Ülkemizde hızlı hatchbacklerin pek fazla müşteri bulamadığı ortada. Sonuçta araç parkımız küçük hacimli motorlara sahip modellerin hakimiyetinde ve bu nedenle de diğerlerinden hızlı olmak için 2,0 litrelik motorunu yırtarak abartılı güçler üreten ama hafif karosere sahip bir hatchbacke ihtiyacınız yok. Ama bir otomobil tutkunuysanız Golf GTI gibilerine yine de istekle bakıyor olmalısınız. Buyurun ne istediğinizi anlatalım.
1- Nedir?
Aslında teorik olarak hızlı hatchbackler klanının kurucusu, GTI adının ilk sahibi ve uzun zamandır en hızlı 2. Golf versiyonu. En hızlı versiyonsa, GTI’da 220 HP güç üreten motorun 280 HP güç üreten versiyonuna ve 4 tekerlekten çekişe sahip olan Golf R. GTI’ın tarihi inişlere ve çıkışlara sahip. Özellikle 4. nesil GTI, GTI adının işlendiği en silik model olarak tarihe geçti. 5. nesilden bu yanaysa günlük kullanım kolaylığı ile sportif tatları en iyi harmanlayan otomobil olarak pazarda kendine has bir konumu var. Onu Nurburgring’de rekor peşinde koşarken göremezsiniz çünkü bunun için fazlasıyla güçsüz. Fakat onunla 6,5 saniyelik 0-100 km/s hızlanması yapıp çocuk bezi ihtiyacını en hızlı karşılayan baba olabilirsiniz. Sonuçta karşınızda 4,26 metrelik uzunluğa ve 2,63 metrelik aks mesafesine sahip 4 kapılı bir kompakt hatchback var. Bagajı 380 litre, arka koltukları asimetrik olarak katlanabiliyor ve ailenizi neden ilgilendirir bilmiyoruz ama boş ağırlığı da 1,37 ton.
2- Motoru nasıl?
Kısa bir bakışla 3 nesildir kullanılan 2,0 litrelik TSI motor gibi görünüyor ama aslında bu Audi’de kullanılan 2,0 litrelik TFSI motorun yeni nesli. 220 HP gücü çok çekici değil, hatta diğer üreticiler bu güç seviyesini özel bir model adıyla onurlandırmaya değer bile bulmuyor. Fakat 1500 d/d’dan itibaren üretilen 380 Nm’lik tork verisi her türlü ödülü hakediyor. GTI aslında manuel şanzımanla da üretiliyor ama ülkemizde standart olarak 6 vitesli DSG ile satılıyor. 105 HP güç üreten bir TDI’da bile 7 vitesli DSG varken VW niye cimrilik yapıyor diyorsanız, 6 vitesli DSG, ıslak kavramaya sahip ve torka dayanıklılığı çok daha yüksek olan pahalı bir üretim.
3- Hızlı mı?
Aslında motor gücünün sadece (!) 220 HP olduğu düşünülünce o kadar da hızlı olmasını beklememek gerekiyor. Sonuçta piyasada 250 HP’den az gücü olan modeller için artık hızlı hatchback demek saçmalık gibi görünüyor. Fakat Golf GTI’ın yolda verdiği hisler hiç de öyle değil. DSG şanzıman her zamanki gibi çok hızlı tepkiler verebiliyor, motorun alt devirlerden itibaren ürettiği tork müthiş bir çekiş gücü oluşturuyor ve GTI ancak son hızına çok yaklaştığında hızlanma istekliliğinde azalma hissettiriyor. Şehirde ilerlerken çoğunlukla bundan daha fazla güce gerçekten gerek var mı diye düşünüyorsunuz. Otomobilin yol tutuşu da etkileyici. Arka kısımdaki sinirlilik 7. nesil Golfler’in ortak sorunu ve GTI’da da hissediliyor. Fakat bu asabiyeti eğlence için kullanmak zor olmuyor. Otomobilin burnuysa virajlara çok iyi tutunuyor. Aslında tüm tutunma elektronik yardımla elde ediliyor ve daha önce bu nedenle Golf’ü eleştirmiştik ama GTI’ın yaşattığı hisler normal versiyonların tam tersi. Çok daha mekanik bir tutunma hissi var ve yeni değişken oranlı direksiyon sistemi sayesinde de yönlendirme direktliği önceki nesil Mini ile yarışır hale gelmiş.
4- Sportif mi?
