Biraz toplum baskısı biraz da siyasi baskı. Nedeni ne olursa olsun tüm otomobil üreticileri çevreci otomobiller üzerine daha fazla kafa yorar hale geldi. Çevreci bir otomobil denildiğinde akla en yatkın seçenek, doğal olarak elektrikli otomobiller. Ne yazık ki elektrik üretiminin hala fosil yakıtlardan sağlanıyor olması ve bu nedenle elektrikli bir otomobilin km başına ortalama 100 gram karbondioksit üretmesi göz ardı ediliyor. Bunun yerine elektrikli otomobilleri gelecek planımız olarak pazarlamak çok daha kolay. Üstelik kimi örnekleri görmek, gelecek için umutlu olmamızı da sağlıyor. Örneğin BMW i3.

bmw i3

1- Nedir?

BMW’nin elektrikli otomobiller serisinin ilk üyesi. Onu bir hibrit spor otomobil olan i8 takip etti. i3, bir küçük sınıf hatchbackin boyutlarına sahip. 4 metrelik boyuna karşılık 2,57 metrelik aks mesafesi sunuyor. Kıyaslamak gerekirse, 3,96 metrelik bir otomobil olan Ford Fiesta’nın aks mesafesi sadece 2,49 metre. Bunu sağlayan tekerleklerin karoserin olabildiğince köşelerine yerleştirilmesi ve elektrikli bir otomobilden bahsederken olabildiğince köşe demek neredeyse karoserin bittiği yer demek oluyor. Otomobil ilginç bir şekilde karbonfiber ana gövdeye sahip. Aslında BMW, ABD merkezli bir firmayla ortak geliştirdiği teknik sayesinde bu çelikten sert ama çok daha hafif malzemenin üretim sürecini kolaylaştırdı. Bu tekniğin daha da ucuzlamasının yolu ise bolca kullanımından geçiyor. Yani bugün i3’te gördüğümüz ve şaşırdığımız karbonfiber kullanımı ilerleyen dönemde diğer BMW modellerinde de karşımıza çıkacak. Süspansiyon elemanları (önde McPherson, arkadaysa 5 kollu bağlantı) alüminyumdan imal edilmiş ve gövde panelleri de polikarbondan (yani plastikten) üretilmiş. Bu haliyle i3’ün ağırlığı 1.195 kg, 136 HP güç üreten 1,5 litrelik motora sahip bir Mini Cooper ise tartıda 1.160 kg çekiyor. Üstelik i3’ün ağırlığının 200 kg’ı da pillere ait.

2- Teknolojisi nasıl?

Sanıldığından daha sıradan. 170 HP güç ve 250 Nm tork üreten elektrik motoru arkada konumlu ve gücünü arka tekerleklere aktarıyor. Kabinin altı neredeyse tamamen pillerle donatılmış ve bu sayede i3’ün 200 km’ye varan menzile sahip olacağı açıklanıyor. Bunun dışında menzil arttırıcılı versiyonlar 340 km’ye kadar menzil vaadediyor. Pillerin şehir elektriğinden yüzde 80’lik kapasiteye kadar şarjı yaklaşık 8 saat sürüyor. Eğer özel bir hızlı şarj ünitesini kullanmayı seçerseniz, bu süreyi 30 dakikaya kadar kısaltabilme şansınız var. Günümüz teknolojisiyle ne yazık ki daha iyisi mümkün görünmüyor. Elektrikli otomobillerde bu değişmezlerden daha önemli olan elektroniklerin kullanımı ve yazılımların başarısı. Ve BMW bu konuda gerçekten iyi durumda.

BMWi3

3- Sürüşü nasıl?

