Audi tasarımcılarını tembellikle suçlamadan bir Audi haberi yazmak olmaz. Fakat yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim, tasarımın genel çizgileri diğer modellerle çok benzer olsa da yeni nesil A5’in üretilmiş en güzel Audiler’den biri olduğu da gerçek. RS5, bu güzelliğe bolca güç ekliyor.
Önce önemli konudan başlayalım: Yeni geliştirilen ve çift turbo beslemeye sahip 2,9 litrelik motor, 450 HP güç ve 600 Nm tork üretiyor. Gücünü 4 tekerleğe aktarıyor ama bu sefer çift kavramalı yerine tork konvertörlü bir otomatik şanzıman üzerinden. 8 vitesli şanzıman kilitlenebilir tork konvertörüne sahip, anlayacağınız oldukça hızlı vites değişimleri yaparken konfor konusunda da büyük avantaja sahip olabilir. quattro 4 tekerlekten çekiş sistemi RS5 için doğal olarak farklı bir kurulumla geliyor. Mekanik orta diferansiyel normal şartlarda gücün yüzde 40’ını ön, yüzde 60’ını arka aksa gönderiyor. Tekerleklerden birinde tutunma sorunu olursa güç hemen yön değiştiriyor. Ön aksa gücün yüzde 85’e kadarlık bölümü gönderilebiliyorken arka aksa gücün yüzde 70’e kadarlık bölümü gönderiliyor. Bu değerler yerini aldığı modelde tam tersi yöndeydi ve o, virajlardaki güç aktarımı değişimlerine katır tepmesi gibi şiddetli tepkiler veriyordu. Anlayacağınız yeni nesil arkadan çekiş ağırlıklı olsa da hızlı virajlar için ön aksını bolca kullanabilen bir sistem ve bu sayede güç aktarımındaki değişimler daha sakin yapılabilir. Bu noktada daha dikkat çekici bir sürüş için pamuk ellerin cebe girmesi ve opsiyonel arka diferansiyeli satın alması gerekli. Bu sayede arka tekerlekler arasındaki güç dağılımı tork vectoring yapılabilecek şekilde dağıtılabiliyor.
Yeni nesil selefinden 60 kg daha hafif. Torktaki dramatik artışa rağmen (önceki nesil: 430 Nm) güç değeri aynı. Hızıyla bilinen çift kavramalı S tronic şanzıman yerine tork konvertörlü bir şanzıman tercih edilmiş. Bu performansı nasıl etkilemiş dersiniz? 0-100 km/s hızlanması yarım saniyeden fazla iyileşerek 3,9 saniyeye inmiş. Son hızı hala 250 km/s’de sınırlı ama bu sınır isteğe bağlı olarak 280 km/s’ye çıkartılabiliyor. Anlayacağınız yeni tork konvertörlü otomatik şanzımanlar çift kavramalıların pabucunu dama atmaya başladı.
Audi’ye göre RS5’in en önemli özelliği RS markasının yeni tasarım dilini gösteren ilk model olması. Açıkçası bize diğerlerinden pek farklı görünmedi. Sanırız burada vurgulanmak istenen ek hava girişleri ve benzeri tasarım ayrıntılarıyla güçlü bir versiyon olduğunu daha çok vurgulayan bir dil. RS5’in yıl sonuna doğru pazara sunulmasını bekliyoruz.