Volvo için sektörün modayı en yakından takip eden üreticisi demek zor. Daha çok kendi ajandasına sadık kalmaya önem veren ve düne kadar da ajandasında güvenlikten başka pek bir şey barındırmayan bir üreticiden bahsediyoruz. Fakat dünya değişiyor ve hatta sanki bu değişim dönme hızını bile aşmış gibi. Volvo da bu duruma kayıtsız kalamazdı. İsveçli marka, 2025 itibariyle üretiminin yüzde 50’sinin elektrikli, geri kalanınınsa hibrit olması ve 2030 itibariyle de tüm üretiminin elektrikli olması için çalışıyor. Bu kalın zincirin ilk halkası ve markanın tamamen elektrikli ilk modeli XC40’ın Recharge versiyonu oldu.
Elektrikli araçlar dünyasında şimdilik odak noktası piller ve menzil olduğu için işe oradan başlayalım. XC40 Recharge Twin Engine, adından anlaşılabileceği üzere bir çift elektrik motoruna sahip ve bu motorları besleme görevi 78 kWs’lik (net 75 kWs) lityum-iyon pile bırakılmış. Çift elektrik motoru nedeniyle tüketim konusunda dezavantajı olacağı düşünülebilir ama fabrika verisi 418 km’lik menzil hiç de kötü değil. Motorlar 408 HP güç ve 660 Nm tork üretiyor ve 2 tona yakın boş ağırlığı olan otomobilin 0-100 km/s hızlanmasını 4,9 saniyede tamamlamasını sağlıyor. 11 kw’lık kurulu şarj cihazıyla gelen XC40 Recharge, bir duvar ünitesi sayesinde 7 saatte tamamen şarj olabiliyor. Ya da hızlı şarj cihazlarını kullanarak 40 dakikada pilin şarjını yüzde 80’e çıkartmak mümkün. Bunlar zaten neredeyse endüstri standardı haline geldi.
Pilli araçlar için olağan içeriğine karşın elektrikli XC40 bir dizi yeniliğe de sahip. Örneğin Volvo’nun uzatmaları oynayan multimedya sistemi yerine artık Google tarafından geliştirilmiş Android işletim sistemi kullanılıyor. Volvo basitçe, “Zaten herkesin sevip rahatça kullandığı bir yazılım varken kendi geliştirdiğimiz yazılımı dayatmak anlamsız” diye düşünmüş. Sonuçta cep telefonunuzun internetini kullanan multimedya sistemi, Google Maps gibi uygulamaları çalıştırabiliyor. Hatta klasik telefon yansıtma uygulamalarından farklı olarak Google Maps yönlendirmeleri merkezi ekranın yanında gösterge tablosunda da gösteriliyor. Bu arada gösterge tablosu da yenilenmiş ama hala oyuncaklı grafikler yerine bilgi aktarmaya odaklanıyor.
Recharge genel XC40 özelliklerini korumuş. Hatta kimi eklentilere bile sahip. Örneğin iki elektrik motoru olmasına rağmen önde de küçük de olsa (31 litre) bir bagajı var. Eksiksiz güvenlik donanımı listesinin yanında ülkemizde satışa sunulan R-Line paketi diğer donanımlar konusunda da zengin. Bu haliyle fiyatı 1 milyon 274 bin TL olarak belirlenmiş. Bu fiyata 3 yıllık bakım giderleri, ilk sahibine ait olan 3 yıllık kasko ve bir çift kablo dahil edilmiş. Bu haliyle fiyat seviyesi oldukça rekabetçi.