Audi içinde bulunduğumuz yıl TDI motorların 25. yılını kutlayacak. Bu motorlar için dizelleri binek araç sürücülerinin kullanmakta keyif alacağı hale dönüştürülmesinde mihenk taşları demek mümkün. Bugünse piyasada çok başarılı dizel motorlar bulunuyor. Artık 3,0 litrelik dizeller de 5,0 litrelik dizellerin yerini doldurmakta zorlanmıyor.
Bunu başarmak için BMW 3 turbolu bir V6 motor kullanıyor. Üstelik Bavyeralılar, öyle çift turbo beslemenin alt devirlerini besleyen bir küçük turboyla yetinmeyip bu motorda sıralı ve karmaşık bir düzende çalışan 3 turboyu kullanıyor. Alt devirlerde küçük bir turbo, düşük debili egzoz gazından güç alarak motoru beslemeye başlıyor. Orta devirlere doğru egzoz debisi artıyor ve devreye biraz daha büyük bir turbo girerek yüksek tork üretimine katkıda bulunuyor. Üst devirlerdeyse ikinci bir küçük turbo daha devreye girip motorun devir bandını genişletiyor ve büyük turbonun ürettiği yüksek torkun devamını sağlıyor. Sonuçta motor 3,0 litrelik hacimden 381 HP güç ve 740 Nm tork üretiyor. Bu motor M550d ve 750d modellerinde kullanıyor.
Fakat bu motor büyük başarısını büyük karmaşasına borçlu. Bir motora 3 turbo besleme eklemek zaten zorlu bir süreçken bunun sağlıklı yapılabilmesi için gerekli olar teknoloji de bir hayli karışık ve pahalı. Burada elektronik sistemlerin ine ayarlamalarından ve farklı devirlerde kullanılan farklı turbolardan bahsediyoruz. Ayrıca 3 tane turbo beslemeyle motorun ebatları da bir hayli büyüyor. 3,0 litrelik hacmine rağmen bu motor kendine geniş bir karoser istiyor.
Audi bu sorunları yaşamadan yüksek güçlü bir dizel geliştirmenin peşine düşmüş. Bunu anlatmak yapmaktan daha kolay. Bir çift devasa turbo beslemeyi V6’nın egzoz yoluna yerleştirirsiniz ve elinizde 300 HP güç üreten bir dizel motor olur. Fakat gerçek hayatta böyle bir motorun yaşam şansı yok. Çünkü gücünü o kadar dengesiz üretecektir ki normal kullanıcılar önce hızlanamayacak, hızlandığındaysa kontrolsüz güç patlaması nedeniyle kaza yapacaklardır. Eğer bu güçlü motorun devasa modeller dışında da kullanılmasını istiyorsanız başka bir çözüme ihtiyacınız var.
Audi’ye göre bu çözüm 3. bir turbo besleme, ama normal bir tane değil, elektrikli bir tane. Bunu anlatmaya başlamadan önce turboya giriş dersine (Turb101) başlayalım. Turbo bir tanesi egzoz manifoldunu içinde bir tanesi de emme manifoldunun içinde iki palden oluşur. Motor çalışırken ürettiği egzoz gazlarıyla pallerin birini döndürür ve buna bağlı ikinci pal de silindirlerin içine basınçlı taze hava pompalar. Yani egzoz gazı ne kadar azsa taze hava da o kadar azdır. Bu nedenle turbo beslemeli motorların alt devirleri cansız olur. Elektrikli bir turboysa motorun egzoz gazlarının debisinin yükselmesine ihtiyaç duymadan taze hava pompalayabilir. Burada da ortaya bu turbonun neyle besleneceği sorunu çıkıyor. Çünkü dakikada 200 bin devir çevirerek hava pompalaması beklenen bir pervane ciddi elektrik enerjisi kullanır. Eğer bunu motordan alırsanız bu enerjiyi üretmek için de fazladan güç harcamış olursunuz. Bu nedenle bu elektrikli turbo gücünü 48 Volt’luk bir harici güç kaynağından alacak. Muhtemelen bu güç kaynağı da fren gücü ya da daha büyük bir alternatör tarafından besleniyor olacaktır.
Sonuçta bir RS5 karoseri altında tanıtılan yeni dizel motor 385 HP güç ve 750 Nm tork üretiyor (tesadüfen BMW’nin motorundan birazcık daha fazla), RS5’in 0-100 km/s hızlanmasını 4 saniye civarında tamamlamasını sağlıyor ve onu 280 km/s hıza ulaştırıyor. Bunları yapmak yerine sakince süzülürseniz de tüketimi 5 litre/100 km’nin altında tutma sözü veriyor. Yeni motorun bu yılın sonunda tanıtılması beklenen yeni nesil Q7’yle birilikte yollara çıkması bekleniyor.