Mercedes’in orta sınıf SUV’u GLK yerini GLC’ye bıraktı. İsim değişiminin nedeni basit; bu SUV’un C Serisi ile olan akrabalığını göstermek için K’nin yerini C almış. Fakat iki model arasındaki akrabalığı anlamak için isim benzerliğine gerek yok. GLC yerden yüksek bir C Serisi station wagon gibi görünüyor. Tabii bu çok önemli değil, çünkü bizim için önemli olan görünümü değil içeriği. Peki GLC ne kadar başarılı?

mercedes glc250

1- Nedir?

Mercedes’in orta sınıf SUV’u. 4,65 metre ve aks mesafesi de 2,87 metre. Anlayacağınız kimi kompakt  sınıf sedanlardan daha kısa bir araçtan bahsediyoruz. GLC, C Serisi’yle aynı altyapı üzerinde yükseliyor.

mercedes glc250

2- Kokpiti nasıl?

C Serisi ile neredeyse tamamen aynı. Aslında biz fark göremedik ama gören olursa diye tanıma “neredeyse” ekledik. C Serisi’nin iyi-kötü tüm özellikleri GLC kokpitinde de var. Bizim kullandığımız araçta duvardan duvara lake kaplamalar vardı. Bu sayede kalite hissi yüksek ama bu örnekte lakeler çizilmeye başlamıştı ve bu pek şık bir görüntü oluşturmuyor. Kokpitin kalite algısı gerçekten çok yüksek. Krom detayların ve düğmelerin işçiliği ya da genel yapı oldukça etkileyici. Fakat kullanışlılık yönünden o kadar iyi durumda değil. Bu durum biraz bizim kısa süreli ilişkimizle ilgili olabilir, yani uzun süreli kullanımda bir kısmı görmezden gelinebilir. Fakat Opel ve Ford kontrol konseptlerini değiştirdiğinden bu yana radyo kanalı değiştirmenin bu kadar zahmetli olduğu bir diğer örnekle daha karşılaşmadık. Dahası hafızadaki istasyonlara nereden ulaşılıyor hala bilmiyoruz. Mercedes kokpitteki kumanda sayısını azaltırken abartılı davranmış.

mercedes glc250 mercedes glc250

3- İç mekan geniş mi?

Modern çağın tasarım anlayışına sahip bir araçta bu kadar geniş cam alanı kullanmak büyük başarı. Özellikle arka camın genişliği gözlerimizi yaşarttı. GLC’nin iç mekanı havadar ve ferah hissettriyor. Arka koltuklarda sunulan diz ve baş mesafesi cömert, 505 litrelik bagaj hacmi de yeterince iyi.

4- Motoru nasıl?

GLC şu anda iki motor seçeneğine sahip. 2,1 litrelik dizel doğal olarak fazlasıyla pahalı. Bu nedenle de 2,0 litrelik benzinli motora sahip GLC 250 öne çıkıyor. 211 HP güç ve 350 Nm tork üreten motor, gücünü 4 tekerleğe 9 vitesli otomatik şanzıman üzerinden aktarıyor. Motorun en önemli özelliği, neredeyse gerçek olamayacak şekilde, maksimum torkunu 1200 d/d’da üretebiliyor oluşu. Bu bir dizel için bile çok iyiyken benzinli bir motorda bunu elde etmek daha da etkileyici. Aramızda kalsın, illa dizel motor isterim diyorsanız Mercedes’in E Serisi’nde tanıttığı 2,0 litrelik dizel motorun GLC kaputu altına girmesi sandığınızdan daha yakın bir zamanda olacak.

5- Sürüşü nasıl?

