Hibrit konusunda öncülüğü Toyota’nın yaptığı artık bir herkes tarafından kabul edilmiş bir gerçek. Hatta Toyota sadece teknoloji önderliğini değil, hibritlerin toplumsal kabulü konusunda yapılacak yatırımları da tek başına üstlenmiş durumda. Hibrit=Toyota sloganıyla resmi ve dizelin hızlı bir yok oluşa süreklendiğine dair gayr-i resmi söylemlerle yakın geleceğin hibride ait olduğunu vurguluyor. Dahası hibritler konusunda ülkemizde de büyük başarıya sahip. Ne yazık ki hibrit araçlarında kullanılan motorların hacmi bizim için fazla büyük. 1,8 litrelik benzinli motora sahip baz hibrit bile yakıttan tasarruf ettiğini Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne harcamak zorunda kalıyor. Hal böyle kalırsa da Toyota’nın yatırımlarının kaymağını başkaları yiyebilir. Mesela Hyundai.
Düne kadar Hyundai hibrit arenasında yok hükmündeydi. Bir iki farklı alternatif yakıt denemesi vardı ve bunlarda da bir hayli ilerledi ama onların yaygınlaşması Hyundai’nin elinde değildi. Hibritler konusu ise hiç açılmadı, ta ki Ioniq tanıtılıncaya kadar. Tam da ilk hibride yakışacak şekilde amorf bir HB tarzına sahip, biraz önceki Toyota Prius nesillerini hatırlatır türden bir araç olan Ioniq, karoserinin altında çok iyi bir hibrit yapı saklıyordu. Lityum-iyon piller, başarılı aktarma ve gerçekten eğlenceli sürüş Ioniq’in en önemli silahlarıydı ve hibridi Toyota’dan başkalarının da yapabileceğinin en iyi kanıtı oldu. Ioniq biraz sıradışı bir otomobil ve pazarı daralan kompakt HB’ler familyasına dahil. Aynı hibrit sistemi taşıyan Kona ise öyle değil.
Tüm Avrupa’da en hızlı büyüyen sınıf olan küçük crossoverlardan bir tanesi olan Kona, hibrit versiyona kavuşuyor. 1,6 litrelik GDI benzinli motor (atmosferik besleme, direkt enjeksiyon, atkinson çevrimi, 105 HP güç ve 147 Nm tork) ve bir elektrik motorunun katkıları (43 HP güç ve 170 Nm tork), 141 HP güç ve 265 Nm tork üreten bir sisteme dönüşmüş. İkili gücünü ön aksa 6 vitesli çift kavramalı bir otomatikleştirilmiş manuel şanzıman üzerinden aktarıyor. 1,56 kWh’lık lityum-iyon piller kısa da olsa elektrikli menzil sunabiliyor ve genel olarak benzinli motora yardımcı olma işlevi görüyor. Ioniq’ten hatıralarımız bize bu Kona’nın sürüş keyfi açısından çok renkli olacağını söylüyor. Hyundai önden çekişli olsa da Kona Hybrid’in arka aksından çok kollu bağımsız aks kullanmış. Bu da torsiyon çubuklu Kona’nın biraz kaba sürüşü yerine daha seçkin ve sportif bir sürüş beklemek konusundaki şansımızı arttırıyor.
Kona’nın dış ya da iç tasarımında hibrit versiyon özgü değişiklikler minimum düzeyde tutulmuş. Farklı jantlar dış tasarımda dikkat çekerken 10,25 inçlik yeni bir ekran ve farklı gösterge tablosu da iç mekan yenilikleri olarak dikkat çekiyor.