Dünya değişiyor, otomotiv pazarı da bu değişimden muaf değil. Yeni enerji seçenekleri, yeni üretim teknikleri ve yeni ekonomik şartlar. Devlet desteğiyle açılmış bir savaş, kendi devletleri tarafından düşman değilse de zengin gurbetçi muamelesi gören köklü markaların geleceğini tehdit ediyor. Hal böyle olunca safları sıklaştırmak, irileşip sinerji yaratmak ve birim maliyeti düşürmek önemli. Hal böyle olunca yalnız kalmamak önemli. Hal böyle olunca yakınınızla daha yakın olmak önemli. Honda da tam olarak bunu yapıyor.
Honda, içten yanmalı motor çağının belki de en önemli oyuncusu. Dünya’nın en büyük içten yanmalı motor üreticisi, otomobil, motosiklet, tekne motoru ve hatta uçak üretmişliği var. Hibritler konusunda öncüler arasındaydı ama bu rolü büyük oranda Toyota’ya kaptırdı. Elektrikliler konusundaysa çekinik bir tavır sergiledi. Avrupa’da varlık göstermiyor ama Kuzey Amerika Pazarı’nda GM ortaklığında geliştirdiği yeni modeli sevgi dolu bir karşılama aldı. Zaten gücünün büyük kısmı Kuzey Amerika satışlarından geliyor.
Nissan ise krizlerle büyüyor. Önceki krizinde Renault tarafından desteklendi, Carlos Ghosn tarafından ayağa kaldırıldı. Önce Qashqai ile tüm sektörü kalıcı bir şekilde değiştirdi sonraysa Leaf ile herkesten önce geleceğe adım attı. Nissan yolda giden değil yolu çizen bir deve dönüştü ve gün geldi artık kendi büyüklüğüne hükmedebileceğine karar verdi. Ghosn tartışmalı bir kararla tutuklandı, Renault hisseleri azalmaya başladı ve Nissan tekrar kendi ayakları üzerinde durur hale geldi. Bütün yüklerinden kurtulduktan sonraysa 14 ay içinde büyük değişiklikler olmazsa çor zor duruma düşebileceğine dair söylentiler dolaşmaya başladı. Sonuçta Nissan ikinci bir kurtarma operasyonuna ihtiyaç duyuyor ve bu sefer yardım yakından gelecek gibi.
Honda ve Nissan yöneticilerinin, Nissan ile halihazırda bir ortaklık yürüten Mitsubishi yönetiminin de katılımıyla düzenlediği basın toplantısı dedikoduları gerçeğe dönüştürdü. Yine de, hala kesinleşen bir birliktelik yok. Öncelikle iki markanın Ağustos ayında imzalanmış bir ortak girişim anlaşması zaten yürürlükteydi. Bunun daha ileri taşınması için görüşmeler başlatıldı. Mitsubishi kararını henüz vermemiş, Ocak sonuna kadar bekleyecekler ki bu süre aslında tüm birleşmenin kaderi için de hesap kesim noktası. Eğer yönetimler avantaja inanırsa 2025 yılı yoğun geçecek ve yaz aylarına kadar bu birleşmenin gerçekleşmesi için hazırlıklar tamamlanacak. Sonrasında birleşme çalışmaları bir üst seviyeye ulaşacak ve 2026 yılı bahar aylarında ilk ortak şirketin, daha doğrusu çatı şirketin kurulması, hisse devirlerinin yönetim kurulları tarafından onaylanması ve yüzüklerin takılması bekleniyor.
İlk izlenimler kontrolün büyük oranda Honda’da olacağı yönünde. Çatı şirketin yöneticilerinin çoğunu ve tepe mevkilerindeki isimleri Honda belirleyecek. Yeni şirketin isminin ne olacağı konusu daha çok uzakta ama NiHo ya da HoNi olmayacağı kesin gibi.