8- Fiyatı yüksek mi?

Aslında dizel motora ve otomatik şanzımana sahip oldukça zengin donanımlı bir crossover için düşük tanımlaması bile yapılabilir. Daha modern rakipler de benzer fiyata sahip versiyonlar sunuyor ama onlar sadece başlangıç seviyesini gösteren baz donanımlı versiyonlar. 3008’in en önemli rakibi burnunda aslan logosu taşıyan başka bir model. Sadece bir kaç bin TL daha ödeyerek 7 koltuklu kocaman bir van olan 5008’i satın almanız olası.

Peugeot 3008 fiyat listesi için tıklayınız.

9- Sonuç

Peugeot 3008, biraz demode olmuş sürüş özellikleri dışında kullanıcısına oldukça keyifli bir deneyim sunabiliyor. Eğer sürüş hisleri sizin için ikinci plandaysa ve önceliğiniz değişkenlik ya da ilerleme kabiliyetiyse, makul fiyata bolca donanım sunmasıyla 3008 iyi bir seçenek olabilir.