BMW’nin yüksek performanslı sedanları her otomobil tutkununun gönlünde özel bir yere sahiptir. Üstelik bu otomobiller ne kadar eskiyse o kadar da değerli görülür. Çünkü zaman içinde bilgisayarlar otomobilleri sardıkça sürüş keyfinin azaldığı ortak kanıdır. Bu nedenle E39 kasalı M5 en değerli nesillerden biri. Sanatsal inceliklere sahip tekniğinin yanında en önemli teknolojisi ESP sistemine sahip olması. Fakat teknoloji durmuyor, üreticiler de teknolojiye ayak uydurmak zorunda. Bu nedenle M5 de her geçen nesil daha karmaşık bir otomobil haline geliyor.
Önümüzdeki yıl piyasaya sürülecek olan yeni nesil de bunu kanıtlıyor. BMW M modellerinde zaten çok karmaşık bir kilitli diferansiyel sunuyor. Bu sayede gücün aktif olarak yönlendirilmesi sağlanıyor. Ne yazık ki bu, aşırı beslenmiş motorların alt devirlerde ürettiği yüksek torkunun getirdiği etkiler karşısında yeterli olamıyor. Güncel M modellerinin tamamı özellikle çizgisel hızlanmalarda tutunma sıkıntısına sahip. Bunu en iyi bilen de Türkiye yol şartlarında arkadan itişli ve güçlü motora sahip bir araç kullanmaya çalışanlar. Gaz pedalına ne kadar hassas davranırsanız davranın ESP ışığı hep yanar söner. Bunun çözümü gücün paylaşılması.
Yeni nesil M5’te M xDrive adıyla anılacak olan 4 tekerlekten çekiş sistemi sunulacak. Adı çok havalı olsa da aslında bildiğimiz 4 tekerlekten çekiş sistemi. Sistemin merkezinde çok plakalı bir transfer kutusu yatıyor. Buna ek olarak açık ön diferansiyel ve aktif kilitli arka diferansiyel kullanılıyor. Sistem motor çalıştırıldığında 4 tekerlekten çekiş modunda oluyor. İsterseniz 4WD Sport modunu da seçebiliyorsunuz. Buraya kadar beklenenden farklı bir durum yok. Farklı olan, transfer kutusunun gücün tamamını tek aksa gönderebilmesi. Hatta eğer tüm plakaları kapalıysa güç sadece arka aksa aktarılıyor. Bu da tam BMW tarzı. Böylece mod menüsünde 2WD seçimiyle arkadan itişli bir süper sedana sahip oluyorsunuz. Bu sayede BMW de drift yapan bir yürüyen aksam teknik çizimi yayınlayan ilk üretici olmayı başarmış.
Gücü istenildiğinde sadece tek aksa aktaran bir 4 tekerlekten çekiş sistemi performans otomobili dünyasına yeni girdi ama aslında o kadar da sıradışı değil. Çünkü güncel crossoverların neredeyse tamamı gücünü normal şartlarda sadece ön aksa aktaran 4 tekerlekten çekiş sistemlerine sahip. Bize göre M5’in getirdiği en büyük sürpriz çift kavramalı şanzımandan tork konvertörlü otomatik şanzımana geçiş. Yeni nesil 8 vitesli bir otomatik şanzımana sahip olacak. Böylece son iki neslin silkeleyen kalkışları ya da kırılgan bir kelebekmiş gibi park yerinde oynaşmaları tarihe karışacak. BMW’nin açıklamasına göre yeni şanzıman hem kalkış ve sabit hızlı sürüşlerde daha yüksek konfor, hem daha geniş vites yelpazesi hem de en az çift kavramalı şanzıman kadar hızlı değişimler sunuyor. Dahası şanzıman Sport moddayken çoklu vites düşürebilecek kadar da yetenekliymiş. Daha da dahası, 4,4 litrelik turbo beslemeli motor, 4 tekerlekten çekiş sistemi ve yeni şanzımanın toplam ağırlığı güncel neslin bileşenlerinden daha düşükmüş. Sonuçlar için tabii ki bekleyip görmek lazım, çünkü bir musibet bin nasihatten iyidir.