Genesis’in hikayesi premium marka olmaya çalışan neredeyse her yeni marka gibi başladı. Hyundai’nin amiral gemisi 2008 yılında Genesis model adıyla tanıtıldı. 5 metre sınırında boya ve 3 metre sınırında aks mesafesine sahip gerçekten heybetli bir modeldi. Zamanın lüks sınıf üyeleriyle rekabet etmek için kimi eksik kimi fazla bolca özellikle geliyordu ama bunlardan herhangi biri Hyundai modeli olduğunu bağırmıyordu. Hatta otomobilin üzerinde Hyundai logosu yerine Genesis logosu bulunuyordu. Sonunda bu deneme 2015 yılında Genesis markasını doğurdu. Model adı marka olunca da model ismi alfa-numerik ikililerden oluştu. Lüks sedana düşen ikili G80. Pek yaratıcı bir isim değil ama olsun, rakipleri de benzer ruhsuzlukta isimlere sahip.

G80’in tasarımı kimilerine biraz fazla oyuncaklı görünebilir. Bundan 10 yıl önce olsa lüks sınıf için bu çok abartılı olabilirdi ama bugün abartı altı boş bir kelime olma yolunda. Beğenirsiniz beğenmezsiniz size kalmış ama tasarımın özgünlüğü yerinde. 4,99 metrelik boyu ve 3,01 metrelik aks mesafesiyle bu otomobil Audi A6, BMW 5 Serisi ve Mercedes E Serisi gibi modellerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

İç mekanında sunduklarına ilk bakışsa sanki gözünün daha yukarılarda olduğu gibi bir izlenim oluşturuyor. En azından yayınlanan ilk fotoğraflarda kokpitteki malzeme kalitesi yüksek ve malzemeler de seçkin görünüyor. Bolca LCD ekran ve minimum sayıda fiziki düğme ile tamamlanan tasarım dışarıdaki hareketliliğin aksine daha ağır başlı. 12,3 inçlik gösterge tablosu ve 14,5 inçlik tablet formlu multimedya ekranı genel beklentileri rahatça karşılayacaktır. Gösterge tablosu 3 boyutlu ve sürücünün gözlerini takip ederek acil durum mesajlarını gözden kaçırma ihtimalini azaltıyor. Multimedya ekranıysa dokunmatik bir pad vasıtasıyla kumanda edilebilecek. Vites seçimleri içinse çevirmeli bir düğme sunuluyor. Arka koltuklar için bağımsız bir multimedya sistemi ve isteğe göre iki tek koltuklu kullanım gibi imkanlar müşterileri şımartmak için sunulacak.

Teknik konulara geçersek; Genesis G80 yepyeni bir altyapı üzerinde yükseliyor. Hyundai Grubu’ndan uzun süredir beklenen hafifletme atılımı bu modelde başlatılmış. yüzde 19’unda alüminyum kullanılan gövde ve yüksek dayanımlı ama hafif malzemeler sayesinde G80’in ağırlığı selefine göre 125 kg azaltılmış. 2 ton sınırında bir otomobil için bu çok büyük görünmeyebilir ama hiç yoktan iyidir. Genesis hafiflemeyi konfora dönüştürmek için akustik olarak izole edilmiş camlar ve daha güçlü izolasyona sahip motor bölmesi ile ses konforunu geliştirmeyi tercih etmiş.

Motor kaputu altında farklı pazarlarda sunulacak 3 seçenek mevcut: 2,5 litrelik hacme, turbo beslemeye ve 304 HP güce sahip 4 silindirli benzinli, 3,5 litre hacme, turbo beslemeye ve 380 HP güce sahip V6 silindirli bir diğer benzinli ve 2,2 litre hacme, turbo beslemeye ve 210 HP güce sahip 4 silindirli bir dizel sunulacak. Bütün bu motor seçenekleri arkadan çekiş ya da 4 tekerlekten çekişle satın alınabilecek.

Genesis yeni bir marka olarak henüz sınırlı ulaşıma sahip ama bunu geliştirme peşinde. G80 de ilk etapta Güney Kore ve sonrasında Kuzey Amerika pazarlarında satışa sunulduktan sonra diğer pazarlara da sunulacak. Ne yazık ki bu pazarlar arasında Avrupa yok.