Küçük sınıf crossoverların geleceğin en güçlü sınıfı olması bekleniyor. Zira bu sınıf tam da küçük ve kompakt sınıfın, yani özellikle Avrupa’nın en güçlü iki sınıfının ortasında yer alıyor. Bu sayede de iki sınıftan da müşteri çalma potansiyeli var. Dahası ilk otomobil olarak yerden yüksek bir araç isteyenlerin sayısı da gitgide artıyor, herkes milyoner gibi hissetmek istiyor. İşte T-Cross böyle pembe bir rüyaya doğdu.
MQB platformun MQB 0 olarak anılan versiyonu üzerinde yükselen T-Cross, 4,11 metrelik boyu ve 2,56 metrelik aks mesafesiyle sınıfının yeni gereklerinin gerisinde kalıyor. Zira bu sınıfta tanıtılan en yeni modeller daha iri boyutlara, biraz bir nesil öncenin kompakt HB’lerini andıran boyutlara sahip. VW bu eksiği iç mekandaki değişkenlik çözümleriyle aşma yoluna gitmiş; kızaklı arka koltuklar sayesinde arka koltukta diz boyluğuna ihtiyaç duymazsanız 385 litrelik bagajı 455 litreye kadar kademeli olarak genişletebiliyorsunuz. Yani küçük sınıfın üst sınırından biraz daha iyisiyle kompakt crossoverların orta noktası arasında bir değişkenlik söz konusu. Ne yazık ki bu sunum yenilik sayılmaz, örneğin Opel Crossland X bundan çok daha iyisini bir iki yıldır sunuyor.
Dış tasarımda bir iki tasarım oyunu ve ilginç renkler kullanılmış olsa da kokpitte genel olarak Polo ve doğal olarak VW havası hakim. Belki biraz fazla düz, belki biraz fazla duygusuz ama bu tarzın seveni de çok fazla. Büyük bir dokunmatik ekran ve dijital gösterge tablosu donanım listesinde yer alacak ama sunumun standart olup olmayacağı henüz belli değil.
Kaputun altında da bilindik VW sakinleri yer alıyor. Önde McPherson arkada torsiyon çubuklu süspansiyon sistemi, benzin partikül filtresine sahip 1,0 litrelik (95 HP ve 115 HP) ve 1,5 litrelik (150 HP )benzinli, 1,6 litrelik dizel (95 HP) motorlar T-Cross’un teknik özelliklerinin öne çıkanları. Bu motorlardan en düşük güçlü benzinli olan dışındakiler DSG çift kavramalı otomatikleştirilmiş şanzımanla da sunuluyor.