Fazlasıyla. Süspansiyon sistemi zaten normal versiyonlardan daha sert ayarlanmış ve en küçük jantı bile 18 inç. Daha fazlası için adaptif şasi, 19 inçlik jantlar ya da performans paketini satın alabiliyorsunuz. Bunları biraz açalım: Adaptif şasi GTI’ın Normal, Sport, Eco ve Individual olarak adlandırılmış 4 ayarda kullanılmasını sağlıyor. Sistem motor, direksiyon ve şanzıman ayarlarının değiştirilerek belli amaçlara hizmet eder hale gelmesini sağlıyor. Eğer adaptif süspansiyon sistemini de satın alırsanız, bu seçeneklere Comfort modu da ekleniyor ve ayarlarınız amortisör sertliklerini de değiştiriyor. Açık konuşmak gerekirse biz GTI’da bir Eco modu sunulmasına karşıyız ve protesto etmek için bu modu denemedik bile. VW bizi ikna etmek için çok uğraştı ama sınırlı bir test programında kim niye daha az yakıt harcamak için uğraşsın ki? Buna karşılık Sport modu çok daha ilgi çekici. Bu modda egzoz sesleri ve gaz tepkileri GTI’ın 220 HP güçle ne kadar kadar tatmin edici bir otomobil olabildiğini bir kez daha gösteriyor. Aslında dünya üzerinde bir Sport düğmesine ihtiyaç duyan nadir otomobillerden bir tanesi Golf GTI ama ne yazık ki Sport modunu seçmek için önce sürüş profilleri menüsüne girmeniz gerekiyor. Bu, özellikle trafikte meşgul edici ve vakit harcatıcı bir seçim. Performans paketi satın alındığında motor gücü 230 HP’ye çıkıyor ama bu paket 10 HP güçten çok daha fazlasını sunuyor. Eğer bu donanımı satın alırsanız Golf GTI’ınızı aktif bir diferansiyel kilidiyle donatmış oluyorsunuz. Malumunuz diferansiyel kilidi iki çekiş lastiğinin hızlarını birbirine sabitlemek için kullanılır. Böylece gücün içte kalan ve üzerinde ağırlık olmayan lastiğe akarak harcanması önlenir. Aktif bir diferansiyel kilidiyse otomotiv teknolojilerinin sürüş keyfine son dönemdeki en büyük hediyelerinden biri olarak torku aktif olarak yönlendirebiliyor. Kullanılan çok plakalı kavrama yardımıyla torku önden kaymayı dengeleyecek şekilde iki lastik arasında dağıtmak mümkün. Bu sistemi BMW, X6’da ve M modellerinde kullanıyor ama önden çekişle kullanımı çok yeni. Bizim test otomobilimiz bu opsiyona sahip değildi ama X6 versiyonlarından edindiğimiz tecrübeyle sabittir ki bu teknolojinin sağladığı tutunma hissi tarif edilmez yaşanır.
5- Konforlu mu?
5. nesilden bu yana GTI’ın başı 18 inçlik jantlarla dertte. 17 inç çapındaki jantlar ve daha yüksek yanaklı lastiklerle bir GTI için muhteşem olarak tanımlanabilecek konfor seviyesine sahip olan Golf GTI, bir inç büyük jantları nedeniyle ülkemizde sert ve sarsıntılı sürüş sergiliyordu. 7. nesilde de aynı sorun devam ediyor ama bu sefer standart jantlar 18 inç çapında, yani sorundan kaçmak imkansız. Sonuç olarak bir GTI alıyorsanız konfor aramamanız daha yerinde olacaktır. GTI’ın genel sürüş özellikleri de aşırı rahatsız edici değil, sadece bizim bozuk asfalt zeminimizde normalden daha fazla zıplıyor. Tabii bir de egzoz sesinin iç mekana sızması var ki bu da bir GTI müşterisi için beklenen bir deneyim olmalı. Yine de eğer otomobilden bir kasabın estetik cerrahiden anladığı kadar anlayan bir sürücüye verirseniz, Golf GTI’ı yıllar boyunca herhangi bir Golf gibi kullanabilir.
6- Kötü yanı yok mu?
Tabii ki var ama belirtmeye değmez. Örneğin dokunmatik ekranı aşırı yavaş tepki veriyor ve çözünürlüğü de anlamsız derecede kötü. Ekranın yavaşlığı öyle ki, 80 km/s hızda giderken verdiğiniz komut gerçekleştiğinde hız ibresi 120 km/s hıza ulaşmış oluyor. Yani GTI’ın ara hızlanması ekranının tepki süresinden daha çabuk. Bu tabii bir şaka ama ekran gerçekten yavaş. Otomobile her bindiğinizde sürücü camında sokaktaki çocukların burnunun ve alnının izini görüyorsunuz, hala hız göstergesine bakan çocuklar olduğunu bilmek hoş ama yanınızda peçete ve bir tür temizleyici taşımanız en iyisi. Tabii başka Golf sorunları da vardır eminiz ama GTI’ın sürüşü o kadar eğlenceliydi ki unuttuk. Golf hakkında daha geniş bir yorum için normal bir Golf versiyonunu içeren bu karşılaştırmamıza göz atabilirsiniz.
7- Pahalı mı?
Aslında sudan ucuz. Golf GTI’ın fiyatı sadece 58.085 TL+vergiler. Burada vergilerin içeriği biraz kabarık tabii; 52.276 TL’lik ÖTV, 19.865 TL KDV, 1.192 TL MTV vs. Sonuçta ortaya çıkan toplam bedel bu yazı yazıldığında 131.900 TL idi. Yani bir Golf GTI satın alarak ülke ekonomisine muhteşem bir katkıda bulunabilirsiniz, belki vergi rekortmenleri listesine bile girebilirsiniz. Ciddileşmek gerekirse, Golf GTI’dan daha uygun fiyatlı üstelik de daha güçlü rakipler bulmak mümkün ama günlük kullanıma uyum konusunda ciddi fedakarlıklara hazır olmanız gerekiyor.
VW Golf GTI’ın güncel fiyat listesi için tıklayın.
8- Sonuç
Golf GTI eskisinde daha konforsuz olsa da hala hem hızlı hem de günlük hayata çok uygun bir otomobil olmayı başarabiliyor.