Bundan tam 8 yıl önce Volvo’nun İsveç’te düzenlediği bir organizasyonda ilk nesil otomatik fren sistemini kullanma şansımız olmuştu. Açıkçası sistem henüz o kadar da etkileyici değildi. Hatta kimi zaman bizim frenlerimiz daha etkiliydi. Fakat saniyede milyarlarca işlem yapan bir bilgisayarı yenebilmek, üstelik de düşünecek onca farklı konumuz varken o kadar da kolay değil. En iyi bilgisayar hala insan beyni ama kimi zaman odaklanma sorunu yaşadığımız da ortada.
Volvo’nun güvenlik için başladığı atılımı günümüzde otonom sürüş yapma seviyesine gelmiş durumda. Aslına bakarsanız bugün adaptif hız sabitleyici ve aktif şerit takip asistanı olan bir V40’la da yarı otonom sürüş yapabilirsiniz. Sonuçta bu iki radar bazlı sistem sizin yerinize hızı ve direksiyonu ayarlayabiliyor. Otonom sürüşün farkıysa uygun yolları kendisi bulup size kontrolü devralmak için öneride bulunacak olması. Ve tabii bu yüksek özgüven için daha güvenilir yazılım ve donanıma sahip olması da fark yaratacak. Volvo bunun denemelerin bir süredir yapıyor. Şimdiyse bunu normal kullacılarına sunmak için gerekli olan süslü arayüzü ve kontrol sistemini tanıttı.
Buna göre öncelikle Volvonuz’un kontrolü alma teklifini beklemeniz gerekecek. Sistem navigasyon üzerinden uygun bir ola geldiğini anlayacak ve otonom sürüş için hazır olduğunu belirleyecek. Bundan sonra yapılması gerekenler biraz ironik; tıpkı biz benzin kafalıların sürüş keyfi için yaptığı gibi sürüşü bilgisayara devretmek isteyenler de direksiyonun arkasındaki kulakçıkları kendine doğru çekecek. Böylece sistem devreye girmiş olacak ve direksiyon üzerindeki düğmelerle ayarlamalar yapılabilecek. Uygun yolun bitimine 60 saniye kala sistem devreden çıkmak üzere olduğunu sürücüye bildirecek. Eğer sürücü bu uyarıyı dikkate alıp kontrolü üstlenmezse Volvonuz kendini güvenli bir şekilde sağa çekecek. Yani bunu fırsat bilip uyumaya kalkarsanız kendinizi garip bir şekilde otoyol kenarında uyurken bulabilirsiniz. Volvo sistemin bu sırada hız sınırlarını ve uyarı işaretlerini tanıyıp gerekli ayarlamaları yapacağına inanıyor ama yazılıma bu kadar güvenmelerinden anladığımız kadarıyla Türkiye’de otomobil kullanma deneyimleri pek yok.