Mercedes son dönemde genç müşteriler kazanmak için modellerinin sürüşünü gitgide daha sportif hale getiriyor. GLC için bu büyük bir risk çünkü modelin konforundan kaybetmesi bütün albenisini yok edebilirdi. Neyse ki Mercedes böyle bir hataya düşmemiş. GLC’nin kokpitinde tam bir huzur havası esiyor. Benzinli motorlar unutulmaya yüz tuttu ama sağladıkları sessizlik hala etkileyici. Test aracımız 235/65 R 17 ebatlı lastiklerle donatılmıştı ve lastiklerin yüksek yanakları sayesinde konfor konusunda bir artıya daha sahipti. Sonuç olarak GLC’nin sürüş kalitesi gerçekten etkileyici ve kıyas için kendi rakipleri yerine lüks sedanları ele almak gerekecek kadar yüksek konfor potansiyeline sahip. 2,0 litrelik benzinli motor genel olarak makul çekiş gücü sunmayı başarıyor, eğer gaz pedalına sert davranırsanız sportif tatlar bile verebiliyor. Fakat 9 vitesli otomatik şanzımanın motorla uyumu konusunda sorunlar var. Öncelikle 120 km/s basit hızla giderken bile şanzıman 8. ve 9. vitesler arasında bocalayıp duruyor. Abartılı kısalığıyla 1. vites de sıkışık trafikte fazladan vites değişimi anlamına geliyor ve bir süre sonra bu değişimlerin yarattığı ufak sarsıntılar can sıkıcı olmaya başlıyor. Ağır akan bir trafikte 30 km/s hıza ulaştığınızda şanzıman 4. vitesi seçmiş oluyor ki bu da sabah trafiğinde sayısız vites değişimi anlamına geliyor. Belki de şanzıman oranları 7’de ya da en kötü 8’de son bulmalıydı. Bu konuda en iyi haber şanzımanın tepkilerinin çok hızlı olması sayesinde ara hızlanmaların sorunsuzluğu.

6- Tüketimi nasıl?

9 vitesli şanzımanı bu kadar kötüledikten sonra varlık sebebine gelmenin tam zamanı. GLC 250 4Matic, 1,7 ton soş ağırlığa sahip, yerden yüksek, aşarı beslemeli benzinli motorunun gücünü otomatik şanzıman üzerinden 4 tekerleğe birden aktaran bir araç. Bütün bunlara rağmen testimizde 100 km’deki tüketim verisini 9,8 litre olarak ölçtük. Hatta, eğer sabit hızlı bir otoyol sürüşü yapabilirseniz tüketimi 6,6 litre/100 km’ye kadar düşürebiliyorsunuz ki bu, küçük hacimli benzinli motora sahip kimi SUV’lar için en yakası açılmadık rüyalarından biri anlamına geliyor. GLC 250 4Matic 2,5 saatlik aralıksız bir dur-kalk trafik işkencesinde bile 10,8 litre/100 km’lik tüketim verisi elde etti.

7- Fiyatı nasıl?

Tabii ki yüksek. Fakat bir detay önemli. Normal şartlarda bir Mercedes için liste fiyatından ve test aracının fiyatından ayrı ayrı bahsederiz. Hatta kimi modellerde aracın üzerinde kendi fiyatı kadar opsiyonlu donanım olabilir. Ama fotoğraflarda gördüğünüz araç Style donanım seviyesine ve liste fiyatının üzerine sadece metalik boya opsiyonuna sahip bir araç. Anlayacağınız halojen farları, nispeten küçük jantları ve kumaş koltukları var ama elektrikli bagaj kapağından geri görüş kamerasına kadar bir dizi kullanışlı donanıma da sahip. Yani makul bir aile aracı için, en azından yıldızlı fiyat skalasında, kelepir sayılabilir.

Mercedes GLC fiyat listesi için tıklayın.

8- Sonuç

GLC beklenmedik derecede konforlu ve kaliteli hissettiren bir araç. Benzinli motorunun tasarruf potansiyeli yüksek ve bu da onu çok iyi bir dizel motor alternatifi yapıyor.

mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250 mercedes glc250