Peugeot-Citroen ortaklığından oluşan PSA tarihinin en parlak dönemlerini yaşamıyor. Satışlarının yüksek olduğu pazarlardaki güçlü kriz vurgunu ve krizin atlatılmaya başladığı pazarlardaki yokluğu nedeniyle ciddi sıkıntıya düşen PSA, Çin’den bulduğu finansman desteği ve yeni CEO’su Carlos Tavares’in önderliğiyle atılımlar yapmak zorunda. Bu atılımlar kasaya para akıtacak yeni modeller (özellikle Peugeot 301 ve Citroen C-Elysee gibi) ve prestiji ve güvenilirliği geri kazandıracak modellerden (Citroen’in DS’leri gibi) oluşuyor.
Carlos Tavares, tüm kariyerini Renault’da geçirmiş ve markanın ikinci adamlığına kadar yükselmiş başarılı bir yönetici. Bu bakımdan Renault’nun patronu Carlos Ghosn’dan biraz esinlenmiş gibi görünüyor. Ghosn da Renault için ilginç yol haritaları çizmiş ve kendine bir elektrikli araç filosu oluşturmuştu. Ghosn’nun en azından elektrikliler konusunda fazla iyimser bir bakış açısına sahip olduğu bugün anlaşılmış durumda. Benzer bir iyimserliği şimdi de Tavares gösteriyor. CEO’ya göre Citroen’in DS modelleri farklı bir marka olabilecek kadar başarılı. Bununla da kalmayıp DS markasının Alman triosunun (Audi, BMW ve Mercedes) karşısında başarılı olabileceğini düşünüyor.
Şu anda C3 ve C4’ün altyapılarını kullanan 3 tane DS versiyonu bulunuyor. Bu DS versiyonlarından DS4 ve DS5, gerçekten farklı olmak konusunda iddialı. Farklı kontrol yerleşimleri, kaliteli malzemeler ve şık kaplama seçenekleri güncel Citroen ürün gamının dışında çok farklı bir ürün grubu oluşturuyor. Sözün özü, evet DS Citroen’in yerleşik ürünlerinin üzerinde algı oluşturmak adına başarılı bir uygulama olarak dikkat çekiyor.
Peki başlı başına bir marka olursa DS neler yapabilir. Geçtiğimiz yıl tüm dünyada 120 binin üzerinde DS logolu araç satılmış. Bu yüksek görünebilir ama çok daha zengin ürün yelpazeleriyle Alman üçlüden her biri 1,4 milyon araç satışına ulaşmış. Bunun dışında Audi, BMW ve Mercedes’in asıl gücü, büyük, lüks ve pahalı modellerinden alınan ışıltının küçük ve ulaşılabilir modellerin pazarlamasında kullanılmasından geliyor. Yani Mercedes, S Serisi’yle devlet yöneticileri ve patronların tartışmasız tercihi olduğu için A Serisi gibi ortalama bir kompakt sınıf modeli yüksek karla satabiliyor. Citroen’inse böyle büyük ürünleri yok, aslında böylesi büyük ürünlere ihtiyacı da yok. Kaldı ki Citroen’un gücel ürün gamı, orijinal DS’in ruhunu yaşatmak konusunda oldukça başarılı. Her eni tanıtılan Citroen modeli rakiplerinden belirgin şekilde farklı. Örnek mi C4 Picasso ve C4 Cactus.
