Opel’in önünde ilginç bir süreç var. Yeni patronlar maliyetlerin acilen kısılması konusunda çok çarpıcı önlemler almanın yanında bu Alman markasının güvenilirliğini korumak konusunda da hassas. Bu iki öncelikten ilki o kadar başarılı oldu ki Opel 20 yıl sonra ilk kez kara geçti. İkinci amaç içine çalışmalar sürüyor. Bu çalışmalar sırasında önemli bir sorun ortaya çıkıyor. Bu güne kadar Opel, GM okyanusunda önüne konulanla yetinen ufak bir oyuncuydu. Bugünse PSA bünyesindeki en büyük markalardan bir tanesi. Fakat eskinin çoktan seçmeli üretim felsefesi bir anda değişmiyor. Insignia ve Astra gibi birleşme öncesi modeller hala farklı altyapılara sahip. Hal böyle olunca ya erken bir emeklilikle PSA altyapısı üzerinde yükselen bir araç geliştirilmesi ya da eldeki malzemeden en iyi sonucun alınması gerekli. Opel Astra’nın makyajı için ikinci yol tercih edilmiş.
Detaylara geçmeden önce son haberi verelim: Makyajlanan Opel Astra’nın Türkiye fiyatları belli oldu. 1,2 litrelik baz motor, manuel şanzıman ve Edition isimli donanım seviyesiyle 169.900 TL’den başlayan fiyat listesi, aynı motorun 1,4 litre hacimli, CVT otomatik şanzıman ve GS Line isimli donanım seviyesiyle 194.900 TL’ye ulaşıyor. 1,5 litrelik yeni dizel motora ve 9 vitesli otomatik şanzımana sahip versiyonların başlangıç seviyesi Edition donanım seviyesiyle 198.900 TL iken Elegance donanım seviyesinde 235.900 TL’ye kadar ulaşıyor.
Konumuza geri dönecek olursak; makyajla gelen kozmetik yenilikler aslında büyük olsa da uzman gözler tarafından farkedilecek şekilde seçilmiş. Burun tasarımı Insignia’ya yaklaştırılmış ama farlar değişmeden kaldığı için değişim dikkatli gözlere has kalmış. Arka kısımdaysa neredeyse hiç değişiklik yapılmamış. İç mekandaki en belirgin yenilik de Insignia’dan alınan dijital gösterge tablosu.
Kozmetik anlamdaki bu olağan dışı çekinikliğin nedeni teknik altyapıda yapılan büyük değişiklikler sonrası bütçeyi koruma çabası: Astra’nın tüm motor ailesi yenilenmiş. Üstelik her biri Astra için bizzat Opel tarafından geliştirilmiş yepyeni motorlarla. Zira PSA motorları Astra’nın üzerinde yükseldiği GM altyapısına uyumlu değil. Başlangıç seviyesini 1,2 litrelik 3 silindirli benzinli motor oluşturuyor. Buraya kadar PSA motoruna benzese de yeni geliştirilen bu motor, 110 HP (195 Nm tork), 130 HP (225 Nm tork) ve 145 HP (225 Nm tork) güç üreten 3 versiyona sahip. Bu motorların tamamı 6 vitesli manuel şanzımanla sunuluyor. Otomatik şanzıman isteyenler içinse aynı motorun hacmi 1,4 litreye yükseltilmiş versiyonu, yine 145 HP güçle sunuluyor. Bu motoru farklı kılansa 236 Nm’lik maksimum tork verisini 1500 d/d’dan itibaren üretiyor oluşu. Bu çok iyi haber, zira 1,4 litrelik benzinli motorla artık CVT şanzıman sunulacak. Dizel cephesindeyse yine PSA motorunu hatırlatırcasına 1,5 litrelik bir makine var. Fakat bu motor, Fransız türdeşinden farklı olarak 3 silindirli. 105 HP (260 Nm tork) ve 122 HP (300 Nm tork) olmak üzere iki güç versiyonuna sahip olan motor, standart olarak 6 vitesli manuel şanzımanla sunulacak. Eğer otomatik şanzıman isterseniz devreye GM imzalı ve 9 vitesli Hydro-Matic şanzıman giriyor. Bu şanzımanla motorun maksimum torku da 285 Nm’ye geriliyor ama tork üretim devri de 1750 d/d’dan 1500 d/d’ya iniyor. Tüm bu motorları geliştirmek makyaj için abartılı bir yatırım gibi görünse de, daha şimdiden 2021’de devreye girecek olan Euro 6d emisyon normunu karşılanabiliyor oluşu çok önemli. Yani Astra en az 3 yıl daha rahat edecek ki aynı motorların makyajla birlikte Insignia’ya uygulanması da maliyetleri düşürecektir.
Bunun dışında modelin aerodinamik özellikleri elden geçirilmiş, süspansiyon sistemi tekrar ayarlanmış ve amortisörleri değiştirilmiş, daha önce sadece çok güçlü versiyonlarda sunulan Watt kollu arka aks Sport şasi adı altında seçimlik de olsa donanıma eklenmiş ve kimi donanımlar da geliştirilmiş.