BMW’nin amiral gemisi Mercedes S Serisi karşısında uzun bir mağlubiyet geçmişine sahip. Mercedes lüks sınıfın gereklerini çok daha iyi biliyor ve BMW de bu konuda eli kolu bağlı bekliyor. Yeni 7 Serisi bu durumu değiştirme çabasına girecek. Otomobilin tasarımına bakınca bunun için karoserinin altında çok fazla özellik barındırması gerektiği anlaşılıyor. Çünkü BMW lüks sedanı konusunda diğer modellerde olduğundan çok daha tutucu davranıyor ve bir prestij nesnesi olarak 7 Serisi’nin yeni nesil olduğunu anlamanın bu kadar zor olmaması gerekiyor.
İyi haber, BMW bunun için gerçekten çok iyi çalışmış. Bugüne kadar hiçbir 7 Serisi konfor ve kalite algısı açısından bu nesil kadar iddialı olmamıştı. Otomobilin iç mekanında hala küçük kardeşlerinden tanıdık bir yapı kullanılıyor ama kumandaların hem malzemelerinde hem de kullanımlarında lüks beklentisini karşılayacak değişiklikler yapılmış. Cam kumandalarından far kumandasına kadar her detay pahalı hissi vermeyi başarabilecek gibi görünüyor. Bunun dışında 7 Serisi, detaylarını bu haberimizde paylaştığımız, park yerine otomatik girip çıkabilmesinden bazı işlevlerin el hareketleriyle kumanda edilmesine kadar bir dizi şımartıcı özellik de barındırıyor. Laf hazır teknolojik oyuncaklardan açılmışken, 7 Serisi standart olarak LED farlarla gelecek, opsiyon listesindeyse i8’de tanıtılan lazer farlar yer alacak.
Ama asıl sıçrama konfor seviyesinde olacak gibi. Öncelikle BMW bir sürpriz yaparak, havalı süspansiyon sisteminin 730d, 740i ve 750i versiyonlarında standart olarak sunulacağını açıkladı. Sistem önde çift kollu arkadaysa 5 kollu bağlantılarla desteklenecek ve gerekli hallerdi aracın yüksekliğini değiştirmenin yanında her bir tekerleğe bağımsız olarak anlık müdahalelerde bulunabilecek. Daha fazlası için kamera destekli bir aktif süspansiyon sistemi de sunulacak. Sistem tıpkı S Serisi gibi yol zeminin tarayacak ve daha darbe gelmeden süspansiyon sisteminin hazırlanmasını sağlayacak. Aynı sistem sayesinde virajlarda da gövde salınımını azaltılabilecek.
7 Serisi ince bir kabuğun içindeki karbon çekirdekten oluşan bir yapıya sahip ve gövde esneme katsayısı yüksek tutulurken 130 kg kadar ağırlık kaybı söz konusu. Bu sayede de 7 Serisi’nin daha da dinamik bir sürüş sunacağı iddiası tabii ki BMW’nin önceliklerinden.
7 Serisi’nin motor seçenekleri ilk etapta bir dizel ve iki benzinliden oluşacak. 3,0 litrelik dizel (730d/LD) 265 HP güç ve 620 Nm tork üretecek ve istenildiğinde xDrive isimli 4 tekerlekten çekiş sistemiyle de donatılabilecek. 3,0 litrelik benzinli motorsa (740i/Li) ürettiği 326 HP güç ve 450 Nm tork ile buraz daha performans odaklı olacak. Yelpazenin tepesiindeyse şimdilik 4,4 litrelik V8’iyle 750i/Li yer alacak. Bu versiyon standart olarak 4 tekerlekten çekiş sistemiyle sunulacak ve ürettiği 450 HP güç ve 650 Nm tork sayesinde V12 motorlu kardeşi gelene kadar yüksek performanslı lüks sedan arayanlar için yer tutacak.
Asıl önemli haberse 2,0 litrelik motora sahip versiyon. 2,0 litrelik benzinli motor, kısa süre sonra tanıtılacak olan 740e/Le versiyonunda kullanılacak. Model ismindeki kısaltma belki sorunun nerede olduğunu anlatmaya yetmiştir, bu versiyonda benzinli motor bir elektrik motoruyla desteklenecek ve 326 HP’lik toplam sistem gücüyle bir hayli iddialı görünüyor. 740e hem prizden şarj edilebilecek hem de 40 km’lik bir menzilde 120 km/s hıza kadar sadece elektrikle gidebilmeyi mümkün kılacak. Bunun için fedakarlık etmeniz gereken sadece 515 litreden 420 litreye düşen bagaj hacmi olacak.
Şimdi görmemiz gereken 2,0 litrelik motor hacminin vergi avantajının hibrit sistemin yüksek maliyeti karşısında eriyip erimeyeceği. Bunun için yeni nesil 7 Serisi’nin Eylül ayında düzenlenecek Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılmasını ve sonrasında da yılın sonlarına doğru ülkemizde satışa sunulmasını beklememiz gerekiyor.