Orta-üst sınıf, eğer lüks sınıftakileri makam aracı olarak tanımlarsanız, normal kullanıcılar tarafından satın alınan en pahalı binek araçları temsil ediyor. Bu sınıftaki rekabet sınıfın mevcudunun çok düşük olmasına karşın oldukça kırıcı. Audi A6, BMW 5 Serisi ve Mercedes E Serisi doğal olarak sınıfın ağa babaları. Geriye kalanlardansa en öne çıkan Jaguar XF. Peki İngilizler Almanlar kadar iyi sedanlar üretebilir mi? Buyurun görelim.
1- Nedir?
Jaguar’ın orta-üst sınıftaki modelinin ikinci nesli. İlk nesil XF Jaguar’ın çok zor bir dönemden sonra tekrar ayağa kalkmasını temsil etmişti ve yeni tasarım dilinden yeni sürüş dinamiklerine kadar bir dizi etkileyici gelişimi barındırıyordu. Doğal olarak güncet tüm Jaguar versiyonları ilk nesil XF’in açtığı yolda ilerliyor. Önümüzdeki ikinci nesil de bu yolda ve tasarımının geneli ilk neslin ciddi bir şekilde elden geçirilmişi gibi görünüyor. Tabii bu sırada karizmatik arka tasarımın yerine daha sıradan bir tasarım geldiği için biz biraz yadırgadık ama bu tabii ki kimseyi bağlamaz. XF’in boyu 4,95 metre aks mesafesiyse 2,96 metre. Bunlar güncel orta-üst sınıfta ortalamaların bir kaç cm üzerini ifade ediyor. Bu kadar iri bir otomobil olmasına rağmen hantal görünmemesi XF’in ve Jaguar’ın en büyük başarısı.
2- İç mekanı nasıl?
Bir çok farklı yüksek kaliteli malzeme bir arada kullanılarak hem bilindikten uzak hem de elit hissettiren bir kokpit yaratılmış. Genel ergonomi oldukça iyi, dokunmatik ekran etkileyici ve koltuklar da oldukça sportif. Ne yazık ki bu sınıf cömertçe kullanılan lake kaplamaların arasına serpiştirilmiş bir kaç ahşap ve düz alüminyum panelden daha fazlasını bekliyor. Yüksek yapısı zaten dar olan cam alanlarla birleşince XF’in kokpiti koza gibi hissettiriyor. Bu sportif darlığı seven kadar sevmeyen de olacaktır. Bunun yanında hislerin aksine rakamsal olarak ön ya da arka koltuklarda alan sunumu oldukça iyi. 540 litrelik bagaj hacmi de sınıfı için yeterince iyi.
3- Sürüşü nasıl?
Bu sınıfta konfor ve sürüş kalitesi diğer tüm özelliklerin önüne geçmek zorunda. bizim kullandığımız versiyon 2,0 litrelik dizel motora, 8 vitesli otomatik şanzımana ve arkadan çekişe sahipti. Bu motor ilginç bir şekilde Land Rover modellerinde ne kadar uyumlu ve kaliteli hissettiriyorsa Jaguar modellerinde de o kadar kaba ve agresif hissettiriyor. İki uygulama arasında en bariz fark LR modellerinde kullanılan 9 vitesli otomatik şanzıman ama sürüşteki fark tek bir vites oranından çok daha fazla. XF, motorun ürettiği 180 HP güç ve 430 Nm’lik torkla güç sayesinde oldukça atak hissettiriyor. Sürüşü de ne kadar agresif kullanırsanız o kadar cana yakın. Fakat normal kullanımda süspansiyonu yeterince konforlu değil, motor sesi sürüşün tamamında iç mekandan duyulabiliyor ve ara hızlanmalar için motorun ve şanzımanın yarattığı boşlukları arkada bırakmak gerekiyor. Aslında maksimum tork 1750 d/d’da üretiliyor ama şanzıman bir şekilde motorun hep yanlış devirde olmasını sağlıyor gibi. Buna karşılık direksiyon sisteminin hassaslığı, elektroniklerin küçük oyunlara izin vermemesine rağmen sürüş keyfini sonuna kadar destekleyebilmesi ve genel şasi ayarlarının başarısı farklı bir motor/şanzıman ikilisiyle XF’in tam bir keyif makinesi olabileceğini gösteriyor.
4- Fiyatı nasıl?
Pure isimli baz donanım seviyesiyle XF’in fiyatı BMW 520d’nin liste fiyatıyla neredeyse aynı. Bu ikilinin çok az üzerinde Audi A6 2.0 TDI yer alıyor ve Mercedes E Serisi de biraz daha farkedilir bir fiyat farkıyla bu modelleri takip ediyor. Fakat gerçekçi olmak gerekirse tüm modeller bir kaç isteğe bağlı donanımla birlikte liste fiyatıyla ilgisi olmayan bir fiyat seviyesine ulaşıyor, yani fiyatı sınıf ortalamalarında diyelim bitsin.
Jaguar XF fiyat listesi için tıklayın.
5- Sonuç
Sonuç olarak Jaguar kendi bildiği yolu takip etmiş ama bunun çok pahalı bir sedan satın almak isteyen müşteriler tarafından nasıl değerlendirileceği üzerine çok düşünmemiş. Eğer 20’li yaşlarınızda bir büyük sedan satın alma planı yapacak kadar şanslıysanız XF sizin için biçilmiş kaftan olabilir.