Hannover VW’nin ticari araç üssü. Alman üreticinin tüm ticari araç gelişim ve üretim programları buradan geçiyor ve kimileri devasa bir üretim tesisinden yollara çıkıyor. Fakat bu durum ciddi şekilde değişti. VW, Dünya birinciliği yolunda hız kazanmaya çalışırken verdiği kararların acısını çekmeye devam ediyor. Buna elektriğinden otonom sürüşüne bir dizi pahalı hobi de eklenince işler bir anda tersine döndü. Dünün küresel gücü bugünün varlık mücadelecisine dönüştü. Sonuç olarak bazı maliyet kısma kararları verildi ve bunlardan biri de Transporter ve Caravelle’in çok daha ucuz bir şekilde logo değişimiyle üretilmesi. Seçilen ortak, elektrikli binek araçlar için tersini yapan Ford. Tabii bir Ford ticari aracı söz konusu olduğunda yol da Ford-Otosan ile kesişiyor. Bunun anlamı; olduydu olacaktı, politikaydı bizi kıskanıyorlardı derken sonunda VW Türkiye’de üretim yapmaya başladı ve Transporter ile Caravelle yerli hale geldi. Hannover için kötü İzmit için iyi haber.
Bu durumun bir diğer anlamı Transporter ve Caravelle için anlatılacak çok da bir şeyin olmadığı. Burun tasarımları değişmiş, iç mekanlarında ufak tefek VW dokunuşları var ama mesela sürüşlerinin buram buram Ford kokacağı şimdiden tahmin edilebilir. Dahası Ford gibi ticari araç arenasında köklü ve yerleşik bir marka yerine Ford tadına sahip bir VW’ni kimin niye tercih etmek isteyeceği sorusu da ortada kalıyor. Bunun dışında PanAmericana adında hafif arazici bir versiyon, tıpkı Transit Custom’da olduğu gibi Transporter ailesine de kazandırılmış, 110-150 ve 170 HP güç üreten dizel motorlar söz konusu, kimi motorlar için 8 vitesli otomatik şanzıman seçenek olarak sunulacak ve prizden şarj edilebilir hibritle elektrikli versiyonlar da artık ürün gamında olacak.
Yeni Transporter’ın 2024 sonu civarı ve yeni Caravelle’in de 2025 başları itibariyle Türkiye’de satışa sunulması bekleniyor.