Muhtemelen projeyi ilk duyduğunuzda sizin de aklınızda “bunu ben neden düşünmedim ki?” sorusu gelmiştir. PSA, yani Peugeot-Citroen ortaklığının Hybrid Air sistemi, basitçe basınçlı bir tankta tutulan havanın otomobilin ilk hareketini sağlamasından ibaretti. Araç en çok yakıt tükettiği kalkış anını geçirdikten sonra ayak her gazdan çekildiğinde tüpte tekrar hava sıkıştırılacak ve sonrasında da gerek ara hızlanmalarda gerekse de bir sonraki kalkışta kullanmak için saklanacaktı. PSA’nın projeden umudu büyüktü, yakıt tüketiminin yüzde 40 civarında düşürülmesi mümkün olacaktı.

Ne yazık ki sistemi hayata geçirmek anlatmaktan çok daha zor. İki tane basınçlı tank (biri yüksek biri alçak basınç için), farklı bir aktarma sistemi (bir pistonu iten basınçlı hava ve bir krankı döndüren içten yanmalı motorun gereklerini aynı anda karşılayabilecek bir yapı) ve yüksek basınca dayanıklı daha bir çok ekipman gerekli olanlar listesindeydi. PSA son maddede şanslıydı çünkü bu tarz ekipmanları iş ortaklarından bir tanesi bolca kullanıyordu. Ne yazık ki bu iş ortağının adı Airbus ve bu ekipmanları milyon dolarlık ticari jetleri üretirken kullanıyor, yani her biri külçe altın değerinde ufak tefek parçalar söz konusu.

Hal böyle olunca PSA’nın önünde sistemin geliştirme maliyetlerinden oluşan bir dağ dikildi. Yapılan hesaplamalar sistemin maliyetinin ancak yıllık 500 bin adetlik üretimle makul miktarlara çekilebileceğini gösteriyor. Bu nedenle Fransızlar kendilerine Hybrid Air ortağı aradı ama bu zamana kadar böyle bir cengaver ortaya çıkmadı. Bu arada projenin yöneticilerinden Karim Mokaddem PSA’dan ayrıldı ve proje için ayrılan işgücü de yarıyarıya azaltıldı. Sonuç olarak muhtemelen bir kaç aya kadar büyük devrim yaratacak bir çözüm bulunmazsa Hybrid Air kadar iyi bir fikir bile unutulan fuar gösterileri arasında yerini alacak.

p13016002