Otomobilin sürüşü içten yanmalı motora sahip bir BMW’den daha farklı. Güç yönetim elektroniği kendini pilleri şarj etmeye adamış durumda. Bu nedenle ayağınızı gaz pedalından her çektiğinizde aracın ataletini pilleri şarj etmek için kullanıyor ve bu nedenle de ciddi bir fren etkisi oluşuyor. Bu ilk başta garip geliyor ama sonra bir alışıyorsunuz pir alışıyorsunuz. Gerçekten de gitmek ve durmak için iki ayrı pedala ne gerek var ki? Ayağınızı gaz pedalından (elektrik pedalı demek daha doğru olabilir belki ama şimdilik kulağa ters geliyor) çektiğiniz anda frenleme başlıyor. Öyle ki şehir trafiğinde bile aracı mutlak duruşlar dışında tek pedalla yönetebiliyorsunuz. Dahası, eğer negatif ivme belli bir oranın üzerindeyse, i3 siz frene basmasanız da fren lambalarını devreye sokuyor. Dönüş çapı bir Smart’ınki kadar küçük (9,8 metre), motorun hızlanma taleplerine verdiği tepkiler bir GTI’ınki kadar etkili, engeller arasında da bir BMW kadar çevik hissettiriyor. Virajlarda ince tabanlı (155/70 R 19) ön lastiklerin etkisi hemen görülüyor ve biraz zorlanınca lastiklerin zorlandığı hissediliyor. Yine de tutunma kararlılığı etkileyici. Biz i3’ü daha önce Amsterdam sokaklarında kullanmıştık ve açıkçası ülkemizde, özellikle de konfor disiplininde nasıl bir performans göstereceğini merak ediyorduk. Sert süspansiyon sistemi ağır darbeleri savuşturmakta zorlanıyor ve büyük jantları saran ince lastikler de bu konuda yardımcı olamıyor. Fakat sıradışı engebeler dışında i3 şaşırtıcı derecede huzurlu ve konforlu bir sürüş sunuyor. Hatta sürüşü pek çok “normal” BMW modeliyle yarışabilir ve Mini Hatchback’ten de çok daha kaliteli hissettiriyor. BMW’nin aktif şasi ayarları i3’te de kendine yer bulmuş. Tabii küçük farklarla. Burada Sport+ modu bulunmuyor, hatta Sport modu da bulunmuyor. Onun yerine Ecopro+ modu bulunuyor. Bu modda i3 klimasını kapatıyor ve son hızını 90 km/s’de sınırlandırıyor. Motor elektroniğinin daha sakin tepkiler için tekrar ayarlandığını da atlamamalıyız. Bu mod, daha çok “aaa, 20 km menzilim kalmış ama gideceğim yerden 30 km uzaktayım” dediğiniz anlarda kullanacağınız bir mod. Comfort modunda ise i3’ün tüm fonksiyonlarını dilediğiniz gibi kullanıyorsunuz. Biz İstanbul’un yoğun trafiğinde yaptığımız sürüşümüz sırasında 160 km’lik menzil elde ettik, aslında 140 km menzil elde ettik ve menzil 20 km’ye düşünce de i3’ü Borusan Otomotiv’e iade ettik. Pillerin şarj olmasını beklemek konusunda isteksiz olduğumuz için kimse bizi suçlamamalı.

bmw i3

4- İç mekanı nasıl?

Bilim kurgu filmi için hazırlanmış bir BMW konseptine benziyor. Tabii Görevimiz Tehlike filmindeki gizli ajanların, Hindustan Ammbassadorlar’ın arasında dikkat çekmemek için kullandığı sıradışı i8 konsepti gibi değil, çok daha mantıklı bir versiyon gibi. Genel çizgiler bir şekilde BMW karakterini yansıtıyor. Klasik gösterge tablosunun yerine sanki elektrikli otomobillerin kaderiymiş gibi küçük bir ekran yerleştirilmiş. Orta konsolaysa büyük bir tane daha yerleştirilmiş. Kokpitte kullanılan malzemeler geri dönüştürülmüş maddelerden üretilmiş ama bunun kullanıma ya da estetik zevkinize faydası olmuyor; sadece konsol ön camda yansıma yapıyor. Yine de sayenizde Venedik bir kaç yıl daha suların üzerinde kalabileceği için gurur duyabilirsiniz. Kokpitteki en ilginç donanım vites kolu. Gerçek bir şanzımanı bile olmayan bir araç için böyle bir deneme yapmanın mantıksızlığı ortadayken bu kol ilginç bir kullanışsızlığa sahip. Şanzımanda geri vitesi seçmek için kolu kendinize doğru çevirmeniz gerekirken ileri vitesi seçmek içinse ileriye itmeniz gerekiyor. Şimdi söyleyince bu daha mantıklı gelmiş olabilir ama otomobil dünyasında, otomatik şanzımanların geri vitesin yeri her zaman ileri vitesten daha önde konumlandırılmıştır. Yani geriye gitmek için kolu ileri itersiniz, ileri gitmekiçinse geri çekersiniz. i3’ün B sütunu bulunmuyor ve ters açılan arka kapıcıkları sayesinde arka koltuklara geçiş sorunsuz. Dahası, sunulan alan ortalamaların üzerinde ebada sahip 4 yetişkin için bile oldukça yeterli. Tabii sınırlı menzile sahip bir otomobiliniz varken iri yapılı arkadaşlarınızla arayı biraz soğutmanız daha iyi olacaktır.

bmw i3

5- Sonuç

BMW i3’le göstermelik bir elektrikli üretmek yerine elektrikli mobilitenin geleceğine dair tanımlamalar yapıyor. i3’ün sunduğu yeni özellikler hem elektrikli otomobillerin neye benzemesi gerektiğini gösteriyor hem de gelecek için bize umut veriyor. Peki günümüz için durum ne? Menzil arttırıcısız i3’ün Türkiye’deki satış fiyatının 50 bin Euro’nun biraz altında. 1,5 litrelik benzinli motora ve otomatik şanzımana sahip bir Mini Cooper’ın satış fiyatıysa 31 bin Euro. Aradaki farkla 10 bin litre yakıt alıp eşinize dostunuza dağıtabilir ve küresel ısınmanın altına odun atma pahasına popülerliğinizi arttırabilirsiniz.

BMW i3 fiyat listesi için tıklayın

bmw i3 bmw i3 bmw i3 bmw i3 bmw i3